Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/505 E. 2023/569 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/505
KARAR NO : 2023/569

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/05/2023
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:
Davacı Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 22/05/2023 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Terkin edilen ve ihyasını talep ettiği …. Mobilya Elemanları Metal Dış Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı ve aynı zamanda müdürü olan …’in mirasçısı olduğunu, bahse konu şirketin son 5 yıl olağan genel kurul yapmaması sebebiyle 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiğini, şirketin tasfiyesinin usulsüz olarak yapıldığını, bu gerekçe ile kayıp araçların silinmesine veya elden çıkarılması işlemlerinin yapılması ve şirkette mevcut ise diğer varlıkların elden çıkartılması için şirketin ihyasının gerektiğini, anılan nedenlerle …. Mobilya Elemanları Metal Dış Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … müdürlüğü vekilinin 06/06/2023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memurunda olduğunu, Tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, Tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil nosunda kayıtlı …. MOBİLYA ELEMANLARI METAL DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca ve 30/12/2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ” Münfesih olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin tebliğin 5.maddesi ç maddesi uyarınca; sebebi ne olursa olsun aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketlerin resen terkin edileceğine dair uygulama kapsamında, şirketin 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, ilan prosedürünün yerine getirildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Avcılar ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ihyası talep edilen şirketlerin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkililerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı,sadece tebliğ işlemi ile ilgili bilgisayar çıktısının dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır.Davalı,ihtarnamenin tebliğine ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmamaıştır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır.
6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilen şirketin malvarlığının tasfiyesine yönelik olarak ihya davasının açıldığı gözönüne alındığında davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; şirketin,aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması ve bu hali ile TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldıklarının tespiti üzerine, davalı sicil müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamelerin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı,,ihtarların şirkete ve şirket yetkililerine usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakının davalı tarafından dosyaya ibraz edilmediği,davalı tarafından dosyaya sunulan bilgisayar çıktılarının yasada belirtilen ihtar zorunluluğunun yerine getirildiğini ispata yeterli olmadığı, ilan ile yetinilerek terkin işleminin yapıldığı, tüm bunlara göre davalı sicil müdürlüğünün işleminin usulsüz olduğu,ihyası talep edilen şirkete ait malvarlığının tasfiyesi için şirketin ihyasının zorunlu olmasına göre davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek; davanın kabulü ile davalı Müdürlüğün işleminin kaldırılarak dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına,ihyası istenilen şirketin terkin sebebi gözönüne alınarak tasfiye memuru atanmasına keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına
karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan …. Mobilya Elemanları Metal Dış Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin ihya edilen şirkete ait taşıtların ve malvarlıklarının tasfiyesi ile ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davacı …’in(T.C. No:…) şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 710,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”