Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/449 E. 2023/478 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/449
KARAR NO : 2023/478

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Gerçek mülkiyeti müvekkiline ait olan İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … Parselde kayıtlı, H Blok 12. Kat, 93 numaralı bağımsız bölümün ipoteklerden ve diğer haciz kayıtları ile takyidatlardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin ve diğer haciz kayıtları ile takyidatların tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek terkin işleminin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, müvekkilinin gerçek mülkiyet hakkına tüm takyidatlarından ari bir biçimde kavuşturulmasını, müvekkilinin, davalıdan bedelini tamamen ödeyerek satın aldığı ve adına tescili olmayan dava konusu bağımsız bölümün davalının mal varlığından çıkarılmasını da talep ederek, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Huzurda görülen dava tapu iptali ve tescil davasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 194. Maddesine göre; “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”şeklindedir.
Kayıt kabul davası, alacaklının iflas idaresi tarafından reddedilen alacağına ilişkin olarak, alacağını ispat etmek ve alacağını hüküm altına aldırmak amacıyla açılmaktadır. Bu doğrultuda alacaklının açmış olduğu kayıt kabul davası, mahiyeti gereği alacak davasıdır ve davacı taraf, alacağının sıra cetveline kaydını ve kabulünü talep etmektedir. Dava, iflas idaresine karşı açılmaktadır. Söz konusu bu davada; tüm dosya kapsamında taraflar arasındaki ilişki, belgeler ve bilgiler dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi gerekmektedir.
İflas idaresine veya basit tasfiye usulü neticesinde iflas müdürüne alacak bildirilirken, kararın kendisine tebliğini isteyen alacaklıya, alacağının ret veya kabulü tebliğ edilmektedir. Kural olarak İİK m. 223/3 hükmü gereğince; bu alacaklılar bakımından kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 06.03.2017 Tarihli, E. 2016/8334 ve 2017/687 sayılı kararında; “İflâs, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.” ve “Mahkemece, en son ilan tarihine göre, davanın, hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” şekline ifade ederek, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davasındaki önemine değinmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin E. 2017/2276, K. 2017/3832, T. 7.11.2017 sayılı kararına göre; “Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de konu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır. Alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. Dosyada mevcut bulunan belge ve bilgilerden, Müflis …. San. Tic. A.Ş’nin 29.04.2010 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğu, ancak davacı alacağının iflas masasına kaydedildiğine dair bir delil bulunmadığından bu davalı hakkında davanın kayıt kabul davası olarak görülüp, sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, …. Karar sayılı ilamına göre; “…Somut olayda davacının öncelikli talebi tapu iptali ve tescile yönelik olup bedelin tahsili talebi terditli taleptir. Öncelikli talep alacağın masaya kaydedilmesine yönelik olmayıp, müflis şirketin aktifinde yer alan bir hakkın masadan çıkartılarak, tapuda adına tescili istemine ilişkindir. Davacının talebi gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığını iddia ettiği bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline ilişkin olduğundan davanın kayıt kabul davası olarak kabulü mümkün değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptali ve tescil talepleri yönünden İİK’da özel düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. İlk derece mahkemesi davalı şirket hakkında iflas kararı verildiğini belirterek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı hatalıdır….”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından müflis şirket ile aralarında yapılan gayrimenkul satışına konu gayrimenkulün teslimi istemli olarak Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından açılan davanın İİK’nın 235. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek görevsizlik kararının kesinleşmesinin üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça sözleşmeye konu taşınmazın tarafına teslimi talep edilmiş olup bu talebinin kabul görmemesi durumunda tazminat talep edilmiştir. Davacının öncelikli talebinin taşınmazın teslimine ilişkin olması nedeniyle huzurda görülen davanın İİK’nın 235. maddesi kapsamında açılan bir dava olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda belirtilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptali ve tescil talepleri yönünden İİK’da özel düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Davaya dayanak yapılan sözleşmede satışa konu gayrimenkulün mesken niteliğinde olduğunun belirtilmiş olması ve davacının tacir olduğu yönünde herhangi bir iddia ya da delil bulunmaması nedeni ile davacının tüketici sıfatını haiz olduğunun kabulü ile söz konusu uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun çerçevesinde Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın mahkememizin görevsizlik sebebiyle usulden REDDİNE, görevli mahkemenin Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan,
a) Mahkememiz kararının süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf yoluna başvurulması durumunda dosyanın istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
b) Mahkememiz kararının istinaf yoluna gidilmeden kesinleşmesi durumunda HMK 22. madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Mahkememize sunulacak istinaf başvuru dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”