Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/397 E. 2023/485 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/397 Esas
KARAR NO : 2023/485

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 24/04/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
K. YAZIM TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ile müflis arasında İstanbul İli …. İlçesi …. Mah. …. Konutları … Ada …. Parselde yer alan … Blok (Sözleşmede …. diye yazılan) 5.Kat, 99 nolu bağımsız bölümü satış tutarı 285.050,00-TL+KDV olan 05/04/2013 tarihli Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmelerde belirtilen satış bedeli olan toplamda 285.050,00 TL’nin tamamını eksiksiz şekilde müflis şirkete ödediğini, müflis şirketten “BORCU YOKTUR” yazısını teslim aldığını, müvekkili mevcut taşınmaz için tüm ödemeleri gerçekleştirmiş olsa da taşınmaza ilişkin tapuda mevcut ipotek nedeniyle müvekkilinin taşınmazın tapusunu teslim alamadığını, müvekkilinin taşınmaza ilişkin tapusunu kendi adına tescili amacıyla tapu iptal ve tescil davası açtığını, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasından tahkikat aşamasına geçildiğini, ancak süreç içerisinde davalı şirketin iflasının açıklanmasından sonra müvekkili tarafından ikame edilen dava İflas Dairesi tarafından yapılacak olan İkinci Alacaklılar Toplantısına kadar bekletici mesele yapıldığını, gelinen süreçte henüz ve hala İflas Dairesi tarafından İkinci Alacaklılar Toplantısı yapılmadığını, mevcut davanın derdest olduğunu, müvekkili tarafından açılan dava devam ederken davalı şirketin iflası neticesinde müvekkili, ilgili mahkemedeki dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla ve mevcut alacak haklarına zeval gelmemesi adına Bakırköy … İflas Dairesi …. İflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunduğunu müvekkilinin, iflas masasına yapmış olduğu alacak kayıt talebi neticesinde verilen derece kararında, “KAYIT NO: 68
KARAR: Alacaklı ….tarafından talep edilen 258.050,00 TL alacak ile ilgili talep de sunulan ekler incelendiğinde; alacaklının 11.000,00TL ödeme yaptığı, bakiye kalan miktar ile ilgili alacağı kanıtlar herhangi bir belge, dekont veya makbuz sunulmadığı, anlaşıldığından, alacaklı tarafından talep edilen 258.050,00TL lik alacaktan 11.000,00TL sinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kabulüne, bakiye kalan miktarın yargılamaya muhtaç olduğu kanaatine varılmakla reddine, İİK m. 206 gereği 4. sıraya alınmasına, sıra cetvelinin alacaklıya tebliğ ve ilanına karar verildi.” şeklinde karar verildiğini beyanla ek alacak kaydına, fazlaya, faize ve olası hesap hatalarına ilişkin hakları ile Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında talep ettiğiklari hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, müvekkilinin müflis …. …. İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nden alacağı olan 258.050,00 TL nin sıra cetveline kaydının yapılmasını, İİK 196. Maddesi gereğince 30.03.2021 olan iflas tarihinden itibaren birlikte işleyecek faizlerinde hesaplanmasını ve alacak olarak sıra cetveline kaydedilecek tutara eklenmesini, kabul edilmemesi halinde, Bakırköy 12. Tüketici Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında mevcut tapu iptal ve tescil davasının görülmesi sebebiyle kaydın ihtilaflı olarak belirtilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 235’nci maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin’in iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani, dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korumaya değer bir yararı olmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmıştır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller dava şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere olumlu dava şartları (mesela, görev, hukuki yarar gibi), yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (mesela kesin hüküm gibi).
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından kendiliğinden (resen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile hâkim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Huzurdaki davada davacı şirket vekili, müvekkili şirketin müflis firmadan toplam 285.050,50 TL tutarında alacaklı olduğunu, müflis şirket iflas masasının ilgili davadan haberdar olmasına rağmen
müvekkili şirketin alacak kayıt talebinin reddine karar verdiğini, söz konusu kararın yerinde
olmadığını belirterek müvekkili şirketin iflas tarihi itibariyle toplam 285.050,50 TL
tutarındaki alacağının işleyecek faizleriyle birlikte müflis şirket iflas masasına kaydına karar
verilmesini talep etmektedir. Bilindiği gibi, İİK m.194 hükmü uyarınca, iflastan önce dava konusu yapılan müflisin taraf
olduğu hukuk davaları durur, bu davalara ancak ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün
sonra devam olunabilir. İflasın açılması ile duracak olan davalar, iflastan önce açılmış olup
da halen derdest bulunan ve iflas masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk
davalarıdır. Bunlar, müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı açılmış olan davalardır. Davaların durduğu bu süre içinde, iflas idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu
davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre usul işlemleri farklılık arz eder.
Müflisin davacı olduğu davalarda, iflas idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına
varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre
geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflas idaresi tarafından devam edilir. İflas idaresi
ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırsa, masanın davayı
takip etmemesine karar verir. Bu halde o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir.
Hiçbir alacaklı davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden
doğar ve müflis iflasın kapanmasını beklemeden davayı kendi adına devam ettirebilir. Müflisin davalı olduğu davalarda ise, iflas idaresi, alacakları tahkik ederken, müflise
karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar
veremez. Bu alacağı, sıra cetveline “çekişmeli/nizalı alacak” olarak geçirmek
zorundadır. Zira bu alacağın, (dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki
kararı) kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısı tarafından
verilecektir. İkinci alacaklılar toplanması tarafından davaya devam edilmesine karar verilirse,
iflas idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra davayı takip eder veya tayin
edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. İflastan önce açılan ve ikinci alacaklılar
toplantısında kabul edilmeyen bir alacağa ilişkin dava, ikinci alacaklılar toplantısında verilen
ret kararıyla birlikte kayıt kabul davasına dönüşecektir.
Yukarıda ifade edildiği gibi, somut olayda davacı şirket vekili, alacak talebine konu ettiği
alacağın daha önceki bir tarihte Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu edildiğini belirtmiştir. İlgili dava dosyasına ait belgelerden, davacı şirketin gerçekten de alacak kayıt talebine konu ettiği alacak için 04/02/2021 tarihinde dava ikame ettiği görülmektedir. Müflis …. …. İnş. A.Ş’nin mahkememizce 30/03/2021 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi, davacı şirket
tarafından alacak talebine konu edilen alacak hakkındaki dava, müflis şirketin iflasına karar
verildiği (30/03/2021) tarihten önceki bir tarihte (04/02/2021) ikame edilmiştir. Yukarıda yer verilen teorik açıklamalardan anlaşılabileceği üzere, müflisin davalı olarak yer aldığı
davalarda iflas idaresinin alacakları tahkik ederken, müflise karşı açılan davalara konu
alacakların mevcut olup olmadığı hakkında karar verme yetkisine sahip değildir. İflas
tarihinden önce müflise karşı açılan davalara konu alacaklara ilişkin karar verme yetkisi,
ikinci alacaklılar toplanmasına aittir. Dolayısıyla, müflis şirket İflas İdaresinin, davacı
tarafından iflas tarihinden önce Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu yapılan alacağı “çekişmeli/nizalı
alacak” olarak sıra cetveline geçirmesi zorunludur. Bu durumda somut olayda davacı
şirketin, “çekişmeli/nizalı” alacağını kaydetmeyen iflas idaresi işlemine karşı icra mahkemesi
nezdinde şikayet yoluna başvurması gerekir. Huzurdaki dava henüz ikinci alacaklılar
toplanması yapılmadan açıldığından, bu davadan önce aynı alacağa ilişkin Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden dava ikame edilmiş
olduğundan ve Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinde görülen davanın konusu
alacağın ikinci alacaklılar toplanmasında reddedilmesi halinde ilgili dava zaten kendiliğinden
kayıt kabul davasına dönüşeceğinden, davacının huzurdaki kayıt kabul davasını açmakta
hukuki yararı bulunmamadığından davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-(h) ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanuna göre hesaplanan ve peşin alınan 179,90 TL karar ve ilam harcının hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,

4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 710,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır