Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/395 E. 2023/394 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/395 Esas
KARAR NO : 2023/394

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ön ödemeli konut satış sözleşmeleri uyarınca konut satışı gerçekleştirmek suretiyle ticari faaliyet gösteren bir inşaat firması olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas ve …. karar sayılı 24.11.20921 tarihli kararda davalı şirketin iflasına karar verildiğini, davalı şirketin tapuda İstanbul ili, … ilçesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa üzerinde inşaat edilecek … isimli proje kapsamında davacı ile 04.06.2011 tarihli Gayrimenkul Satışına İlişkin Sözleşme ve 04.03.2016 tarihli Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesine Ek protokol akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirket peşin ödenecek bedel karşılığında geliştirmiş olacağı konut projesinde inşa edeceği brüt 110 m2 alanlı, 3+1 veya 2+1 daireyi müvekkillere sattığını, daireyi anahtar teslim etmeyi ve dairenin kat mülkiyetli tapusunu davacıya devretmeyi taahhüt ettiğini, protokol uyarınca satıcının dairelerin kat irtifaklı tapularını, en geç 30.12.2017 tarihinde her türlü takyidatlardan ari olarak temiz bir şekilde tapuda davacı adına devir ve tescil etmeyi taahhüt ettiğini, ancak inşaatın durması sebebiyle bu teslimin gerçekleşmediğini, davacının taşınmazının bulunduğu ABCD bloklarda yaklaşık 4 senedir hiçbir imalat yapılmadığını, inşaatın yarım bırakıldığını, ek protokolün 3.8 maddesinde, teslim tarihinden sonra gecikilen süre boyunca aylık 1.000,00-TL’den az olmamak şartıyla emsal kira bedellerinin alıcıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, satıcının kat irtifaklı tapuları tapuda müvekkil adına tescil etmekte ve taşınmazın inşaatının sürdürülmesinde temerrüde düşmesi nedeniyle Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasından İstanbul ili, … ilçesi … ada, … parsel üzerinde kayıtlı C blok, 162 numaralı dairenin davacı adına tescili talepli dava açıldığını ve davanın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiğini, TBK m.125 hükmü ile borçlunun temerrüdü nedeniyle uğranan zararın tazmin edilebileceğinin düzenlendiğini belirterek tapuda İstanbul ili, … ilçesi, .. ada, … parselde kain, C blok, 162 numaralı bağımsız bölümün anahtar teslim olarak satış sözleşmesine uygun davacıya teslimine, teslim sağlanmazsa terditli olarak taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmazın anahtar teslim imal edilmesine ilişkin edimlerinin ifasından vazgeçerek bu edimlere ilişkin ifa yararının, dava konusu taşınmazın taraflar arasındaki sözleşme ve ekindeki teknik şartnameye uygun olarak anahtar teslim yapımı için gerekli olan inşaat maliyetinin ve belirsiz alacak kapsamında şimdilik 30.000,00-TL tazminatın davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Huzurda görülen dava tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kayıt kabul davası, alacaklının iflas idaresi tarafından reddedilen alacağına ilişkin olarak, alacağını ispat etmek ve alacağını hüküm altına aldırmak amacıyla açılmaktadır. Bu doğrultuda alacaklının açmış olduğu kayıt kabul davası, mahiyeti gereği alacak davasıdır ve davacı taraf, alacağının sıra cetveline kaydını ve kabulünü talep etmektedir. Dava, iflas idaresine karşı açılmaktadır. Söz konusu bu davada; tüm dosya kapsamında taraflar arasındaki ilişki, belgeler ve bilgiler dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi gerekmektedir.
İflas idaresine veya basit tasfiye usulü neticesinde iflas müdürüne alacak bildirilirken, kararın kendisine tebliğini isteyen alacaklıya, alacağının ret veya kabulü tebliğ edilmektedir. Kural olarak İİK m. 223/3 hükmü gereğince; bu alacaklılar bakımından kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 06.03.2017 Tarihli, E. 2016/8334 ve 2017/687 sayılı kararında;
“İflâs, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.” ve “Mahkemece, en son ilan tarihine göre, davanın, hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” şekline ifade ederek, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davasındaki önemine değinmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 194. Maddesine göre;
“Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin E. .., K. …, T. 7.11.2017 sayılı kararına göre;
“Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır. Alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. Dosyada mevcut bulunan belge ve bilgilerden, Müflis … San. Tic. A.Ş’nin 29.04.2010 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğu, ancak davacı alacağının iflas masasına kaydedildiğine dair bir delil bulunmadığından bu davalı hakkında davanın kayıt kabul davası olarak görülüp, sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamına göre;
“…Somut olayda davacının öncelikli talebi tapu iptali ve tescile yönelik olup bedelin tahsili talebi terditli taleptir. Öncelikli talep alacağın masaya kaydedilmesine yönelik olmayıp, müflis şirketin aktifinde yer alan bir hakkın masadan çıkartılarak, tapuda adına tescili istemine ilişkindir. Davacının talebi gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığını iddia ettiği bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline ilişkin olduğundan davanın kayıt kabul davası olarak kabulü mümkün değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptali ve tescil talepleri yönünden İİK’da özel düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. İlk derece mahkemesi davalı şirket hakkında iflas kararı verildiğini belirterek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı hatalıdır….”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından müflis şirket ile aralarında yapılan gayrimenkul satışına konu gayrimenkulün teslimi istemli olarak Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından açılan davanın İİK’nın 235. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek görevsizlik kararının kesinleşmesinin üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça sözleşmeye konu taşınmazın tarafına teslimi talep edilmiş olup bu talebinin kabul görmemesi durumunda tazminat talep edilmiştir. Davacının öncelikli talebinin taşınmazın teslimine ilişkin olması nedeniyle huzurda görülen davanın İİK’nın 235. maddesi kapsamında açılan bir dava olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda belirtilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptali ve tescil talepleri yönünden İİK’da özel düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Davaya dayanak yapılan sözleşmede satışa konu gayrimenkulün mesken niteliğinde olduğunun belirtilmiş olması ve davacının tacir olduğu yönünde herhangi bir iddia ya da delil bulunmaması nedeni ile davacının tüketici sıfatını haiz olduğunun kabulü ile söz konusu uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun çerçevesinde Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere; mahkememizce verilen görevsizlik kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 26/04/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı