Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/330 E. 2023/345 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/330 Esas
KARAR NO : 2023/345

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
K. YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında İstanbul ili, … Mah. … Cad. … pafta, …. parsel sayılı B BLok taşınmazın yapı denetim hizmeti için 01/06/2007 tarihinde yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkili şirketin üstüne düşeni yaptığını, 30/09/2011tarihinde iş bitirme tutanağının ilgili idare tarafından onaylandığını müvekkili şirketin denetim hizmetini yerine getirmesine rağmen, davalı borçlu hizmet bedelini ödemediğini, müvekkili şirketin Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesine dayalı ve ilgili bakanlığın belirlemiş olduğu birim fiyatları dikkate alınarak 46.976,31 TL tutarlı denetim hizmet bedeline ait hakediş raporlarını dayanak göstererek davalı şirkete ihtarname düzenlendiğini, yapılan ihtara ve iyi niyetlere rağmen borcun ödenmediğini, Gaziosmanpaşa …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin tasfiye edilmesi nedeniyle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı ile şirketin ek tasfiyesi için ihyasının sağlandığını, tasfiye memurları olarak …., … ve … ‘ın atandığını ödeme emrinin tebliğ alınması ile birlikte borçlunun borca itiraz ettiğini, ancak borçlunun itirazının yerinde olmadığını, itirazlarında yetkisizlik ve zaman aşımı bakımında itirazlarda bulunulduğunu, ancak itirazlarının yerinde olmadığını bu nedenlerle davalının takibe haksız itirazının iptali ve en az alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
SAVUNMA:
Davalı vekili süresinde olmayan cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkili yerde başlatılmadığını, müvekkili şirkete dava dilekçesinin usulüne uygun yapılmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, alacak iddiasının zaman aşımına uğradığını, denetim hizmeti sözleşmesinin bedellerinin davacı tarafa ödendiğini davacının davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, hakedişlerin ve iş bitirmenin düzenlenmesi yapı denetim kuruluşunun alacağını kalmadığını gösterdiğini, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre yapı denetim bedellerinin ödenmesinin yüklenicinin sorumluluğunda olmadığı, fatura bedellerinin ilgili belediye yapı denetim hesabına dava dışı yüklenici … İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti tarafından yatırılmak suretiyle ödendiği, ayrıca iş bu davanın, tarafları ve dayanakları aynı olan takibe müvekkili tarafından yöneltilen itirazın iptaline davacı tarafından ikame edilen tarafları ve konuları itibariyle arasında irtibat bulunan Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı itirazın iptali davasının bulunduğu usul ekonomisi gereğince birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği, tüm bu nedenlerle davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 114/1. maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115. maddesi hükmü de;
“Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Huzurda görülen dava konusunun itirazın iptali davası olması nedeni ile davanın açıldığı 26/11/2021 tarihinde davanın araculuculuğa tabi olması ilgili yasa hükmü gereğidir. Davacı tarafından gerek dava dilekçesinde arabulucuya başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmamış olması ve dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağının sunulmamış olması gerek görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği tarihe kadar arabuluculuğa başvurulduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmamış olması nedenleri ile arabuluculuğa ilişkin dava şartının, tamamlanabilir dava şartlarından olmadığı gözetilerek huzurda görülen davanın, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.532,28 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.352,38‬ TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.10/04/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪