Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/279 E. 2023/570 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/279
KARAR NO : 2023/570

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından mahkememize sunulan 16/02/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan satış vadinde bulunan …. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den İstanbul …. Noterliğinin 19/09/2016 tarih ve … yevmiye no’lu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi ile tapuda İstanbul, …., … ada, …. parselde …. inşaat projesindeki B2 Blok 48 No’lu dairenin satımı konusunda anlaştığını, fakat sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi ve getirilme imkanınında bulunmaması nedeni ile taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedellerin iadesi için Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyası ile açılan davada verilen kararın Bakırköy … İcra Dairesi tarafından 07/11/2019 tarihinde … Esas numarası ile icraya konulduğunu, icra emrinin kendilerine tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketin ödemede bulunmadığını, davalı şirketin herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine haciz talepleri üzerine haciz işlemleri başlatılmış ancak sürdürülen haciz işlemlerinden bir sonucun elde edilemediğini, müvekkilinin işsiz olduğunu, hiçbir gelir ve desteğe sahip olmadığını, müvekkilinin yargılama masraflarını karşılayacak durumu olmadığını, bu nedenle müvekkilinin yararına adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun alacaklının, borçlunun doğrudan iflasını talep edebileceği hallerin düzenlendiği 177.maddesinin 4.fıkrasında “ilama dayanan alacağın icra emriyle talep edilmiş olmasına rağmen ödenmemiş olması” durumunun yer aldığını, bu bağlamda müvekkillinin alacağının ilama dayanması, icra emriyle talep edilmiş olması ve borçlu şirket tarafından ödeme yapılmamış olması sebebi ile İİK m.177/4’e dayanarak borçlu şirketin iflasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 13/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafından iflas yolu ile yapılan bir icra takibi bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile icra takibi başlattığını ve icra emrini şirkete değil vekile e-tebligat yolu ile tebliğ ettiğini, haciz yolu ile başlatılan takip dışında müvekkili şirkete iflas yolu ile başlatılan bir takibin de bulunmadığını, somut olayda davacının borçluya tebliğ ettirdiği iflas istemli takip veya ödeme emrinin mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket aciz halinde olmadığından ve ödemelerini daimi şekilde tatil etmediğinden, sabit iş yerleri olduğundan ve ticari faaliyetleri devam ediyor olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma hakları ile fazlaya dair her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davacı yana delilerinin tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesini, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesini, Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda yapılan açıklama, bağımsız Denetim Raporları, Faaliyet Raporları, Gayrimenkul değerleme raporları, Ticaret Sicil Gazetesi, Projeler, Tapu Kayıtları ile birlikte müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve davanın reddi gerektiğinden her halükarda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 177/4. madde hükümlerine dayalı alacaklının açtığı iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
(Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır.
İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 kararı sayılı ilamı)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 177/4 ncü maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacının Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin süresi içerisinde iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE ,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 300,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …. ☪
e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”