Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/244 E. 2023/263 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/244
KARAR NO : 2023/263

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekil aracılığı ile Büyükçekmece Nöbetçi Asliye Mahkemesine verdiği 31/10/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile ; Müvekkilinin, 26/08/2016 tarihinden bu yana davalı şirketin sahibi konumunda bulunduğunu, şirketin kuruluşu ve işleyişi ve yaptığı ticari faaliyetlerden hiç bir şekilde bilgi sahibi olmadığını, hiç bir menfaatinin olmadığını, şirketin vekalet verdiği şahıslarca kendisini kandırmak suretiyle kurulmuş olması nedeniyle davalı şirketin haklı nedenlerle feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 636.maddesi hükmü”
(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde olup maddede limited şirketlerin sona erme sebepleri ile sonuçlar düzenlenmiştir.
Somut olayda davacıdan başka ortağı bulunmayan limited şirketin mahkeme kararıyla feshi istenmiş ise de, TTK’nın 636 maddesinde limited şirketin sona erme halleri düzenlenmiş olup tüm ortakların mahkemeden fesih kararı isteyebileceğine dair bir hal öngörülmemiştir. TTK’nın 621. maddesi gereğince şirketin feshi konusunda karar alma, genel kurulun yetkisindedir. Diğer yandan, TTK’nın 636. maddesinde şirketin sona erme sebepleri düzenlenmiş olup, şirketin ana sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi, genel kurul kararı, iflasın açılması ve Kanun’da öngörülen diğer sona erme sebeplerinin bulunması halinde şirketin sona ereceği düzenlenmiştir.
Şirket tek ortaklı bir limited şirket olup, davacı aynı zamanda şirketin yöneticisi ve genel kurulunu oluşturmaktadır. Bu nedenle, davacının alabileceği bir kararla her zaman şirketin fesih ve tasfiyesi mümkündür. Davacının kısıtlı olması halinde, bu işlemler vasi tarafından da yürütülebilecektir. Bu nedenlerle, davacının dava yoluyla fesih ve tasfiye talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından davanın, hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1(h) ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1(h) ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 710,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların … tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.16/03/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”