Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/235 E. 2023/255 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/235
KARAR NO : 2023/255

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 13/03/2023 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davalı kooperatif yönetiminin hileli 2. Kez aldığı ihraçları iptal ettirip 27 yıldır mahkemelerde oyalayıp dairelerden kiralar aldığını, davalının kesinleşmiş ihraç kararı olmadığı halde hiç para ödemediğinden ihraç edilen Av …’un ihracı iptal ettirip baskı ve hile ile dairelerini …’a verdiğini ve 01/01/1994 tarihli kontratla aylık 5.000,000 TL’den … ‘e kiraya verilerek haksız kiralar alındığını, 23/10/2022 tarihinde davalı kooperatif ile … aleyhine açılan davada mahkemenin …’u dava dışı tutarak kooperatif üzerine verdiği kararlar …’un başka daire almak için açtığı davayı kazandığını ve kooperatiften daire parasını aldığını, davalı kooperatiften tahliye davaları ve icra yoluyla 26/03/2008 tarihinde daireyi aldığını ve 172 ay ecrimisil alacağı ile kesinleşmiş icra dosyası alacaklarını kooperatifin üzerine mal varlığı olmadığı için parasını alamadığını, davalı kooperatif aleyhine 23/10/2002 tarihinde açılan alacak davalarında haksız 2. İhracın iptali kararları ile 01/01/1994 tarihinden itibaren daireyi aylık 5.000,00 TL’ye kiralayarak gerekli artışla 26/03/2008 tarihinde icra yoluyla daireyi teslim aldıkları bu tarihe kadar aldıkları kiraları ecrimisil olarak verilmesi ile ihraç tehdidi ile mükerrer ödeme ve mahkeme masrafları gibi diğer alacaklarına munzam aşkın zararların günün rayiçlerine göre tespiti ile taleplerine göre karar verilmesine, Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibin devamına karar verilmesini, fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak şartı ile %20 icra inkar tazminatı faizleriyle 2022 yılı 5 kat artmış kira ve daire fiyatları dikkate alınarak alacaklarının yıllarına göre enflasyon ve döviz kuru ile manzum, aşkın zararların tespiti ile bilirkişi masrafları, yargılama giderleri ile alacakları karar verilmesi ile yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, iflas istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114/1-d maddesindeki dava ehliyeti, fiil ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şeklidir. Fiil ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Aynı Kanun’un 114/1-e maddesindeki dava takip yetkisi, davada taraf olan kişinin o davayı kendi adına yürütebilme ve talep sonucu hakkında kendi adına hüküm alabilme yetkisidir (HMK md. 53). Sözü edilen kurum, şeklî taraf kuramının kabulünün sonucu olarak ortaya çıkmış ve sözü edilen kuramı tamamlamak amacıyla geliştirilmiştir. Davayı takip yetkisi, maddi hukuktaki tasarruf yetkisinin usul hukundaki karşılığını oluşturur. Ayrıca, bu kavram, davada taraf olmadığı hâlde kanun gereği taraf gibi davranmakla görevli kılınmış olanların hukukî konumlarının açıklanmasında başvurulan bir kavram konumundadır. Kural olarak taraf ehliyeti ve dava ehliyeti bulunan kişinin dava takip yetkisi vardır. Ancak bazı istisnai durumlarda davada taraf olarak gösterilen kişinin taraf ve dava ehliyeti olmasına rağmen dava takip yetkisi olmayabilir. Örn: Hakkında iflas kararı verilen kişinin taraf olduğu hukuki davalarda da istisnai durumlar dışında davayı takip yetkisi iflas idaresine aittir.
Taraf sıfatı (husumet) ise, maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK md. 51) Fiil ehliyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usûl işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
İİK’nın 156 ve devamı maddelerinde düzenlenen İflâs hallerinin varlığı halinde kooperatiflerinde iflasının istenebileceği kanunen mümkündür.Somut olayda davacının,davasını sadece iflası edilen şirkete yöneltmesi gerekli ve yeterli iken dava dışı kooperatifin yönetimi ve site yönetimine yönelttiği,davasını,kooperatife yöneltmediği ,kooperatif yetkilileri veya ortaklarının fesih davasında pasif husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının, davalılar … ,…, …, …, … ve … hakkında açtığı davanın bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına,
2-Davacının, davalı … Kooperatifi Yönetimi ile Site Yönetimi ve Üyeleri hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 700,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve … tarihinde göreve başlamalarına dair kararların … tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile ON GÜN içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 14/03/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”