Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/151 E. 2023/361 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/151
KARAR NO : 2023/361

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirketin tekstil sektöründe ticaretle iştigal eden bir kuruluş olduğunu, Davalı şirketin müvekkilinden muhtelif evsafta peluş ürünü için fiyat istediğini, müvekkilinin de Davalı Alıcıya ürünlerin birim fiyatları, miktarı ve ödeme şartlarını gösteren teklif sözleşmesini sunduğunu, sözleşmeyi her iki tarafın da imzaladığını ve sözleşmede yer alan “Teklif sözleşmesini alıcının onayı yukarıdaki şartların tamamının kabulü anlamına gelmektedir” düzenlemesi uyarınca teklif sözleşmesindeki hükümler Davalı/Alıcı için bağlayıcı hale geldiğini, müvekkili şirket ile Davalı/Alıcı sözleşmeyi bu şekilde karşılıklı imzalamış ve taraflar arasında alım satım sözleşmesi kurulduğunu, mal tesliminin yapıldığını, sözleşmeye göre iki kalem mal için 69.990,48 $ (KDV dahil) ödeme yapılması kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre 69.990,48 $ bedelin sözleşme tarihi olan 13.07.2021’deki TL karşılığı 605.242,68-TL olduğunu, ancak davalı tarafın ödemelerini TL cinsinden olarak ileri tarihli (vadeli) muhtelif meblağlarda çekler ile yaptığını, çeklerin ileri tarihli olduğu için çeklerin ödendiği tarih itibariyle kur farkının oluştuğunu, sözleşmede vadeli çeklerde vade tarihindeki döviz satış kurunun baz alınacağının belirtildiğini, buna istinaden kur farkı bedelinden kaynaklı 279.376,12 TL + 22.350,09TL (%8 KDV) = 301.726,61-TL tutarında cari alacak bakiyesi oluştuğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafın itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan Davalı/Borçlu aleyhine takip çıkış tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile 13.07.2021 Tarihli sözleşme incelendiğinde yetki şartı konduğunu ve uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığının görüleceğini, işbu sebeple dava dosyasının, yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, 13.07.2021 tarihli sözleşme incelendiğinde müvekkilinin, kendi el yazısıyla şerh düşmek suretiyle ödemelerin ne şekilde yapılacağına dair açıklamada bulunduğunun görüleceğini, işbu şerhe göre ödeme; satış bedelinin %50’si için 90 günlük çekle, diğer %50’si için 130 günlük çekle yapılacağını, taraflar arasında senelerdir sürmekte olan ticari ilişki söz konusu olup artık taraflar arasında teamül haline gelmiş olan bir ödeme düzeni bulunduğunu, taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişkiler sebebiyle bu zaman kadar bir anlaşmazlık söz konusu olmadığını, taraflar arasında teamül haline gelmiş olan ödeme düzeni uyarınca 13.07.2021 tarihli sözleşmede de düzenleme yapıldığını, sözleşmeye ödeme husunda konmuş olan bu şerhe uygun şekilde ödemeler yapıldığını ve borcun tamamının müvekkilince ödendiğini, ödemenin çeklerle yapıldığı hususunda bir çekişme bulunmadığını, çek bedellerinin davacıya ödendiği hususunun davacının da kabulünde olduğunu, işbu sebeple davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası ve Merter Vergi dairesi Müdürlüğü müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre: Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir (HMK 19/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez (HMK 117/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK 19/4). Yetki itirazından vazgeçilmiş ise yetki itirazı bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılabilen bir hususun kamu düzenine ilişkin olduğundan söz edilemez. Kamu düzenine ilişkin olmadığı için buradaki yetki, HMK 114/1-ç maddede düzenlenen dava şartı niteliğinde kesin yetki değildir. Taraflar aralarındaki sözleşmeyi her zaman değiştirebilir ve bazı hükümlerini de ortadan kaldırabilirler. Dava yetki sözleşmesinde belirtilenden başka yerde açılmış ve süresinde yetki itirazında bulunulmamış ise artık önceki yetki sözleşmesini ortadan kaldıran yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğu ve dava açılan mahkemenin yetkili hale geldiğinin kabulü gerekir. HMK 17. madde açıkça tarafların iradesine önem verirken yetki sözleşmesindeki mahkemenin kesin yetkili olduğu ve bu yetkisinin taraflarca ortadan kaldırılamayacağı şeklinde bir sonuca ulaşılması da mümkün değildir. Anlatılanların sonucu olarak sözleşmedeki mahkemenin münhasır yetkisi davalının yetki itirazında bulunulması halinde mahkemece dikkate alınması gereklidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde;İ taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının takip ve dava tarihi itibariyle 13.07.2021 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafından takip konusu fatura alacağı nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususunda toplanmış olup tarafların tacir olduğu13.07.2021 tarihli sözleşmede yetki yeri olarak İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olarak düzenlenmiş olduğu tacirler arasında imzalanan ve HMK 17 gereği geçerli bulunan sözleşmede , ihtilaflarda çözüm yerinin İstanbul Mahkemeleri olduğunun belirlendiği, davalının yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğu anlaşılmış olup tacir olan davalı ve davacının sigortalısı arasında yapılan sözleşmedeki düzenleme dikkate alındığında, İstanbul Mahkemelerinin yetkisi münhasır yetki olup, bu nedenle davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalının usulüne uygun yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkili olmaması nedeni ile dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİ ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”