Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/97 E. 2022/1080 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/97 Esas
KARAR NO : 2022/1080

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi tarafından 07/12/2018 tarihinde …. Bankası ….. Şubesi’ndeki ….. IBAN nolu hesaptan dava dışı ….. Ltd Şti’ne EFT yapılmak istenirken sehven yanlış hesap tıklanarak davalı …. Şti’nin …. Bankası …. Şubesi’ndeki … nolu hesabına 30.000,00 TL para gönderildiğini, davalı …. ile davacı arasındaki ticari ilişkinin 2016 Ekim ayında son bulduğunu, hiçbir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığını, paranın iadesi istemi ile davalı bankaya Bakırköy ….. Noterliği aracılığıyla 14/12/2018 tarih ….. yevmiye nolu ihtarnamenin keşide ve tebliğ edildiğini, banka tarafından müvekkili şirkete sözlü olarak “davalının hesabının bloke hesap olduğu, hesap sahibi şirket yetkilisinin vefat ettiği, bu nedenle paranın dava yolu ile talep edilmesi gerektiği”nin bildirildiğini beyanla davalı …. Şti hesabına gönderilen 30.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ arihi olan 18/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte Müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …. Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; “Alıcı” durumundaki hesap sahibinin iade hususunda verdiği bir talimat olmaksızın, banka tarafından sağlanacak iade “mevduatı engelleme” kapsamına gireceğinden bu işlemin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, davacının “alıcı” hesabını yanlış seçmesinde Müvekkili bankaya izafe edilecek bir kusurun bulunmadığını, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir dava olduğunu, davacının taleplerini sadece davalı diğer şirkete yöneltmesinin gerektiğini, para gönderiminin …. Bankası A.Ş nezdinde ki hesaptan gerçekleştirildiğini, dava konusu işlemde müvekkili bankanın bir müdahalesinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı tarafından yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 08/09/2020 tarih, …. E. ve ….. K. sayılı red kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. E. ve …. K. sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine söz konusu dosya mahkememizin ….. esasına kaydı yapılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 26/10/2022 tarihli bilirkişi …… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket tarafından ibraz olunan ticari defterlerin incelenmesi neticesinde, davalı ….. firması ile 2016 yılından önce ticari ilişkilerinin başladığı (01.01.2016 açılış bilançosuna devreden davalı alacak tutarı 30.202,99 TL olması sebebiyle) ve 04.10.2016 sonuna kadar devam ettiği; 31.12.2016 sonu itibarıyla taraflar arasında borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı; davacı şirket tarafından dava dışı …. firması yerine sehven davalı …. firmasına 07.12.2018 tarihinde yapılan 30.000,00 TL ödemenin davacı şirket ticari defterlerinde davalı ….. adına verilen sipariş hesabında borç kaydedildiği ve anılan davalı verilen sipariş avansları borç bakiyesinin huzurdaki dava tarihi olan 28.01.2021 itibarıyla da korunduğu; Dava dışı…. ile davacı şirket arasında 2016-2017-2018 yıllarında yoğun ticari ilişkinin varlığının tespit edildiği ve sehven davalı ….. firmasına ödeme yapıldığı tarih olan 07.12.2018 itibarıyla dava dışı ….. firmasının davacı firmadan 721.561,76 TL alacaklı olduğunun görüldüğü; neticeten davalı ….. firması ile 31.12.2016 itibarıyla ticari ilişkinin sona erdiği tespit edilmekle anılan tarih itibarıyla borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı gözetildiğinde 07.12.2018 tarihinde ….. adına yapılan 30.000,00 TL ödemenin sehven yapıldığının değerlendirildiği hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77/1. maddesine göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK’nın 79. ve 80. maddelerinde “aynen geri verme ilkesi”ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2019 tarih ve … E ….. K sayılı kararında belirtildiği üzere; Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket, şirket yetkilisinin 07/12/2018 tarihinde …. Bankası …. Şubesi’ndeki ….. nolu hesaptan dava dışı …. Ltd Şti’ne EFT yapmak istediğini, yanlış hesaba tıklanması nedeniyle sehven davalı….. Şti’nin ….. Bankası …. …. Şubesi ….. nolu hesabına 30.000,00 TL para gönderildiğini, davalı ile 2016 yılından beri hukuki ve ticari ilişkisinin ve dolayısıyla da her hangi bir borcunun bulunmadığını, keşide olunan ihtarname ile bankadan iade talebinde bulunduklarını, ancak ilgili banka tarafından “paranın gönderildiği hesabın blokeli hesap olduğu, hesap sahibi şirket yetkilisinin vefatı nedeniyle paranın dava yolu ile istenmesi gerektiği” yönünde cevap verildiğini beyanla söz konusu paranın davalılardan tahsilini talep etmektedir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin ….. E. ve …….. K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere davalı bankanın paranın yanlış gönderilmesinden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmaması ve sebepsiz zenginleşmesi de söz konusu olmadığından bu davalı bakımından açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davacının davalı ile 31.12.2016 itibarıyla ticari ilişkisinin sona erdiği; anılan tarih itibarıyla borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı; 07.12.2018 tarihinde …… adına yapılan 30.000,00 TL ödemenin sehven yapıldığı kanaatine varıldığı tespit edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından davalıya gönderilen dava konusu tutarın sehven gönderildiği; davalının sehven hesabına gönderilen tutar bakımından Türk Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğu ve aldığı parayı aynen iade etme borcu bulunduğundan açılan davanın bu davalı bakımından kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı tarafından paranın gönderildiği tarih itibariyle asıl alacağa faiz işletilmesi talep edilmiş ise de davalı ……. ‘ın huzurda görülen davadan önce temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından alacağa dava tarihi itibariyle faiz işletilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN DAVALI ……. ŞTİ. BAKIMINDAN KABULÜ ile 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- AÇILAN DAVANIN DAVALI … A.Ş. BAKIMINDAN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.049,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL harcın davalı …… Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 419,15 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.119,15 TL yargılama giderinin davalı …… San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti,’den alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 512,33 TL peşin harcın davalı …. Şti,’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Şti,’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ….. Bankası A.Ş. lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalı …… Şti.’den tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA, (Davalı …. yönünden yapılan başvuru yönünden)
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA, (Davalı …. Bankası A.Ş. yönünden yapılan başvuru yönünden)
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı …. Bankası vekili ile davalı ….. Ltd Şti’nin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸