Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2022/1177 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/934
KARAR NO : 2022/1177

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 21/10/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davaya konu keşide yeri İstanbul, 15/09/2022 vade tarihli, 5.000.000,00-TL bedelli senede dayanılarak Bakırköy … İcra Dairesinin …. Esas Sayılı icra dosyası üzerinden müvekkilli … aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin davalı alacaklıya icra takibine konu senetten dolayı borçlarının olmadığınını, tarafların protokol ile icra takibine konu 5.000.000,00 TL bedelli teminat senedi olduğunu kabul ettiğini, öncelikle takdiren teminatsız olarak dava neticesinde müvekkilinin mağdur olmaması amacıyla icra dosyasına yatacak paraların alacaklı davalı tarafından çekilmemesini, dosyanın üçüncü şahıslara temlik edilmemesi ve de dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı icra dosyası ile icra takibine konan keşide yeri İstanbul, 15/09/2022 vade tarihli, 5.000.000,00-TL bedelli senetten müvekkilinin davalıya karşı borçlu bulunmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde müvekkili aleyhine takip yapıldığından %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 29/11/2022 havale tarihli mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davanın nevi itibariyle zorunlu dava şartı olan arabuluculuğa tabi olması ve davacı tarafından arabuluculuk son tutanağının dava dilekçesi ekine eklenmeksizin açılan davanın dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, Borçlunun menfi tespit davası açabilmesi için davada borçlunun hukuki yararının olması gerektiğini, HMK’nın 114/1-h maddesine göre davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmasının bir dava şartı olduğunu, açılan bu davanın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, hukuki yararının mevcudiyeti davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacılar tarafından kanun hükümlerine uygun şekilde sunulmuş bir ispatın mevcut olmadığını, davacı tarafça adli yardımın şartlarından biri olan yargılama giderlerini karşılayacak durumda olmadığını gösterir somut delilleri sunmasının gerektiğini, müvekkili davacıya ait olan …. İli, …. İlçesi , … Mahallesi, …. Mevkinde kain …. Ada …. Parsel otel niteliğindeki taşınmazın satışı için 10.000.000,00 TL olarak anlaşıldığını, Müvekkili söz konusu taşınmazın alıcısı olarak davacı tarafa elden ve nakden 5.000.000,00 TL verdiğini, söz konusu verilen paraya karşılık olarak da 25/08/2022 tanzim 15/09/2022 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senet alındığını, söz konusu taşınmaz bedelinin yarısını ödedikten sonra tapudan gün alma işlemleri başlanmışsa da tapu kaydının incelenmesinde tapunun üzerinde kamu hacizlerinin olduğunun öğrendiklerini, söz konusu kamu hacizlerinin toplamı da 1.350.000,00 TL olup müvekkili tarafından da bu hacizlere ilişkin kamu borçları da ayrıca ilgili kurumlara ödendiğini, söz konusu bu ödemelerin müvekkilinin …. Bankası … IBAN numaralı hesap üzerinden yapıldığını, geriye kalan ödeme için de taşınmaz üzerinde yer alan ipotek için banka ile 1.800.000,00 TL ile anlaşma sağlandığını, söz konusu kalan borcun da müvekkili tarafından tapu devrinden sonra ödeneceği kararlaştırıldığını, yine söz konusu ipotek ve kamu hacizleri sonrası bakiye kalacak 1.850.000,00 TL bakiye de müvekkili tarafından elden davacıya ödenecek şekilde taraflar toplam 10.000.000,00 TL ile anlaştığını, söz konusu ödemeler tamamlandıktan sonra da taşınmazın satışı adına davacı tarafından Şile Tapu Müdürlüğünden randevu alındığını, müvekkili tapuya gittiğinde davacı tapunun devri adına tapuya gelmediğini, tapunun devrenine yanaşmadığını, müvekkili elden ödediği ve karşılığında davacıdan aldığı senedi ihtiyati haciz alarak takibe koyduğunu, müvekkili tarafından davacının tapuya yanaşmaması üzerinde söz konusu elden ödediği 5.000.000,00 TL’ye karşılık verilen 25/08/2022 tanzim 15/09/2022 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senet 29/09/2022 tarihinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi 30/09/2022 tarih …. D. İş ve …. K. Sayılı ilamla ihtiyati haciz kararı alındığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı kambiyo takibi ile esas takibe geçilerek davacıya ait dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, müvekkilinin ihtiyati haciz sonrası esas takibe geçerek davacıya ait taşınmazın satış işlemlerine girişmesi esnasında davacı taraf müvekkilline söz konusu müvekkilinin alacakları açısından uzlaşmak istediğini, protokol imzalandığını, söz konusu protokolde davacı borcunu açıkça kabul ettiğini, protokolde de bu durum karşılık imza altına alındığını, söz konusu protokolün hiçbir yerinde dava konusu senede yer verilmediğini, protokol de davacı taraf kambiyo takibine itiraz edilmeyeceğini, söz konusu 25/08/2022 tanzim 15/09/2022 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senet borcunu kabul ettiğini, ihtiyati haciz adına teminat iadesine de muvafakat edeceğini belirttiğini, protokolde teminat olarak sadece müvekkilinin taşınmazın satışı adına üzerinde bulunan ve müvekkili tarafından ödenen kamu borçları adına yapılan 1.400.000,00 TL adına 06/10/2022 düzenleme ve 05/01/2023 vade tarihli senet verildiğini, söz konusu senet davacı tarafça müvekkiline 05/01/2023 tarihinde menfi tespite konu 15/09/2022 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senet ödemesi yapıldıktan sonra davacıya iade edileceğini, söz konusu protokolde dava konusu 15/09/2022 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senedin teminat senedi olmadığının açıkça davacının kabulünde olan borç olduğunun görüldüğünü, . davanın usulden reddine, ancak mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, borçlunun ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve kötü niyetle açılan iş bu dava sebebiyle davacı borçlunun alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ederiz.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacılar vekili her ne kadar müvekkillerinin borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, ,davacı vekilinin Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen gider avansını yatırmadığı anlaşıldığından, davanın gider avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1-g ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin belirlenen kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın gider avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-(g) ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL başvuru harcı ile 80,70 TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne hesap edilen 9.200,00.-TL ücreti vekâletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 02/12/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪