Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/897 E. 2023/77 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/897
KARAR NO : 2023/77

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 11/10/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili şirket tarafından sigortalı ….. plakalı aracın 24/04/2021 ve 24/04/2022 tarihleri arasını için sigortalandığını, 13/12/2021 tarihinde eski hava limanı üzerinde sürücü …in sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın yoğun yağış nedeniyle kaydığını, arkasından gelen müvekkili şirket tarafından sigortalanan ….. plakalı araç sürücüsünün yavaşlayıp dörtlülerini yaktığını, yine arkadan gelen ….. plaka sayılı araç sürücüsü ….’ün yavaşlayarak durduğunu , en arkadan gelen ….. plakalı otobüs sürücüsü …..’nin duramayarak önündeki ….. plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, ….. plakalı araçta çarpmanın etkisiyle müvekkili tarafından sigortalı olan araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik hazası meydana geldiğini, davalı …..’nin %100 asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu müvekkili şirket tarafından sigortalısına 05/01/2022 tarihinde 1.310.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından perte çıkan araç için 795.200,00 TL sovtaj bedeli ve ayrıca karşı taraf sigortacısından karşı taraf için poliçe kapsamında 43.000,00 TL ödeme alındığını, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, kalan alacak miktarı için davalılara karşı rücu şartlarının oluştuğundan ödeme talep edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe haksız şekilde itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalıların Bakırköy … İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödememesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Davacı, meydana gelen trafik kazası sonucunda maddi hasara uğrayan aracın kasko sigortacısı, davalı ise davacı sigorta şirketinin sigortalı aracına çarparak hasara neden olan aracın malikidir.Yani davacı ile davalı arasında akdedilmiş bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır.Davacının isteminin hukuki dayanağı, haksız fiil hükümleridir. Davacı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca, haksız fiile muhatap olan sigortalısının haklarına halef olmaktadır. Ancak bu durum borç ilişkisinin niteliğini değiştirmemektedir. Davacı sigorta şirketinin sigortalısı, kazaya neden olan haksız fiili işleyen davalılara karşı hangi hukuki ilişki kapsamında hangi haklara sahip ise ancak o hakları talep edebilecektir. Bir başka anlatımla davacının sigorta şirketi olması, temelde borç ilişkisi doğuran hukuki ilişkinin haksız fiil olduğu gerçeğini değiştirmez.Borcun kaynakları, borçlar hukuku ilkeleri çerçevesinde belirlenecek olup, bunlar haksız fiil, sözleşme, sebepsiz zenginleşme ve vekaletsiz iş görmedir.
6098 sayılı Borçlar Kanununun 49/1.maddesinde,”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir.
Kazaya neden olan davalı ile davacı sigorta şirketi arasında akdedilmiş bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır.Bu itibarla davacının halef olduğu gözetilerek davanın nitelendirmesi yapılırken sigortalı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukukî ilişkiye bakılması gerekir.Buna göre de davanın ticari bir dava olmadığı,haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.(Yüksek Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2012 gün ve 2012/10526 esas,2012/11575 karar,Yüksek Yargıtay 5 nci Hukuk Dairesinin 24/01/2022 gün ve 2021/14628 esas,2022/648 karar, sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi)
Keza Yargıtay İçtihatı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarih ve 37/9 esas ve karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Taraflar arasında TTK’nun 6. kitabının 1472 ve devamı maddelerinde düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklanan borç ilişkisine ait hükümlerin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla TTK’nun 4. maddesinin 1-a bendinde yer alan “Bu kanunda” ibaresinin somut hukuki ilişkiyi kapsamadığı, bir tarafın sigorta şirketi olmasının salt bu nedenle davayı ticari bir dava haline getirmeyeceği de açıktır.
Davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil,davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup duruşmasız olarak yapılan ön incelemede,HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.27/01/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”