Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/891 Esas
KARAR NO : 2023/16
DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
K. YAZIM TARİHİ : 10/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile başlattığımız ilamsız takip, davalı/borçlunun haksız itirazı üzerine durduğunu, dava şartı olması nedeniyle arabuluculuğa başvurulsa da arabuluculuk sürecinin anlaşmama ile sonuçlandığını, davalı ile yediemin bir takım menkul malların saklanmasına dair saklama sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmede borcun dayanağı olan her hususun açık ve net bir şekilde yazdığını, dolayısıyla sözleşmede belirlenen günlük ücret ile gün sayısı çarpılarak takip tutarının kolaylıkla hesap edileceğini, bu nedenle yargılamayı gerektirir bir hesaba dahi gerek olmadığını ve davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, ayrıca yediemin … vefat etmiş olup mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi ve vekaletnamenin dilekçe ekinde mevcut olduğunu, davalı, borçlusu aleyhine başlattığı icra takibi kapsamında, 30.07.2021 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile menkul haczi yaptırmış ve haczettirdiği menkulleri muhafaza edilmek üzere yediemin …’ya teslim ettiğini muhafazaya ilişkin olarak da ekte yer alan saklama sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmede emanet edilen malların muhafazası sebebiyle ödenecek ücretin açık bir şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre, tarafların muhafaza edilen mallar için günlük 150,00 TL ödeme konusunda mutabık kaldıklarını, muhafaza altına alınan mallar saklama sözleşmesine dayalı olarak 30.07.2021 tarihinde yediemine teslim edilmiş olup, sözleşmede de açıkça belirtildiği üzere 60 günlük ücret (60 gün x 150 TL = 9.000,00 TL olarak) peşinen ödendiğini, yine sözleşmede davalı el yazısı ile 60. günün hitamından itibaren günlük 150 TL verilmeye devam edileceğini açıkça yazdığını, Bu nedenle de dava konusu icra takibine konu alacak 29.09.2021 tarihinden itibaren talep edildiğini, buna göre dava konusu alacağa konu dönemin 29.09.2021 – 28.03.2022 arasındaki 179 güne ilişkin olduğunu, 179 gün ile günlük saklama ücreti olan 150,00 TL çarpıldığında takip tutarı olan 26.850,00 TL’ye ulaşıldığını, davalının borca itirazının kötüniyetli olduğunu ve hukuki değerlendirmeye ilaveten teknik bir hesaplama yapılmasına gerek olmadığını, bu nedenlerle kötüniyet tazminatı talebinde bulunduklarını, dilekçe ekinde de yer alan bahse konusu sözleşmenin, anayasal güvence altındaki çalışma ve sözleşme hürriyeti kapsamında akdedildiğini, anayasal bir hakka dayanan bu sözleşmede malların, tarifeye (tebliğ) göre teslim alınmadığının da açıkça yazdığını, davalının imzalamış olduğu saklama sözleşmesinde, borcun dayanağı olan her hususun açık ve net bir şekilde yazdığını, davacıların murisi … yediemin işletmecisi olup ve geçimini bu işten kazandığnı, depo kirası, elektrik, su bedelleri, malların saklanması ve korunması için alınan ilaçlama, güvenlik ve sair tedbirlerin bedelleri, işin devamı için çalıştırdığı kişilerin ücretleri, sgk primleri gibi giderleri oldukça yüksek olduğunu, ayrıca yapılan işin, özellikle istanbul gibi bir metropol için oldukça riskli ve sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu, yedieminin tüm bu zor koşullara rağmen sorumluluklarını yerine getirmiş ve davalının saklanmak üzere kendisine emanet ettiği malları emanet edildikleri şekilde muhafaza ettiğini, ancak davalının sözleşmesel sorumluluğunu yerine getirmemiş ve sözleşme bedelini ödememiş olduğunu, dava konusu olan dönemden malların geri alındığı tarihe kadarki saklama ücreti alacak hakkının da saklı olduğunu, yukarıda açıklanan ve sayın mahkemenizce resen nazara alınacak nedenlerle ve fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı borçlunun itirazının iptali ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlattığımız takip uyarınca 30.07.2021 tarihinde bir takım menkul malların haczinin yapıldığnı ve haczedilen menkullerin muhafaza edilmek üzere …. Yedieminliğe teslim edildiğini, buna istinaden müvekkili şirketin, …. Yedieminliğe 9.000,00-TL peşin depo ücreti ödemesi yaptığını, ancak davacıların haksız ve kötüniyetli şekilde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile 26.850,00-TL alacak talepli icra takibi başlattığını, nitekim yönetmelik maddesi mucibince Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından Yedieminlik ücreti 5.826,00-TL olarak hesaplanmış ve 30.05.2022 tarihinde yediemine 5.826,00-TL ödendiğini,davacının yediemine ücret ödemesi yapılmasına rağmen icra takibi yaparak alacak talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı yedieminle imzalanan yediemin teslim tutanağının herhangi bir bağlayıcılığı bulunmadığını, Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile dosya borçlusu kiracının kira bedellerini ödememesi nedeniyle tahliye ve haciz talepli olarak icra takibi başlatıldığını, takip konusu borcun ödenmemesi üzerine Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, .. Karar sayılı dosyası ile taşınmazın tahliyesine karar verildiğini, mecurun borçlu tarafından tahliye edilmemesi ve dosya borcunun ödenmemesi üzerine ilgili adrese gidilmiş, mecurda bulunan mallar haczedilmiş ve mallar Küçükçekmece Adliye Bölgesinde Adalet Bakanlığına ait yediemin deposu bulunmaması nedeniyle … Yedieminlik deposuna kaldırılmak zorunda kalındığını, bu hususun düzenlenen yediemin teslim zabtında da açıkça belirtildiğini, bakanlığa bağlı yediemin deposunun bulunmaması nedeniyle mahcuz malların özel depoya kaldırılması noktasında müvekkili şirket güçsüz konumda olduğunu, zira mahcuz malların yediemine kaldırılmaması halinde Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, ..Karar sayılı ilamı uyarınca tahliye işlemi yerine getirilemeyeceğini, müvekkili şirketin zor durumda ve baskı altında kalması nedeniyle davacı yediemin tarafından hazırlanan tutanağı imzalamak zorunda kaldığını, yediemin teslim zaptının sözleşme olarak kabul edilemesi, tutanağın sıkışık bir zaman diliminde ve müzayaka altında imzalanması nedeniyle serbest iradeyle imzalandığını söylemenin mümkün olmadığını, dava konusu tutanak, 31703 sayılı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesinin 1. maddesine aykırılık barındırması ve müvekkilinin müzayaka halinde bulunması fırsat bilinerek imzalatılması nedeniyle geçersiz olduğunu, bu sebeple davacıların taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yukarıda yapılan bütün açıklamalarla birlikte; Küçükçekmece …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile haczedilen malların kıymeti 24.030,00-tl olarak tespit edilmiş ve 20.570,00-tl’ye davacıların murisine ihale edilmiştir. (ek-8 kıymet takdiri tutanağı) icra dosyası ile 24.030,00-tl kıymet takdir edilen ve 20.570,00-tl’ye ihale edilen mahcuz mallar bakımından 6.000,00-tl (haciz günü ödenmiş ve haciz tutanağında belirtilmiş miktar) nakliye + 9.000,00-tl (başlangıçta yediemine ödenen ücret) + 5.826,00-tl (küçükçekmece …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tarife uyarınca yapılan ödeme) + 26.850,00-tl (dava konusu bedel) olmak üzere toplam 47.676,00-tl yediemin ücreti talep edidiğini, (ek-9 haciz tutanağı) yediemin tarafından talep edilen ücretin kıymet takdiri yapılan menkullerin değerinin iki katı olduğunu, sadece bu hususun bile durumun hakkaniyete uygun olmadığını, tutanağın geçersizliğini ve davacıların kötüniyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, zira dava konusu olaya ilişkin davacılara toplam 20.826,00-tl ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerle davacıların haksız taleplerinin reddi ile müvekkili şirket lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep etme gerekliliğinin doğduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı; haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacılardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacı taraflar üzerine tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava yedieminlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 26.850,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine yedieminlik ücret alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 12/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 09/06/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına göre, dava dışı borçluya ait mahcuzlar, 30/07/2021 tarihinde haczedilerek aynı tarihte muhafaza altına alınmış olup haczedilen mallar davacıya ait yediemin deposuna teslim edilmiştir. Alacaklı vekili ile yediemin arasından düzenlenen 30/07/2021 tarihli “yediemin teslim zabtı” başlıklı belgede, mahcuzların kapladığı yer ve değeri üzerinden günlük 150,00 TL yedieminlik ücreti kararlaştırıldığı; peşin olarak 9.000,00 TL tahsil edildiği görülmektedir. Belge altında haciz ve muhafaza işlemini talep eden alacaklı vekilinin imzasının olduğu, alacaklı vekilinin bu işleme ve belirlenen ücrete herhangi bir itirazının olmadığı gibi aksine yapılan işlemi ve yediemin ücretini kabul ettiğini ve hatta dava açmayacağını açıkça bildirdiği görülmektedir. Açıklanan nedenlerle çekişme konusu sözleşmenin tarafların serbest iradeleri ile tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan yine yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere; yediemin teslim tutanağı tanzimi haciz ve muhafaza işleminin devamı niteliğindedir. Muhafaza altına alınan malın yediemine teslimi icra işleminin tamamlayıcı ve zorunlu unsuru olup işlemin doğası gereğidir. Aksi durum icra prosedürüne ve yaşamın doğal akışına aykırıdır. Kaldı ki davacı asil, vekili tarafından imzalanan sözleşme niteliğindeki bu belgeye karşı dava tarihine kadar herhangi bir itirazda da bulunmayarak zımni muvafakat etmiş sayılmalıdır. Keza yediemin teslim tutanağım imzalamak hususunda vekilin özel olarak yetkilendirilmesinc gerek de olmayıp, netice olarak davalının sözleşme serbestisi içinde yedieminle akdedilmiş olan 30/07/2021 tarihli sözleşme ile bağlı ve yedieminlik ücretinden sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken bir diğer konu ise Adalet Bakanlığı Depo ve Garajlar Tarifesi’nin taraflar arasındaki davada uygulanmasının gerekip gerekmediğidir. Dava konusu ücrete konu yedieminlik deposu Bakanlığa ait olmayıp özel bir depo olduğu gibi, alacaklı vekili ile yediemin arasında tanzim edilen 26.07.2012 tarihli yediemin teslim zaptında da bu hususa vurgu yapılmış ve günlük ücret tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırılmıştır. Konuya ilişkin Yargıtay kararlarına göre; “…Sözleşme serbestisi içinde düzenlenen yedieminlik ücretine ilişkin protokol tarafları bağlar. Bu durumda sözleşme nedeniyle uygulama imkânı bulunmayan Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret tarifesine göre yazılı şekilde yedieminlik ücreti belirlenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır…” denilmekte olup buna göre davacı yedieminin ile yapılan sözleşme uyarınca kararlaştırılan ücretin ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar Adalet Bakanlığı’nca açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece Bakanlıkça işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yüksek Yargıtay 13 üncü Hukuk Dairesi’nin 08/03/2017 gün ve 2015/38418 esas,2017/2929 karar,18/06/2014 gün ve 2014/3791 esas,2014/19624 karar sayılı ilamları)
Davalının vekili tarafından imzalanan saklama sözleşmesinden ve yedieminlik ücretinden sorumlu olduğu belirlendikten sonra somut uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK’nın 51/1’nci maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı üzerinde durulmalıdır.
6098 sayılı TBK’nın 51/1’nci maddesinde; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” denilmektedir. Buna göre yedieminlik ücretinin artmasında davacının bir kusuru var ise bunun değerlendirilerek belirlenen tazminattan bir indirim yapılması gereklidir.
Söz konusu malların davacının deposuna teslim edildiği tarihten dava tarihi arasında geçen sürenin uzunluğu, haczedilen malların değeri, mahkememizce Adalet Bakanlığı’na ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret tarifeleri uyarınca belirlenen yedieminlik ücreti ve ortaya çıkan yediemin ücretinin fazlalığı, davacının ücreti ödenmediği halde alacağının tahsili için beklediği süre karşısında miktarın artmasında kendisinin de kusurlu olduğu hususları göz önüne alındığında belirlenen yedieminlik ücretinden davaya konu mahcuzlu malların haciz tarihindeki değerini aşmayacak şekilde (Yüksek Yargıtay 13 üncü Hukuk Dairesi’nin 07/07/2015 gün ve 2015/14939 esas, 2015/23595 karar sayılı ilamı) TBK’nın 51/1. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiğine karar verilmiştir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahcuzlu mallar davacılara ait depoya 30/07/2021 tarihinde teslim edilmiş olup 28/03/2022 tarihine kadar davacılara ait depoda saklanmıştır. Mahcuzlu malların depoda kaldığı 239 gün için günlüğü 150,00 TL’den 239*150,00 TL=35.850,00 TL yedieminlik ücreti hesaplanmıştır. Mahcuzlu malların depoya teslimi sırasında davalı tarafından davacıya 9.000,00 TL ödenmiş olup mahcuzlu malların satışından elde edilen ve icra müdürlüğü tarafından yedieminlik ücreti olarak hesaplanan 5.781,78 TL ise daha sonradan davacılara ödenmiştir. Nihayetinde davacılara yedieminlik ücreti olarak toplam 14.781,78 TL ödenmiştir. Haciz tarihi itibariyle icra memuru aracılığıyla mahcuzlu malların toplam değeri 24.030,00 TL olarak tespit edilmiştir. Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin kararında da belirtildiği üzere yedieminlik ücretinden davaya konu mahcuzlu malların haciz tarihindeki değerini aşmayacak şekilde TBK’nın 51/1. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiğinden yedieminlik ücreti olan 35.850,00 TL üzerinden %40 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilerek bakiye 6.728,22 TL bakımından açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacak miktarının yapılan yargılama sonucunda belirlenmesi ve TBK’nın 51. maddesi uyarınca mahkememizce alacak miktarından hakkaniyet indirim yapılmış olması gözönüne alındığında alacağın likit olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile şartları oluşmayan davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine; hakkaniyet indirimi nedeniyle davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiğinden reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.728,22 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 459,60 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 324,29 TL nispi harçtan mahsubu ile 135,31 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacılar tarafından sarf olunan 43,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan 11,50 vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 324,29 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.728,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10- Mahkememizce takdiri indirim yapılması nedeni ile reddedilen miktar bakımından davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/01/2023
Katip …
☪e-imzalıdır.☪
Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪