Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/88 E. 2022/82 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/88 Esas
KARAR NO : 2022/82

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Göndericisinin davalı … ve alıcısının … olduğunu, kap adedi 645.0 ve ağırlığı 15410.0 olan emtiaların Ambarlı’dan Beyrut’a müvekkili şirket tarafından deniz yolu ile taşındığını, müvekkilinin şirketince taşıma hizmetine istinaden keşide edilen 19/11/2021 tarihli … no’lu ve 1.200.00 USD bedelli faturanın davalı tarafça ödenmediğini, söz konusu alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce davaya konu icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından tensip ara kararı uyarınca belirlenen eksik harç ikmal edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Her ne kadar işbu dava mahkememizde açılmış ise de; emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/326 Esas, 2015/5496 Karar ve 20/04/2018 tarihli ilamında;
“6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı’nca, bu Yasa’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve Asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği” hususunun belirtildiği;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinin “Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmünü içerdiği; bu düzenlemenin 6762 sayılı Kanun’un 4. maddesine eklenen fıkra ile aynı mahiyette olduğu; 6762 sayılı Kanun zamanında anılan yasal düzenleme doğrultusunda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun almış olduğu 24/03/2005 tarih ve 188 sayılı karar doğrultusunda söz konusu davalara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı Ticaret Mahkemesi’nin; Ticaret Mahkemesi yok ise 1 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak görevlendirildiği; yine aynı kararda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da kurulup faaliyete geçirilen Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin yargı alanın İstanbul ili mülki hudutları olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 3. fıkrasında Ticaret Mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiş olup, Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görev alanın tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden ve deniz sigortalarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının esas olduğu açıktır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; takibe dayanak yapılan faturaların incelenmesinden faturaların demuraj açıklaması ile düzenlendiği ve uyuşmazlığın deniz taşımacılık işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı TTK’nın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. maddelerinin uygulanması gerektiği, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevine girdiği, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪