Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/865 E. 2022/969 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/865
KARAR NO : 2022/969

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dava dilekçesi ile 10/07/2022 tarihinde yağmur nedeniyle su baskını olduğunu, bu su baskını sonucunda derneği su bastığını ve dernekte bulunan bütün belge, defter, fatura ve diğer evrakların tahrif olduğunu, bu hususta … Başkanlığının 13/07/2022 tarihli itfaiye raporu olduğunu, bu raporda mescidin içerisini su bastığının tespit edildiğini, davanın kabulü ile bütün defter, fatura ve diğer evrakların zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: 5253 s. DK’ nun 32/k. maddesinde; “(Değişik:27/12/2020-7262/16 md.) 9 ve 19 uncu maddelerinin üçüncü fıkralarındaki zorunluluğa uymayanlar ile tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin, gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir nedenle okunamayacak hâle gelmesi veya kaybolması hâlinde, öğrenme tarihinden itibaren on beş gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. 21 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b maddesine göre; Bölge Adliye Mahkemesince, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere, HMK’nin 4. maddesinde gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Bölge Adliye Mahkemesi kararında temyiz yolunun açık olarak gösterilmesi bu sonucu değiştirmez. Davacı dernek temsilcisi vekilinin temyiz talebinin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2021/297 Esas – 2021/2296 Karar)
“…Dava, Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesine göre, kayıp belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılmış olup maddede görev konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca çekişmesiz yargı işi kapsamında kaldığından, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden; Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi yerine işin esasına girilerek davanın reddi doğru görülmemiştir…” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/6438 Esas – 2017/15355 Karar)
“…Dava, Dernekler Kanunu’nun 32. maddesine göre hasımsız olarak açılan, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Dernek ile ilgili davalar kamu düzenine ilişkin olup, 5253 sayılı Kanunun 32/k maddesindeki düzenleme uyarınca, zayi belgesini vermeye yetkili mahkeme dernek merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu maddede düzenlenen yetki, kesin nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözönüne alınması gerekir. Somut olayda, toplanan delillerden davalı derneğin merkezinin İzmir İli olduğu, davanın ise Karşıyaka …. Sulh Hukuk Mahkemesin’de açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddi yerine işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/1006 Esas – 2017/5132 Karar)
Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesine göre, kayıp belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılmış olup maddede görev konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca çekişmesiz yargı işi kapsamında kaldığından, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden; Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmitşir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacının yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”