Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/856 E. 2023/101 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/856
KARAR NO : 2023/101

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/09/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili ile müflis şirket arasında Bakırköy …. Noterliğinin 16/01/2017 tarihli ve … yevmiye numarası ile rehin sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin müflis şirket … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkiline olan 2.000.000,00 TL olan borcundan dolayı imzalandığını, tarafların noterde akdettiği sözleşme içeriğinde müvekkilinin müflis şirketten 2.000.000,00 TL alacağı olduğunun yazdığını, alacakları baki kalmak kaydıyla rehin alacaklarından feragat ederek Bakırköy … İcra ve İflas Dairesinin … esas sayılı dosyasına alacaklarını bildirmelerine rağmen taleplerinin reddedildiğini, gerekçe olarak hangi ticari ilişkiden kaynaklandığını gösterir herhangi bir belge edilmemesinin öne sürüldüğünü, dilekçe içeriğinde belirtildiği üzere noterde akdedilen sözleşme içeriğinde müflis şirketin ikrarı ile alacaklarının yer aldığını, bunun dışında herhangi bir ilişki yahut alacaklarını kanıtlama zorunluluklarının bulunmadığını, rehin alacaklarından feragat ettiklerinden ötürü rehinli takip yapma zorunlulukları olmadığını, söz konusu alacak için doğrudan iflas yoluna başvurduklarını ancak taleplerinin reddedildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile alacaklarının sıra cetveline kaydedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara, dava dilekçesi ile eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 235’nci maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Sadece alacak belgesinin bulunması alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli olmayıp alacaklı-borçlu arasındaki temel ilişkilere inilip sair belge ve bilgilerle gerçek alacağın tespit edilmesi gerekli olup ispat hususuda alacaklıya aittir.
6100 sayılı HMK’nın324 ncü maddesi hükmü ise “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” şeklindedir.Buna göre taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen süre içerisinde yatırmak zorundadır.Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, tdavacı vekili bilirkişi deliline dayanmış ise de,mahkemece belirlenen kesin süre içerisinde usulüne uygun ihtarata rağmen davacı vekili tarafından delil avansını yatırmadığı,bilirkişi incelemesi yaptırılarak talep edilen alacağın gerçek varlığının tespit edilemediği,davacı tarafından sunulan rehin sözleşmesinin muvazaadan ari olarak gerçek bir alacak borç ilişkisi nedeniyle düzenlendiği hususunda herhangi bir delilin sunulmadığı, buna göre davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,

4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 550,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.02/02/2023

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ..
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”