Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/846 E. 2022/1203 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/846
KARAR NO : 2022/1203

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dava dilekçesi ile Davalı tarafından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı ile mobilya alışverişinde bulunduğunu, davalı şirketten mobilya malzemesi aldığını ve malların bir kısmı eline geçince 7.000 TL ödemede bulunduğunu, kalanı için de malların tamamının eline ulaşınca ödeyeceğini belirttiğini, sonrasında malların kusurlu çıktığını, malları geri gönderdiğini, davalı şirketle yaptığı görüşmede sorunun çözüleceğinin söylendiğini, icra takibi başlattıklarını, 20.000 TL karşılığında borcu kapatacaklarını, bunun üzerine 15.000 TL ödeme yaptığını, davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın kabulü ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmakak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece ….. İcra Dairesinin ….. Esas Sayılı dosyası ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı vekili 26/10/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirket aleyhine açılan bu davayı kabul ettiklerini, Davacı borçlu aleyhine sehven icra takibi başlatıldığını, tahsil harcı yatırılmadığının davanın açılması ile fark edildiğini, tahsil harcının yatırıldığını, dosya kapatıldığını ve davanın konusuz kaldığını, beyanlarının ilk celsede ve delillerin toplanmasından önce yapıldığının dikkate alınarak müvekkiline yükletilecek harç ve mahkeme masrafları konusunda müvekkili lehine indirim yapılmasını talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlen- dikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının Küçükçekmece …. İcra dairesinin ….. Esas sayılı dosyasındaki takibe konu alacak nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı olup dava konusu alacak dayanağı dikkate alındığıda ile mutlak ticari davalar arasında olmayıp, mahkememizin görevli olması için her iki tarafında tacir ve dava konusunun tarafların ticari işinden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Davalı tüzel kişiliğe haiz şirket ise de davacı asil tacir olmadığı anlaşılmakla davanın mutlak ve nispi ticari dava olmadığı anlaşılmakla asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeni ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”