Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/820 E. 2022/892 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/820
KARAR NO : 2022/892

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 19/09/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkilinin murisi ……’in 07/09/2020 tarihinde vefat ettiğini, Sarıyer … Noterliği 02/11/2020 tarih ve …. yevmiye numaralı mirasçılık belgesi uyarınca murisin mirasının 4 pay kabul edilerek dört mirasçının birer paya sahip olduklarının belirlendiğini, müvekkilinin murisi müteveffa ……’in davalı şirketin %50 hissedarı olduğunu, şirketin %25’i oğlu …….’e %25’inin ise diğer oğlu ……..’e ait olduğunu, murisin vefatı ile murise ait hisselerin kanun gereği müvekkilinin de aralarında bulunduğu mirasçılara geçtiğini, davalı şirketin 02/12/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilinin pay devrinin kabulüne karar vererek müvekkilinin pay sahibi olduğunun tespit edildiğini, ortağın ölümüne bağlı olarak mirasçıların pay geçişinin kanundan dolayı olduğunu, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, müteveffanın ölümü sonrası aile içinde mirasın paylaşımı hususunda anlaşmazlıklar yaşandığını ve karşılıklı davalar açılarak halen devam ettiğini, müteveffanın vefatı sonrası şirketin yarı hissesini elinde bulunduran erkek çocuklardan oluşan ortakların kız kardeşlerinin pay devrini hukuka aykırı şekilde reddettiklerini, anneleri olan müvekkilinin ise pay devrini onayladıklarını, kız kardeşlerinin pay devrine yönelik davalarının halen devam ettiğini, bu sırada davalı şirketin aynı zamanda müdürleri olan ortakların pay devrini onayladıkları anneleri olan müvekkilinin davalar süresince zor durumda bırakabilmek amacıyla tamamen kötü niyetli olarak kar payı dağıtımını engellediklerini, kar paylarının vazgeçilmez bir hak olduğunu, pay sahibinin mecburiyetten doğan kar payı hakkından vazgeçilemeyeceğini ve bertaraf edilemez hak olduğunu, karın dağıtılmayarak şirketin yedeklerine eklenmesine ilişkin kararın yasaya aykırı olduğunu, 2021 yılı faaliyet raporunda şirketin net karının yaklaşık 12 milyon TL olarak belirlenmiş iken şirket müdürlerine yıllık ödenecek maaş miktarının toplamda yaklaşıl 2,5 milyon TL’yi bulduğunu, şirketin yıllık karının 5 te biri oranında müdür maaşı belirlenmesi hakkın kötüye kullanılmasının açık bir göstergesi olduğunu, bu hususta emsal olacak Yargıtay kararları bulunduğunu, 01/07/2022 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptaline, kar payı dağıtılmaması ve şirket müdürlerinin maaşlarına yönelik kararlarının iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,davalı şirketin 01/07/2022 tarihli 2022 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445 nci maddesi hükmü “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde olup iptal davası açılabilecek mahkeme belirlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14 ncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü”Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” şeklinde olup yukarıda sözü geçen madde ile bu madde birlikte değerlendirildiğinde genel kurul kararlarının iptali davalarında şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinin yetkisi kesin yetkidir.
İstanbul Ticaret Sicil Odası’nın internet sitesinden alınan davalı şirkete ait sicil kaydı incelendiğinde;davalı şirketin merkez adresinin, “….. Mahallesi ….. Sokak No : ……. ……. / İSTANBUL” olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19 ncu maddesinin birinci fıkrası hükmü “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.” şeklinde olup kesin yetkinin söz konusu olduğu davalarda mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı vekili, 01/07/2022 tarihli 2022 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemi ile huzurdaki davayı açmış ise de;davalı şirketin merkez adresinin Mahkememiz yargı sınırları dışında olduğu,açılan davada şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinin yetkisinin kesin oluğu ve davalı şirketin merkez adresinin ticaret mahkemeleri yönünden İstanbul Adliyesi yargı sınırları içerisinde kaldığı anlaşıldığından, davanın, kesin yetki kuralına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1-(ç) ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine,dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davanın genel kurul kararlarının iptali davası olduğu , TTK’nun 445. Maddesi uyarınca bu tür davalar da yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu anlaşıldığından , kesin yetki kuralına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1-(ç) ve 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
5-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 20/09/2022

Başkan …….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ………
☪e-imzalıdır.☪
Üye ……..
☪e-imzalıdır.☪
Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”