Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/798 E. 2022/1163 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/798 Esas
KARAR NO : 2022/1163

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; …. Mah. …. Sok. …. Sitesi … Blok Kat:…. D…. …./….” adresinde bulunan ve 1989 tarihinde davalıdan satın aldığı dairede o tarihten bugüne kadar kesintisiz olarak ikamet ettiğini, daireyi 28.000.000.000 TL ye bir kısmını peşin bir kısmını taksitle ödemek suretiyle aldığını, tapusunun davalı tarafından teslim edilmediğini bunun gerekçesini ise dairesi ile ilgili davaların olması olarak belirttiklerini, 33 yıldır kredi çekemediğini ve dairesini satıp başka daire alamadığını, davalı tarafın kendisini sürekli oyaladığını, site sakinleri de tanıdık olduğu için bunca zaman dava açma yoluna gidemediğini, son dönemde kentsel dönüşüm projesi ile oturduğu sitenin yıkılmak istendiğini, tarafından istenen meblağı karşılayacak gücü olmadığını ve dairenin mülkiyetini halen alamadığı için yıkıldıktan sonra ki haklarının ne olacağını bilemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 33 yıldır tapusunun verilmemesi nedeniyle yaşamış olduğu mağduriyete ilişkin olarak tarafına 400.00,00 TL manevi tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın arabuluculuk şartı yerine getirilmediği için usulden reddinin gerektiğini, davanın görevli mahkeme de açılmadığını, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin bir yapı kooperatifi olduğunu, yapının tamamlanması ile ortaklarına daireler verildiğini, bu itibarla davacı ile müvekkili arasındaki husumetin davacının müvekkili kooperatif nezdindeki üyeliğine bağlı olarak elde etmiş olduğu dairenin teslimine yönelik olduğundan davanın Kooperatif Kanunu madde 99 gereği Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, zamanaşımı deflerinin bulunduğunu, davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının ikamet ettiği taşınmazın tapu kaydının davacı lehine tescil edilmemesinin sebebinin dava dışı … ve dava dışı …’in haksız ve mesnetsiz olarak müvekkili kooperatife açmış olduğu dava ve icra takiplerinden kaynaklandığını, davacının ikamet ettiği taşınmazın tapu kaydının davacı lehine tescil edilememesinde müvekkili kooperatifin hiçbir kusuru bulunmadığını, davanın …. ve …’e ihbar edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın arabuluculuya başvurulmaması, görevsiz mahkemede açılması, davacının husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddini, dava konusu taşınmazın müvekkili kooperatif tarafından davacıya tescilinin gerçekleştirememesinin Bakırköy …. ATM … esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı nedeniyle olması ve müvekkili kooperatifin bir kusuru bulunmaması nedeniyle davanın reddini, davanın … ve …’e ihbarını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bakırköy …Tüketici Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile; “Davacı tarafından satın alınan ve ödemesi tamamlandığı iddia edilen taşınmazda fiilen kullanmasına rağmen tapu kayıtlarında davacı adına devir edilmemesi sebebiyle manevi tazminat talep edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; kooperatif hukukundan kaynaklandığı, tapu kayıtları davalı kooperatif adına olan taşınmazın tapu devrinin yapılmamasına ilişkin ilişkin talepler kapsamında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava niteliği bulunduğundan, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu dikkate alınarak mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilerek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verildiği; görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderilerek dava dosyasının yukarıda yazılı esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesine göre;
“Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesine göre;
“(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı kooperatiften satın aldığı dairenin fiili olarak kendisine teslim edilmesine karşın tapusunun verilmediği; bu nedenle manevi olarak zarara uğradığı gerekçesi ile huzurda görülen manevi tazminat davası açılmıştır. Tüketici mahkemesi tarafından her ne kadar Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de huzurda görülen dava haksız fiile dayalı manevi tazminat davası olup söz konusu uyuşmazlık Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan bir hukuk davası niteliğinde değildir. Söz konusu uyuşmazlığın haksız fiile ilişkin düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilerek çözülmesi gerekmekte olduğundan anılan madde uyarınca söz konusu davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi mümkün değildir. Haksız fiilden doğan davalarda genel görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması ve uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,

2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪