Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2022/1102 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/783 Esas
KARAR NO : 2022/1102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kumaş başta olmak üzere çeşitli tekstil emtialarının yurt içi ve yurt dışına satışı alanlarında faaliyet gösteren köklü ve kurumsal bir şirket olduğunu, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, satışı gerçekleştirilerek davalıya teslim edilen ürünlerin tamamının, taraflar arasındaki anlaşmaya ve tekstil sektörünün gerekliliklerine uygun olmasına rağmen davalı tarafından satış bedelini ödeme borcuna riayet edilmediğini, davalının takip tarihi itibari ile müvekkili şirkete 13.113,97 Amerikan Doları borcu bulunduğunu, Bunun üzerine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası kapsamında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından delil olarak ibraz edilen ve sözde emtiaların teslimini gösterir e-irsaliye belgelerinin usulsüz olduğunu, yok hükmünde olduğunu, tek bir merkezden düzenlenen e-irsaliye belgelerinin düzenleme zamanı ile teslim zamanı arasında 1 saniye boşluk bırakılmış, müvekkilinin reddini / iptalini talep etmesinin imkansız olduğunu, ibraz edilen faturaların ise üzerlerinde de açıkça yazdığı üzere kağıt olarak düzenlendiğini, müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmeyen faturalar kesinleşmediğinden ve takibe de dayanak gösterilmediğinden ; takip fatura alacağına dayanmadığından, tamamını reddettiklerini, davacının kötü niyetli ve haksız çıkar elde etmek için, müvekkiline teslim etmediği malları teslim etmişçesine usulsüz belgelerle takibe girişmiş olduğunu, Müvekkili şirketin, davacı şirkete borcu bulunmadığını ve müvekkili şirketin, davacı şirketten almış olduğu bir emtianın da bulunmadığı işbu nedenle dava dilekçesinde yer alan iddiaların tamamına itiraz ederek, davanın reddine ve davalının %40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 13.113,97 USD asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 23/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 25/05/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nın 115. maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle icra dairesinde usulüne uygun şekilde icra takibinin başlatılması gerekmekte olup itirazın iptali davaları bakımından usulüne uygun bir icra takibinin bulunması HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.
İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesi’nin …. E., ….. K. ve 03/06/2021 tarihli kararına göre;
“İİK’nın 58/3 maddesine göre, icra takibinde, alacağın Türk parası ile tutarının, alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin gösterilmesi gerekir. Ancak uygulamada yabancı para alacağını gösteren ve ayrıca Türk Parası karşılığını belirten takip talepleri de geçerli kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla Yargıtay alacaklının yabancı para alacağını takip talebinde gösterdikten sonra tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Parası karşılığını talep etmesinin mümkün olduğu, harca esas miktarın belirlenmesi için takip talebinde Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği görüşündedir. Görüldüğü gibi Yargıtay yabancı para üzerinden takibin devamına karar verilebileceğini kabul etmektedir. Ancak yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emri İİK’nın 58/3 maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez (A. Değnekli, S. Kısa, İtirazın İptali Davaları, 2. Baskı, sh.165)”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; yabancı para alacaklarının tahsiline ilişkin başlatılan icra takiplerine yönelik takip talebinde yabancı paranın Türk Lirası karşılığının gösterilmesi gerekmekte olup yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi durumunda takip talebinin İİK’nın 58/3. maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez. Davacının yabancı para alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı; dosyamız arasına celp edilen icra dosyasının incelenmesinde takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği tespit edilmekle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir icra takibinin olmadığının kabulü ile (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/12593 E., 2015/9366 K. ve 24/06/2015 tarihli kararı; İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesi’nin 2021/78 E., 2021/696 K. ve 03/06/2021 tarihli kararı) HMK’nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.083,64 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.002,94 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸