Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/776 E. 2023/302 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/776 Esas
KARAR NO : 2023/302

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında muhtelif inşaat malzemelerinin satışı üzerine ticari faaliyet gerçekleşmiş, gerçekleşen bu ticari ilişkiden kaynaklı davalı/borçlu takibe konu alacak miktarı kadar olan borcunu ödemediğini, müvekkil, alacağını davalıdan tahsil edememiş olması sebebiyle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibi başlatıldığını, borçlu haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği için takip durduğunu, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava esas ve usul cihetiyle usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiğini, bahse mevzu faturalar muhteviyatları itibarıyla başlı başına teslim ve edimin tamamlanması hususunda kanuni bir karineyi haiz olmadığını, icra ve dava dosyası içeriği faturalar müvekkile esasen fiziken hiç teslim edilmemiş bir kısım emtia üzerinden tanzim edilmiş olup, bu vakıa ışığında Vergi Usul Kanunu 230. Maddesi Manasında bir talebe de dayanak teşkil etmediğini, faturayı alan kişinin tacir olmaması halinde özellikle tüketiciyi koruma amacıyla ekonomik yönden daha kuvvetli olan tacir karşısında alıcının korunması gerektiğini, faturaya konulan vade farkı kaydına alıcının sekiz gün içinde itiraz etmemesi durumunda faturayı düzenleyen tacirin TTK.nun 23/2, maddesindeki karineden yararlanamayacağını, faturadaki vade farkı kaydına itiraz edilmemesinin sonuç doğurmayacağı da kabul edildiğini, davacı firma cari işlemler akışında müvekkile verdiği 15.06.20211 tarih ve … çek nolu verdiği çekin karşılıksız çıkması sebebiyle yine müvekkile verdiği 31.08.2021 tarih ve … çek nolu çekin müvekkilce tahsil edilmesi sonrası dahi, cari hesaplar itibarıyla bırakınız müvekkilden alacaklı bulunmayı müvekkile 44.204,01 TL borçlu dahi gözüktüğünü, neticeten davacının bilahare dosyaya ibraz yahut beyan etmedikleri, usul ve esasa dair delil, beyan ve taleplerine karşı her nevi iddia, karşı iddia beyan, karşı beyan ve müdafaa hakları saklı kalmak kayıt ve şartı ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı (davacı) … San. Tic. A.Ş. vekili vasıtası ile 11.05.2022 tarihinde borçlu (davalı) ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 25.003,50 TL asıl alacağın, 2.009,36 TL geçmiş gün faizi, 27.012,86 TL toplam alacak takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, ferilerine ve yetkiye itiraz etmiştir. Davalı borçlu taraf itiraz dilekçesinde; müvekkilin adresinin Avcılar/İstanbul olması sebebiyle yetkili İcra Müdürlüklerinin Büyükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, müvekkilinin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle yetkiye, borcun aslına ve faize itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı üzerine takibe Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünde devam edilmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı (davacı) … San. Tic. A.Ş. vekili vasıtası ile 26.05.2022 tarihinde borçlu (davalı) ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile cari hesap alacağını dayanak göstererek, 25.003,50 TL asıl alacağın, 2.009,36 TL geçmiş gün faizi, 27.012,86 TL toplam alacak takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte, icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücreti birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, ferilerine ve yetkiye itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu vaki itirazı üzerine takip durmuştur.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağı tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.05.2022) itibariyle davacının davalıdan 28.996,52 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, tarafların dosyaya mübrez BA-BS formlarından, davacı yanın davalıya düzenlemiş olduğu toplam 11 adet faturanın tamamının davalı BA formunda bildirilmiş olduğu, davacı yanın düzenlemiş olduğu faturaların davalının kabulünde olduğu anlaşılmakla birlikte mezkur fatura bedellerinin ödenmiş olduğu hususunun davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten davacı yanın takip tarihi(11.05.2022) itibariyle davalı yandan 25.003,50 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği kanaati ile rapor sunmuştur.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 28.996,52 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu ve davalı tarafından adına düzenlenen toplam 11 adet faturanın tamamının BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirildiği tespit edilmiştir. Davalı tarafından cari hesaba konu faturaların BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirilmiş olması karşısında faturaya konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiş olup davalının soyut beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın taleple bağlı kalınarak 25.003,50 TL üzerinden kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 25.003,50 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 5.000,7 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.707,99 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 427,00 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.280,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 139,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.139,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 427,00 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/03/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪