Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/743 E. 2023/115 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/743
KARAR NO : 2023/115

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Davacı müvekkillerinin 09/08/2017 tarihinde davalı tarafından darp edildiğini, davalı …’nin kendi işyerinde iş görüşmesi esnasında ticari anlaşmazlık üzerine müvekkillerine aniden saldırmış, …’in suratına yumruk atmak suretiyle davacının hasar ve iş kaybına yol açacak şekilde yaralamasına neden olduğunu, ayrıca Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … K. 23/12/2020 Tarihli karar gereğince davalıya ait iş yerinde, iş görüşmesi esnasında müvekkillerini darp eden davalı …’nin suçlu bulunmuş olup hasara neden olacak şekilde zarar verdiği için maddi manevi tazminat talebinde bulunduğunu, müvekkillerinin tacir olduklarından mesai saatinde darp edildiğinden dolayı iş kaybına , iş gücü kaybına uğradığını, hasar oluştuğundan dolayı 100.000,00 TL Maddi 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, adli vakıa nedeni ile müvekkillerine darp raporu verildiğini, davalı sanığın suçlu bulunmuş olup dosyanın kesinleştiğini, bu nedenle maddi manevi tazminat hakkının doğmuş olduğunu, toplam 400.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini, hastane raporlarından anlaşılacağı üzere davacı müvekkilinin sağlığına kavuşmak amacıyla bugüne kadar birçok hastane masrafları yapmış olup, ciddi anlamda maddi zarara uğradığı gibi,iş kaybı olması sebebiyle ayrıca büyük bir manevi zarara uğradığını, bu nedenle davacı müvekkilin maddi ve manevi zararlarının tazminini sağlamak amacıyla işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, uzlaştırma çabaları da olumsuz sonuçlanmış olup arabuluculuk görüşmeleri de olumsuz sonuçlandığını, müvekkillerinin darp olayı ile birlikte ekonomik olarak geriye gittiğini, dava harç ve masraflarını karşılıyacak durumda olmadığını, bu nedenle ek te sunduğumuz fakirlik belgesi kapsamında Adli Yardım talebimizin kabulüne ve dava sonuna kadar davalının mal varlığına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5. maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir … ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
HMK’nın 2. maddesine göre; “(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksı fiil nedeni ile tazminat talebine ilişkin olup, haksız fiil mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Tarafların tacir olmaması ve dava konusunun ticari olmaması nedeni ile nispi ticari dava kapsamında da değildir. Talebin haksız fiil nedeni ile tazminat davası olması karşısında HMK madde 2 hükmü de göz önünde bulundurulduğunda iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeni ile göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğundan HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/02/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”