Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/739 E. 2023/554 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/739 Esas
KARAR NO : 2023/554

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
K.YAZIM TARİHİ : 10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.08.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkil ….’nın sakat/malul kalması nedeniyle eksik harcı bilirkişi incelemesi akabinde ikmal edilmek üzere tahsil talepli belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin her türlü talep ettiği ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL hastane ve tedavi giderleri olmak üzere, şimdilik toplamda 400,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren sigorta limitini aşmamak üzere işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsili talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine usulüne ve mevzuata uygun başvuru yapılmadığını ve dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, genel şartlara göre maluliyet zararının hesabında 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik”e göre tespit edildiğini, sürekli maluliyet (özür) oranı esas alınması gerektiğini, davacının sürekli malul olup olmadığı adli tıp kurumu tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı giderleri trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup sgk tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, başvuranın tedavi gideri zararından sorumlu tutulmasının, yasaya, trafik sigortası genel şartlarına aykırılık teşkil edeceğini, başvuranın tedavi gideri talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle sgk’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığı belirlenmesi gerektiğini davacının koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının araştırılması eğer kask kullanmıyor ise müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi talep etmesi yasal mesnetten yoksun olduğunu, sonuç olarak davanın usulden reddine, esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Olay anında bisiklet kullanmakta olan davacı bisiklet sürücüsü …. kendisinin yaralanmasıyla neticelenen bu trafik kazasının hazırlanması ve oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında asli düzeyde tam kusurlu olduğu; davalı …. Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı … plaka sayılı otomobil sürücüsü … davacı bisiklet sürücüsünün yaralanmasıyla neticelenen bu trafik kazasının hazırlanması ve oluşumunda atfa kabil bir kusurunun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı yönünde rapor verilmiştir.
Huzurda görülen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; söz konusu kanunun 88/1. maddesi; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” söz konusu kanunun 90. maddesi ise; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61. maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranında olacağı açıktır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı sürücüsünün … olduğu …. plaka sayılı otomobilin, bisiklet sürücüsü … ‘ya çarparak yaralanmasına sebep olunduğu iddiası ile huzurda görülen maddi tazminat davası açılmıştır. Mahkememizce dava konusu kazaya ilişkin yapılan ceza soruşturma dosyası mahkememiz dosyası arasına celp edilmiştir. Söz konusu soruşturma dosyasından alınan 07/12/2021 tarihli bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya kusur bilirkişine tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen 14/04/2023 tarihli raporda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından mahkememizce alınan kusur raporuna itiraz edilerek dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi talep edilmiş ise de soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile mahkememiz tarafından alınan kusur raporu ile uyumlu olması nedeni ile davacı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmaması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı ile 179,90 TL peşin harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeni ile HMK’nın 339. maddesi uyarınca suçüstü ödeneğinden karşılanan 2.000,00 TL bilirkişi masrafı + 132,25 TL müzekkere ve tebligattan ibaret posta masrafı olmak üzere toplam 2.132,25 TL tutarındaki yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪