Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/728 E. 2023/107 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/728 Esas
KARAR NO : 2023/107

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil kimyasalları ve makine üretimi yaptığını, üretimdeki başarısı nedeniyle ulusal haberlere konu olan saygın bir firma olduğunu, kendine ait çizimlerle makine ve makine parçaları ürettiğini, davalıların müvekkilinin eski çalışanları olduğunu, davalılar müvekkiline ait olan başka hiçbir firmada bulunmayan söz konusu bu çizimleri ve kodları kopyaladığını, müvekkilini piyasadan tanıyanların ihbarı ile müvekkilinin olaydan haberdar olduğunu, Yapılan araştırma neticesinde müvekkili firmanın üretim yaptığı ve tedarikçisi olan … Sistemleri adlı firmaya şüphelilerin müvekkili firmaya ait çizim ve kodları çalarak sipariş verdiklerinin tespit edildiğini, Bu siparişi şüpheliler anlaşma yaptıkları ve müvekkil firmanın rakip firması olan … Tic. Ltd. Şti. adına yaptıkları ve bu firma adına fatura kesildiğinin ortaya çıktığını, ayrıca yine yapılan araştırmalar neticesinde şüphelilerden …’ın … ….. Cad. No:… D:4A Büyükçekmece/İstanbul adresindeki ….. Ltd. Şti. ünvanlı işyerinde söz konusu müvekkili firmaya ait çizim ve kodlarla üretilen makine parçalarının montajının yapıldığının tespit edildiğini bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar … ve ….vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin çizimleri çaldığının doğru olmadığını, davacının kötü niyetli olarak dava şikayette bulunduğunu, dava dilekçesinde yer alan çizimin özel bir çizim olmadığını, davacı şirket tarafından dava konusu makinenin ve çizimin kendilerine ait olduğuna ilişkin bir belge ve delil sunmadığını, müvekkillerinin kurulum ve montaj işlerinde çalıştığını ve şifleri olan mühendislerin kullandığı bilgisayara erişimlerinin olmadığını, Savcılık dosyasında da kovuşturmaya yer olmadığına şeklinde karar verildiğini, taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesinin olmadığını, davacının müvekkilinin piyasada bulunan itibarını ve saygınlığının yok edilmeye çalışıldığını, bu nedenle haksız olarak açılan davanın reddine yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir,
Davalılar … ve …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davaya konu edilen ürünlere yönelik tekelci bir hak sahibi olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin olmadığını, müvekkili şirketin bahse konu ürünleri ürettiğine dair somut bir delil bulunmadığını, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. …. K. çerçevesinde davaya konu edilen vakıada haksız rekabete konu edilen bir eylem veya eylem Unsurunun tespit edilememesi sebebiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, Davacının haksız ve mesnetsiz olarak açmış olduğu davanın reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı …a yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Davacı tanığı ….’in Mahkememiz huzurundaki beyanında; ben davacı firmayı çalıştığım şirketin davacı firma ile iş yapması neden ile tanırım, ben … sistemleri şirketinde genel müdür olarak görev yapmaktayım, benim çalıştığım firma davacı şirkete makine yapımında kullanılmak üzere bir kısım makina parçalarının kesimini yapmaktadır, davalılardan … davacı firmada çalıştığı dönemden tanırım, …. bir gün yine bizden parça siparişinde bulundu, biz söz konusu parçaları keserek, davalı …’a teslim ettik, ancak faturayı davacı şirkete değil farklı bir şirket adına kestik, ben genel müdür olarak çalıştığım ve fatura ve benzeri işleri organize ettiğim için bu durumu biliyorum, Bildiğim kadarıyla davalı durmuş adına iki kere bu şekilde makine parçası teslim ederek fatura kestik, söz konusu faturaların hangi şirketler adına düzenlendiğini üzerinden uzun zaman geçtiğinden hatırlamıyorum davalı …. tarafından çalıştığım firmadan talep edilen makine parçaları daha önce davacı firmaya kestiğimiz makine parçaları ile birebir aynıydı, bu nedenle ben parçaların ….. için kesildiğini düşündüm, ben konuyu fabronun yetkililerine ilettim, ….nun yetkilileri bana söz konusu parçaları kimin istediğini sordu, bende …’ın sipariş verdiğini fabronun yetkililerine ilettim, konu ile ilgili bilgim bundan ibarettir dedi.
Davacı tanığı …’ın Mahkememiz huzurundaki beyanında;ben ….. kimyada ön muhasebe departmanında çalışmaktayım, … kimyanın sahibi ile davacı ….. makinanın sahibi aynı kişidir, bu nedenle tarafları tanırım, davalılardan … VE …’la bir arada çalıştım, … ve ….’un ….. makinada çalıştığı bir dönemde Japonya’dan çalıştığımız bir firma ….. kimyaya mail atarak, size sattığımız bir kısım ürünlerden tarafımıza bir sipariş ulaştı, biz bu ürünleri türkiyede sadece size satıyoruz, farklı bir firmadan bize bir talep geldi diyerek durumu çalıştığım firmaya bildirdi, mail ekinde sipariş edilen ürünün fotoğrafı yer almaktaydı, ….. kimya japonyadaki firmadan kimyasal ürün satın almaktaydı, fotoğrafta yer alan ürün ….. tarafından satın alınan kimyasal ürünün fotoğrafıydı, söz konusu fotoğraf çalıştığım firmanın deposunda çekilmiş ve ….’un çalıştığı alanda yer alan ürünlerin fotoğrafı vardı bunun üzerine çalıştığım firmanın sahibi …. Bey, …u çağırarak durumu ona sordu, daha sonra da durmuş ile iş akdi sonlandırıldı, …. ve ….. davalı ….de çalışmaya başladı, bildiğim kadarıyla hem …. hem ….. davacı şirkette çalışırken akşamları da davalı ….de çalışıyormuş, buna ilişkin polis tutanağı vardır, …. davacı şirketle aynı alanda faaliyet göstermektedir, davalılar tarafından davacı firma için geliştirilen makina çizimleri kullanılmıştır, bu bilgiler davalılardan ….. tarafınan davacı firmanın serverından alınarak, kullanılmıştır, Davalılardan …’ı işe ben aldım, ona çizim yapmayı çalıştığım firma tarafından verilen eğitim sonunda öğrendi, Benim bildiğim kadarıyla davalılardan ….’un iş akdinin feshine yukarıda anlattığım olay neden olmuştur, davacı firmadan çizimleri …..’ın aldığını düşünüyorum, ….un çizimleri aldığını bilmiyorum, ….. görevi icabı davacı şirketin çizimlerine ulaşabilmekteydi, davacı firma söz konusu makina parçalarını hem yurtdışı hem yurtiçine satmaktadır, söz konusu parçalar herkes tarafından üretilebilir niteliktedir, ancak çizimleri davacı şirket tarafından yapıldığından davacı şirkete özel makina parçalarıdır, dedi.
Huzurda görülen dava tescilsiz tasarımın korunması ve vaki tecavüzün önlenmesi ve uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2019 tarih, E. …, K. …. sayılı ilamına göre;
“Davadan önce yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 59. maddesinde (2). fıkrasında “….Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez… ” denilerek tescilsiz tasarımların da belli koşulları taşıması halinde bu yasa kapsamında koruma altında olduğu hususu düzenlenmiştir.
Davacının iddiası ve ortaya atılan maddi vakıalara göre, iddia olunanın “tasarım” olup olmadığı, tasarım ise “tescilsiz tasarımın korunmasına ilişkin koşullardan yararlanıp yararlanamayacağı” hususlarının değerlendirilmesi, delil toplanması ve bu hususlarda inceleme yapılması ise anılan yasanın MADDE 156 – (1) maddesine göre Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir düzenlemesi uyarınca belirtilen ihtisas mahkemesidir.
Açıklanan nedenler ve davanın dayandığı temel unsurlara göre davaya bakma görevi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olmakla, ilk derece mahkemesinin buna aykırı olarak verdiği görevsiz olduğuna ilişkin usulden red kararı yerinde görülmemiş ve bu nedenle istinaf başvurusu kabul edilerek kararın kaldırılmasına ve yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 04.06.1958 gün 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda belirtildiği üzere; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. Başka bir deyişle; bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. Bu ilke 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde de “Hakim, Türk hukukunu resen uygular.” şeklinde düzenlenmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinde Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devamı maddelerine dayanılmış ise de davacı tarafından tescilsiz bir kısım tasarımların davalılar tarafından haksız bir şekilde kullanıldığının iddia edilmiş olması nedeni ile dava konusu uyuşmazlığın çözümünde 6769 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararında da açıklandığı üzere; davacının iddiası ve ortaya atılan maddi vakıalara göre, dava konusu ürünlerin “tasarım” olup olmadığı, tasarım ise “tescilsiz tasarımın korunmasına ilişkin koşullardan yararlanıp yararlanamayacağı” hususlarının değerlendirilmesi, delil toplanması ve bu hususlarda inceleme yapılması hususunda görevli mahkeme 6769 sayılı Kanun’un 156. maddesi uyarınca fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesidir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Bakırköy Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023

Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪