Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/629
KARAR NO : 2023/176
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile;” Taşıyıcı müvekkili şirketin davalı şirket ile aralarında taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, bu sözleşmeye göre bir kısım emtianın Türkiye’den İtalya’ya taşındığını, davalı şirketin bir kısım borçlarını ödediğini, bir kısmını ise geç teslimden bahisle ödemediğini ve reklamasyon adı altında iade faturası düzenlediğini; Müvekkili şirketin de bu faturayı kabul etmeyerek iade faturası düzenlediğini, nihayetinde müvekkili şirketin 383,50 Euro tutarlı faturasına iade faturası düzenlenerek reddedildiği gerekçesiyle Bakırköy … Noterliği aracılığı ile 25.01.2022-…. tarih ve sayılı ihtarnameyi davalı borçlu şirket üzerine keşide ettiklerini, talep ettikleri ödemenin yapılmaması üzerine Bakırköy …. İcra Müd. … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu; Müvekkili şirketin üstlendiği taşıma işini gereği gibi ifa ettiğini, davalı şirketinin gecikme iddiasının soyut olduğunu, herhangi bir tutanak da tutulmadığını; İleri sürerek davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müd. … E sayılı dosyasın vaki itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, alacağın likit ve itirazın haksız olmasından dolayı borçlu davalı şirket aleyhine 420’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile;Davanın müvekkili şirketin yerleşim yeri Denizli’de açılmadığından yetki itirazında bulunduklarını; davacının delillerini dava dilekçesiyle birlikte sunmadığını, bu nedenle dava dilekçesinden sonra sunulacak delil dilekçesini kabul etmediklerini; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasına 236,25 kg tekstil emtiasının İtalya’ya taşınması hususunda sözleşme (şifai) sözleşme yapıldığını, bu sözleşme gereğince 06/08/2021 tarihinde davacı şirkete ait TIR aracına Denizli’de yükleme yapıldığını, dava dilekçesi ekindeki yükleme notasından bunun açıkça anlaşıldığını, gümrükleme yer ve tarihinin 07/08/2021 İzmir olması gerektiğini, ancak cevap dilekçesi eklerinde sundukları gümrük çıkış belgesine göre gümrükleme işleminin 06/08/2021 tarihinde yapıldığının görüldüğünü, ancak gümrükleme işlemi sonunda davacı şirkete ait TIR aracının yola çıkmadığını, İzmir’de beklediğini, davalı müvekkili şirkete gerçeğe aykırı bilgi verildiğini; Taşıma süresinin yazılı olarak kararlaştırılmadığını, sözlü olarak on günlük taşıma süresi üzerinde anlaşıldığını, makul sürenin de on gün olduğunu, birkaç günlük gecikmenin de ticari hayatta olağan karşılandığını, davacıya ait TIR araçlarının ise davacının eksik belgeleri kontrol etmemesi yüzünden eksik belge geciktiğini, belge eksikliğinin veralog.com ile pamirtekstil.com uzantılı mail adreslerinden yapılan 18/08/2021-20/08/2021 tarihlerinde yapılan yazışmalarda …. tarafından “Belge bitmesi işi bizi sıkıntıya soktu” “Hala belge yok;,… belge bitişi büyük aksilik oldu” şeklinde açıkça kabul edildiğini; Davacı şirketin emtiayı zamanında yola çıkartamadığını, 07/08/2021 tarihinde karayoluyla yola çıkarılarak 16/08/2021 tarihinde müşteriye teslim edilmesi gerekirken planlanan emtianın, günler sonra gemiyle yola çıkarılarak 24/08/2021 tarihinde alıcısına teslim edildiğini; Müvekkili şirketin müşterisinin gecikme nedeniyle ticari ilişkilerine son verdiğini, ayrıca ödemeleri gereken 350 Euro kesinti yaparak ödeme yaptığını, bu nedenle müvekkili şirketin de davacı şirket üzerine keşide ettiği 11/08/2021 tarihli reklamasyon faturası ile navlun faturası bedeli olan 325*KDV (383,50) Euro taşıma ücretini ödemediğini;İleri sürerek davanın reddine, haksız yere takip başlatması nedeniyle davacı şirket aleyhine
%20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy .. İcra Müdürlüğü, Bakırköy .. Noterliği’nden gelen müzekkere cevaplarının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi Dr. … tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle;Taraflar arasındaki ihtilafın davacının navlun alacağının ödenmesinin gerekip gerekmediğine bağlı olarak somut olayda gecikmenin söz konusu olup olmadığı, söz konusu ise davacı şirketin gecikmeden sorumlu olup olmadığı, davalının gecikmeden dolayı bir zararının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davalı şirketin navlun ücretini ödemekten kaçınıp kaçınamayacağı hususlarının tespitinden ibaret olduğu;Yükleme notasında CMR belgesinin alıcı adına düzenlenmesine ilişkin özel şart bulunması, yüklemenin TIR aracı üzerine yapılması ve taşımanın Türkiye-İtalya olmasına göre taraflar arasındaki ilişkisinin CMR hükümlerine tabi olduğu, CMR’de hüküm bulunmayan hallerde ise MÖHUK gereği yetkili ulusal hukuk olarak TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğinin değerlendirildiği; Tarafların taşıma süresini düzenlenmediği, yükün ağırlığına ve mail yazışmalarından anlaşıldığına göre parsiyel taşıma olarak gerçekleşen operasyonda, CMR m.19 gereği makul taşıma süresinin 15 gün olduğu; dava konusu emtianın 06/08/2021 tarihinde yüklemesinin yapıldığı ve 24/08/2021 tarihinde alıcısına teslim edilmiş olduğuna göre üç günlük bir gecikme ile teslimatın yapıldığının değerlendirildiği; Davacı taşıyıcı şirketin gecikmeden sınırlı sorumluluğu bakımından gecikme sebebinin önemi olmamakla birlikte gecikmenin taşıyıcının belge (geçiş hakkı olmalı) sorunu nedeniyle meydana geldiği ve davacının risk alanında gerçekleştiği;CMR m.30/3 ve TTK m.889/4 hükümlerinin birlikte değerlendirilmesine göre 20.08.2021 tarihli davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen mail içeriğinin gecikme sorumluluğu bakımından ihbar koşulunu yerine getirdiğinin değerlendirildiği; CMR m.23/5 hükmüne göre gecikmeden doğan taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun eşya ilgilisine maktu bir tazminat hakkı değil; ancak gerçek zarar ilkesine bağlı ve ispat edilen miktar ile sınırlı bir tazminat hakkı sağladığı; bununla birlikte davalı eşya ilgilisinin dava dosyasındaki savunmalarında İtalya’daki alıcı müşterisine ödeme yaptığına, eksik tahsilat aldığına veya cezai şart ödediğine ilişkin herhangi bir veri (reklamasyon faturası, ödeme dekontu vb) sunmadığı ve gerçek zarara ilişkin bir delil sunmaması nedeniyle dosyanın halihazırdaki durumuna göre navlun ücreti talebinden ibaret davacı şirket alacağını ödemekten kaçınamayacağının değerlendirildiği; Dosyanın mevcut haline göre davacının 460,12 TL noter masrafı talep edemeyeceği, aksi kanaat halinde takdirin yüce mahkemeye ait olacağı, davacının iş görme alacağı olarak 383,50 Euro asıl alacağını talep edebileceğinin değerlendirildiği; Faiz açısından, davalı şirketin borcu bakımından 30/01/2022 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının 460,12 TL asıl alacağı için işlemiş faiz talebinde bulunmadığı; 383,50 Euro asıl alacağı için ise yapılan hesaplamaya göre (3095 sK m.4/a) temerrüt tarihi (30.01.2022) ile takip tarihi (10.02.2022) tarihi arasında 11 gün için işlemiş faiz miktarının 0,12 Euro olduğu sonuç ve kanaati ile rapor sunulmuştur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının takip ve dava tarihi itibariyle taşımaya konu faturalar nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı, davacının fatura konu alacağa ilişkin hizmetini ifa edip etmediği, tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin, uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmış olup ispat yükü TMK md.6 ve HMK madde 190 uyarınca davacı üzerindedir. Davacının sunmuş olduğu belgeler ile bilirkişi raporunda yapılan tespitler dikkate alındığında, yükleme notasında CMR belgesinin alıcı adına düzenlenmesine ilişkin özel şart bulunması, yüklemenin TIR aracı üzerine yapılması ve taşımanın Türkiye-İtalya olmasına göre taraflar arasındaki ilişkisinin CMR hükümlerine tabi olduğu, CMR’de hüküm bulunmayan hallerde ise MÖHUK gereği yetkili ulusal hukuk olarak TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Tarafların taşıma süresini düzenlenmediği, yükün ağırlığına ve mail yazışmalarından anlaşıldığına göre parsiyel taşıma olarak gerçekleşen operasyonda, CMR m.19 gereği makul taşıma süresinin 15 gün olduğu; dava konusu emtianın 06/08/2021 tarihinde yüklemesinin yapıldığı ve 24/08/2021 tarihinde alıcısına teslim edilmiş olduğuna göre üç günlük bir gecikme ile teslimatın yapıldığının değerlendirildiği; Davacı taşıyıcı şirketin gecikmeden sınırlı sorumluluğu bakımından gecikme sebebinin önemi olmamakla birlikte gecikmenin taşıyıcının belge (geçiş hakkı olmalı) sorunu nedeniyle meydana geldiği ve davacının risk alanında gerçekleştiği; CMR m.30/3 ve TTK m.889/4 hükümlerinin birlikte değerlendirilmesine göre 20.08.2021 tarihli davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen mail içeriğinin gecikme sorumluluğu bakımından ihbar koşulunu yerine getirdiği yönündeki bilrkişi raporundaki tespit ile CMR m.23/5 hükmüne göre gecikmeden doğan taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun eşya ilgilisine maktu bir tazminat hakkı değil; ancak gerçek zarar ilkesine bağlı ve ispat edilen miktar ile sınırlı bir tazminat hakkı sağladığı; bununla birlikte davalı eşya ilgilisinin dava dosyasındaki savunmalarında İtalya’daki alıcı müşterisine ödeme yaptığına, eksik tahsilat aldığına veya cezai şart ödediğine ilişkin herhangi bir veri (reklamasyon faturası, ödeme dekontu vb) sunmadığı ve gerçek zarara ilişkin bir delil sunmaması nedeniyle dosyanın halihazırdaki durumuna göre navlun ücreti talebinden ibaret davacı şirket alacağını ödemekten kaçınamayacağı, davacının iş görme alacağı olarak 383,50 Euro asıl alacağını talep edebileceği yönündeki tespitte dikkate alındığında davacının alacağını ispat ettiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.286,11-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar mahkememiz kısa kararının yasa yolu kısmında istinaf yasa yolunun açık olduğundan bahsedilmiş ise de kesinlik sınırının 17.830TL olduğu ve dava miktarı itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla yasa yolunun tashih ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, 383,50 Euro alacak bakımından talebi aşmamak üzere 3095 sayılı kanunun 4A maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizin uygulanması sureti ile takibin devamına,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.286,11-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 439,27 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile 358,57 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70- TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin nispi harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 172,90- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.430,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 47,75 TL tebligat müzekkere gideri, 2.000,00 TL Bilirkişi ücreti toplamı 2.047,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2023
Katip …
☪e-imzalıdır.☪
Hakim …
☪e-imzalıdır.☪
“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”