Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/323 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2023/323

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …, …. vb. pazarlama siteleri üzerinden satış
yapmakta olduğunu, bu siteler üzerinde ödemesi yapılan ürünlerin, müşterilerin
tercihine göre ilgili kargo firmasına teslim edilmekte olduğunu, bu doğrultuda zaman
zaman davalı şirketle de çalışmakta olduğunu, davalı ile yapılan anlaşma gereği her
yapılan teslimattan sonra fatura kesilmemekte, faturaların kargo bedeli olarak toplu
olarak kesilmekte olduğunu, müvekkil tarafından faturası düzenlenen listesi
belirtilen polly perde kumaşları, müşterileri olan dava dışı 3. Kişilere gönderimi için
davalının Giyimkent şubesine, her bir emtia için icra dosyası takip talebinde belirtilen
kargo takip numarası ile teslim edildiğini, davalıya teslim edilen ürünlerin dava dışı
muhataba teslim edilmediğini, tarafa müvekkiline de iadesinin yapılmadığını,
müvekkilinin, davalı şirketin ağır kusuru, pervasız ve kasıtlı hareketleri nedeniyle
mağdur olduğunu, satışını yaptığı ürünlerin bedeli kadar zarara uğradığını, kargonun
tam ziyası nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, yapılan icra takibine alacağın
zaman aşımına uğradığından bahisle itiraz ettiklerini, davalının taşıma sırasında ağır
kusurlu davrandığını, yapılan icra takibine alacağın zaman aşımına uğradığından
bahisle itiraz ettiklerini, davalının taşıma sırasında ağır kusurlu davrandığını, pervasız
hareket ettiğini, kendisine teslim edilen emtiaları kaybettiğini, davalının özen
yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dikkatli davranmadığını,
neticeten; haklı davasının kabulü ile davalının esas sayılı dosyasına yapmış
olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazının 15.186,80 TL bedel yönünden iptaline ve
takibin devamına, davalının haksız hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak icra dosyasına
yapmış olduğu itirazı sebebiyle % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına
hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın işbu dava da taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacının iş bu
dava konusu taşıma işleminin tarafı olmadığını, davacının iş bu dava konusu taşımacılık
işleminin tarafı olmadığını, bu nedenle aktif husumet yokluğundan davanın reddinin
gerektiğini, dava konusu kargonun ..,…,..,…,…,…,…,…,…,…. fatura numaralı taşıma işlemlerinin göndericisi
… Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olduğunun kargo gönderi
hareket formundan görüleceğini, davacı tarafça sunulu delillerde yer alan faturaların
… Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne ait
olduğunun ve yine müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin de …. Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından yapıldığının
açıkça görüldüğünü, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinde yer alan işbu davaya
konu kargo fatura numaralarının, göndericisinin ….
Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olduğunun kargo gönderi hareket formundan
kargolara ilişkin olduğunun görüleceğini, davayı açabilmek için gerekli sıfatın, dava
konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye ait olduğunu, sübjektif bir hakkı dava etme
yetkisinin (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine ait olduğunu, işbu davanın
konusunun, taşıma işleminden kaynaklanan tazminine ilişkin olmakla birlikte
davacının taşıma işlemi taraflarından olmaması nedeni ile işbu davada da taraf
sıfatının olmadığını, …. Turizm Sanayi ve Dış Ticaret
Limited Şirketi taşımacılık işleminin tarafı olmadığını, bu nedenlerle davacının işbu
davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı açık olmakla birlikte davacının işbu davayı
taraf sıfatı olmadan ikame etmesi nedeni ile davanın aktif husumet yokluğundan
reddi gerektiğinin açık olduğunu, Neticeten; davanın esasa girilmeksizin aktif husumet yokluğu nedeniyle
davanın reddine, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı davanın
esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine
bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının toplam 19.721,94 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine tazmin bedeli alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 28/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 30/03/2022 tarihinde zamanaşımı defi ile birlikte borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Dosyaya bilirkişi … ve … tarafından 08/12/2022 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; dava konusunun davacının, dava dışı müşterilere davalı kargo şirketinin
kargo hizmetini kullanarak yapmış olduğu satışlarda satılan bir kısım malların dava dışı müşterilere ulaşmaması ve malların iadesinin de
yapılması nedeniyle mal bedeli kadar zararının tazmini için başlatmış
olduğu takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebinden ibaret
olduğu,
davacının 2020, 2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin lehine delil
niteliğinin bulunduğu,
davacının incelenen ticari defterlerinde takip dayanağı yapmış olduğu
ve davadışı müşterilere düzenlenmiş olan faturaların davacı ticari
defterlerinde kayıtlı olmadığı,
davalının 2020, 2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin lehine delil
niteliğinin bulunduğu,
davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.03.2022) itibariyle
davalının davacıya borcunun olmadığı,
davacı … ticari defterlerinde takip konusu faturaların kayıtlı
olmadığı, faturaların kayıtlı olmamasının nedenin satışların
gerçekleşmemesinden dolayı gerçekleşmemiş satış için KDV
ödenmesinin önüne geçilebilmek amacıyla faturaların iptali
olabileceği, davacı … dava konusu faturalarının defterlerinde kayıtlı
olmaması ve/veya uğradığı zarara ilişkin davalı … fatura düzenlememesi nedeniyle mezkur malların tesliminin
gerçekleşmemiş olduğu yönde kanaate varılmasında dahi talep
edebileceği tutarın takip dayanağı faturaların KDV hariç tutarı kadar olacağı,
davalı … dava konusu malların taşınma hizmetini vermiş olduğu
hususunun davalının kabulünde olduğu, davalı yanının takip konusu faturalardan 22.05.2020 Tarihli ….
no.lu faturanın davadışı müşteri tarafından iade edildiğini,
02.06.2020 tarihli …. no.lu faturaya ait takip numarasının(…) ise başka bir müşteriye ait olduğunu beyan
ederek mezkur faturalara ilişkin gönderi fişlerini dosyaya sunduğu,
mezkur fatura tutarlarının davacı alacağından mahsubu halinde
davacının talep edebileceği tutarın 14.061,85 – 1.101,85 =
12.960,00 TL olduğu,
sebebi açıklanamayan kayıp sebebine dayanan tam zayi zararı
iddiası ve mali incelemede hesaplanan miktar gözetildiğinde,
davacının bu miktarı tazmin talebi bakımından davalının TTK m.880
ve m.886 hükümlerine göre sorumlu olduğunun değerlendirildiği,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya bilirkişi …. ve … tarafından, 06/03/2023 tarihinde sunulan bilirkişi ek raporunda; dosyaya mübrez İto sicil kayıtlarında, davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin
…. olduğu, …. Hizmetleri Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.’nin de tek ortağı ve yetkilisinin ….. olduğu,
davacı şirket ile davadışı …. Hizmetleri Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti. arasındaki organik bağ ile dava konusu uyuşmazlıkta davalı ile davacı arasında aktif husumet yokluğu hususunda hukuki takdirin Sayın Mahkemede olduğu, taraf ticari defter kayıtlarında, taşıyıcı davalı tarafından davacının taşıma faturalarına muhatap olarak gösterildiği, bu durumda her hangi bir ayni hak
sahipliğine bağlı olmaksızın gönderen veya gönderilen sıfatı ile taşıma
sözleşmesinden kaynaklı hakları kullanabileceğinin değerlendirildiği,
nihai noktada aktif husumet ehliyeti ve davada sıfat bakımında
değerlendirmenin yüce mahkemeye ait olacağı,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıya taşınmak üzere teslim edilen bir kısım ürünlerin kaybolması nedeni ile uğranılan zarar dayanak gösterilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda takibe dayanak yapılan faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı; faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeni ile davalının faturalarda yer alan KDV tutarlarından sorumlu olmayacağı; davalı yanının takibe dayanak yaptığı faturalardan 22.05.2020 tarih ve ….
numaralı faturanın davadışı müşteri tarafından iade edildiğini,
02.06.2020 tarih ve … numaralı faturaya ait takip numarasının(….) ise başka bir müşteriye ait olduğunu beyan
ederek mezkur faturalara ilişkin gönderi fişlerini dosyaya sunduğu,
mezkur fatura tutarlarının davacı alacağından mahsubu halinde
davacının talep edebileceği tutarın 14.061,85 – 1.101,85 =
12.960,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin
… olduğu, …. Hizmetleri Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.’nin de tek ortağı ve yetkilisinin …. olduğu, taşıyıcı davalı tarafından davacının taşıma faturalarına muhatap olarak gösterildiği, bu durumda her hangi bir ayni hak sahipliğine bağlı olmaksızın gönderen veya gönderilen sıfatı ile taşıma
sözleşmesinden kaynaklı hakları kullanabileceğinin değerlendirildiği tespit edilmiştir. Davalı taşıyıcı tarafından dava dışı kişilere teslim edilmeyen paketlere ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılamadığından mahkememizce davalının bu davranışı pervasız davranış olarak kabul edilmiş olup taşıyıcı sıfatını haiz davalının, davacının uğramış olduğu zararının tamamından sorumlu olacağı mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca taşıyıcı davalı tarafından davacının taşıma faturalarına muhatap olarak gösterilmiş olması ve davacı şirket ile dava dışı …. şirketinin tek ortağı yetkilisinin aynı olması nedeni ile davacının huzurda görülen davada aktif husumet ehliyetinin varlığı mahkememizce kabul edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulü ile alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 12.960,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olmaması nedeni ile davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatının REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 835,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 160,75 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 724,55 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (4.000,00 TL bilirkişi ücreti + 96,50 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 4.096,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%85,34 kabul oranı) hesaplanan 3.495,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 160,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 2.226,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 228,74 TL’sinin davacıdan; 1.331,26 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı