Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/534 E. 2023/348 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/534 Esas
KARAR NO : 2023/348

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari iş ilişkisinden doğan 07.01.2022 tarihli … no.lu 377,60 USD bedelli, 01.02.2022 tarihli … no.lu 377,60 USD bedelli, 01.03.2022 tarihli … no.lu 377,60 USD bedelli, 01.04.2022 tarihli … no.lu 377,60 USD bedelli, dört adet fatura alacağının ödenmesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün .. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket icra takibine, haksız ve yersiz olarak itiraz etmiş olup, iş bu itirazın iptali gerektiğini, icra takibine davalı tarafça borca ferilerine itiraz ettiğini, taraf ticari defter kayıtlarının tetkikinde sübuta ereceğini, davalı icra takibine konu edilen borç miktarını ödememiş, ödendiğine dair herhangi bir yasal, somut bir makbuz vs. gibi belge sunmadığını, yapılan itirazın müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik kötü niyetli bir itiraz olduğunu ve iptali gerektiğini, bu nedenle davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasında yer alan davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderleri ile vekaleti ücretin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkil şirket aleyhine Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davaya konu takibe; Müvekkil şirketin, davacı tarafa işbu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle itiraz edildiğini, takibe vaki itiraz üzerine, davacı tarafından isbu dava ikame edildiğini, ancak müvekkil şirket aleyhine ikame edilen icra takibi ve işbu dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirketin davacı tarafa davaya konu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine, davacı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını, bu nedenle takibe dayanak gösterilen faturalara ilişkin olarak, davacının alacaklı olduğu iddiası haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil ticari defter ve kayıtlarının tetkikinde de işbu durum acıkca görüleceğini, davacı tarafından takibe konu edilen faturaların mesnedi olduğu iddia edilen, mal veya hizmetin, Müvekkil şirkete sunulduğunda ilişkin olarak da dava dosyasına herhangi bir delil sunulmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 1.510,40 USD asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 21/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 17/05/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Dosyaya sunulan 30/12/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacının 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davacının davalıdan 1.510,40 USD (20.995,50 TL) alacaklı olduğu, Davalının 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturaların tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının önceki dönemden devrolan -7.517,63 USD borç ile birlikte takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalının davacıya 9.028,03 USD (133.481,22 TL) borçlu olduğu, Davacının takip dayanağı yapmış olduğu toplam 1.510,40 USD tutarlı 4 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerine göre mezkur fatura bedellerinin ödenmemiş olduğu, Faturaların içeriğindeki hizmetin alınmış olduğu hususunun davalının kabulünde olduğu, takip dayanağı faturaların bedellerinin ödenip ödenmediği hususunun davalının ispatına muhtaç olduğu, davacının takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalı …. 1.510,40 USD alacaklı (TCMB efektif satış karşılığı 23.394,28 TL) olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davacı ve davalının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.510,40 USD alacaklı olduğu; davalı ticari defter ve kayıtlarında ise davacının davalıdan 9.028,03 USD alacaklı olduğu ve takibe dayanak yapılan 4 adet faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı ile davalı şirketin ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olması ve davalı tarafından takip konusu faturaların ticari defterlerine işlenmiş olması nedeni ile faturaya konu hizmetin karine olarak davacı tarafça davalıya verildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından dosyamıza sunulan cevap dilekçesinde açıkça faturalara konu hizmetin sunulmadığı iddia edilmiş olup davalı tarafa bu iddiasının ispatı bakımından yemin deliline dayanıp dayanmayacağı konusunda beyanda bulunmak mahkememizce kesin süre verilmiştir. Davalı tarafça verilen usulüne uygun ihtaratlı süreye rağmen yemin deliline dayanılmadığından davalının faturalara konu hizmetin verilmediği iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 23.359,24 TL’nin %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 1.510,40 USD asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarıca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının takip tarihindeki TL karşılığı olan 23.359,24 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 4.671,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.766,69 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 324,98 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.441,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 77,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.452,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 324,98 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/04/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı