Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/207 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/53
KARAR NO : 2022/207

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne vermiş olduğu 18/04/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; “Müvekkili ile davalı şirket arasında 15.02.2016 tarihinde taşınmaz satış İnşaat Sözleşmesi ve Taahhütname imzalandığını, işbu sözleşmede davalı şirketin müvekkilline …. … İlçesi … Ada arsa vasıflı taşınmazda müvekkiline 350.000,00 TL bedel karşılığı 130m2 lik 2 adet 3+1 daire vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından sözleşme gereği 350.000,00 TL’nin davalı şirkete 22.02.2016 ve 07.03.2016 tarihlerinde banka yolu ile ödendiğini, ancak davalı şirketin ödemeye rağmen hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin 4. maddesine göre “Yüklenicinin Taahhütler isimli kısmın E bendinde dairelerin teslim süresi inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 30 ay “olarak belirlendiğini; 25.08.2017 tarihinde inşaat ruhsatı alımının üzerinden 2 sene geçmesine rağmen herhangi bir inşai eylem girişimi olmadığını; müvekkilince her türlü şifahi yolun denendiğini, müvekkilinde sözleşmeye aykırı bir eylemde bulunulmadığını, davalı şirkete inanç ve güvenlerinin kalmadığını, TBK. 473.m. arsa sahibinin inşaatın teslim gününü beklemeden sözleşmeyi sona erdirebilme hakkını kullandığını; davalı şirkete Üsküdar … Noterliğince düzenlenen … Yev. nolu ihtarnamenin gönderildiğini, 350.000,00 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tebliğden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, ulaşım sağlana- maması nedeniyle İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından ‘ilamsız icra’ takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı/borçlu şirketin mal varlığı üzerinde yüksek miktarlı ipotek ve hacizler olduğunun tespit edildiğini, akabinde İİK.43/1.maddesinden yararlanılarak takip türünün ”Genel Haciz Yolu ile İflas Takibine” çevrildiğini, borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35.maddesine göre 17.01.2019 tarihinde tebligat yapıldığını, itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, bu nedenle iflas davası açma zorunluluğunun hasıl olduğunu; müvekkilinin faiz ve masraflar hariç 350.517,81 TL alacaklı olduğunun tespiti ile borçlunun iflasına karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 02/10/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkili şirketin açılmış bulunan bu davadan haberi olmadığını, tesadüfen öğrenildiğini, öğrenildiği gün dosyaya vekalet sunulduğunu ve süre istenildiğini, mahkemece kendilerine bu konuda herhangi bir tebligat da yapılmadığını, yine de hakkın zayii olmaması adına cevaplarını sunduklarını, esasen dava ve dayanak icra takibindeki tebligatlar usulsüz olduğunu, ne davadan ne takipten müvekkilinin haberdar edilmediğini, yasal haklarını kullanması imkanı tanınmadığını, aynı şekilde davaya konu edilen İstanbul 28. İcra takibinden de müvekkilinin haberdar olmadığını, usule uygun bildirimler yapılmadığını, dahası davacının, böyle bir alacağı da olamayacağını, müvekkili firmanın kayıtlarında kendisine yapılmış bir ödeme gözükmediğini, davacının ödeme yapıldığı iddiası doğru olmadığını, davaya konu icra takibinin de haksız ve gerçek dışı olduğunu, derhal menfi tespit davası açtıklarını, dava ve davaya dayanak icra takibi haksız olduğu gibi usule aykırılık da içerdiğini, yasal bildirimler usulüne uygun yapılmadığını, sürelere uyulmadığını, keza, iflas yasada belirli özel şartlara dayanması gerektiğini, böyle dayanaktan yoksun bir şekilde müvekkili firma hakkında iflas istenemeyeceğini, gerçek olmayan bir alacak ileri sürüp açılmış bulunan bu dava yasaya aykırı olduğunu, aynı şekilde dayanak icra takibi ve bu dava yetki ve görev konusunda da kamu düzeninden hükümlerle düzenlenmiş bulunduğundan davanın konusunun ayna müteallik durumu gözetilerek Mahkeme yetkisiz olduğunu, açılmakta olan menfi tespit davasının yeri ve esası süratle mahkemeye sunulacağını ,kendi edimini yerine getirmemiş davacının, talepleri hukukun dışına taşmış ve haksız olup kötü niyet içerdiğini bu nedenle dava ve talep haklarının saklı tutularak, öncelikle, davacının usule aykırı ve süresinde olmayan haksız davasının reddine, yetki ve görev ile zamanaşımı ilk itirazlarımızın kabulünü, konu icra takibine karşı menfi tespit davası açılmak üzere süre verilmesini, yasada yer alan iflas özel şartları bulunmadığından davanın reddini, her türlü cevap, beyan ve itiraz haklarımızın saklı tutulmasını, gerek dava gerek dayanak icra takibinde usule uygun bildirimlerin yapılmamış olmaları nedeni ile davanın reddini, müvekkiline yapılmış herhangi bir ödeme bulunmaması sebebi ile davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin de davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 25/03/2021 gün ve …. esas, …. karar sayılı karar İstanbul Bölge Adliyesi … Hukuk Dairesi’nin 22/12/2021 tarih ve … Esas, …. Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun olan İstinaf bozma ilamına Mahkememizce uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış kesinleşmiş iflâs yoluyla takipten dolayı takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 28/01/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 80,70 TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 53,80 TL’nin peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı şirket hakkında uygulanan tüm iflas tedbirlerinin İİK’nın 164/son maddesi uyarınca kaldırılmasına ve bu konuda Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
5-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirket hakkındaki iflas takyidatının Mahkememiz dosyası yönünden kaldırılmasının İSTENMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 200,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 28/02/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪