Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/48
KARAR NO : 2023/43
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirketin, madeni yağ üretim, pazarlama ve satış işi ile iştigal ettiğini, davalı-borçluya aralarındaki ticari münasebet neticesi, fatura karşılığı ürün sattığını, Davalı borçlunun müvekkili şirkete olan borcunu ödememesi üzerine, borçlu aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla, genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, borçlu şirketin vekili vasıtasıyla, borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borçlu şirketin borca itirazının da haksız ve kötü niyetli olduğunu, Davalı-borçlunun, müvekkili şirkete takip konusu olan dosya borcunu hiçbir şekilde ödemediğini, müvekkili şirketin, alacağı alamaması sebebiyle mağdur olduğu, bu sebeple davalı borçlunun itirazının iptaline karar verilmesinin ve davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle de davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Müvekkili firmanın davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı; davacı tarafın müvekkili firmaya tebliğ etmiş olduğu ödeme emrinde borcun sebebinin, hangi borca istinaden ödemenin talep edildiğinin açıkça ve anlaşılır şekilde belirtilmesi gerektiği, ancak belirtilmediğini, davacı tarafın müvekkili firmaya verilen hizmetin müvekkiline verildiğini ispat edemediğini, hizmetin teslimine ilişkin herhangi bir evrak ya da başkaca bir bilgi sunamadığını, Davacı tarafla müvekkili firmanın önceki tarihlerde çalışıldığı ve alınan hizmetin ödemesinin müvekkili firma tarafından geciktirmeden yapıldığını, ancak huzurda görülmekte olan davaya ilişkin müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ile müvekkili firma arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bunun yanında davacı firmanın müvekkiline borcun varlığıyla ilgili olarak ihtarname de çekmediğini, ya da başkaca şekil temerrüde de düşürmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile … Vergi Dairesi Müdürlüğü, … Vergi Dairesi Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 22/12/2022 tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan raporda Dava konusu uyuşmazlık kapsamında davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan 2019-2020-2021-2022 yılı ticari defterlerinin TTK ve HMK 222/2 hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla anılan ticari defterlerin davacı şirket lehine delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemeniz takdirinde bulunduğu; Davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibi ile 15.826,23 TL cari hesap-fatura alacağının tahsilinin talep edildiği; taraflar arasında 2019 yılı Temmuz ayında başlayıp, 2021 yılı Eylül ayında (bu ay dahil) bittiği anlaşılan ticari ilişkide davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturaların zamanında ve usulüne uygun olarak davalı hesabına borç, yapılan tahsilatların ise alacak kaydedilmesi ardından davacı şirket ticari defter ve belgelerine göre 20.10.2021 takip ve 14.01.2022 dava tarihi itibarıyla davalı borç tutarının takip ve davaya konu 15.826,23 TL olduğu; icra takibine dayanak dava dosyasında mübrez davacı şirketin davacı şirketle ticari ilişkisini takip ettiği 2021 yılı cari hesap ekstresinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 18 adet faturadan 13 adedinin BA-BS Beyan sınırı dahilinde olup, anılan faturaların her iki şirket tarafından bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edildiği ve 13 adet fatura bakımından taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı; nitekim anılan faturalar altında teslim alan şerhlerinin yer aldığı; BA-BS Beyan sınırının altında kalan 5 adet faturadan 4 adedinde teslim alan şerhi bulunmakla birlikte 14.07.2021 tarih, … no.lu, 1.221,30 TL fatura altında teslim şerhine rastlanmadığı; ancak davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı tarafından BA Formu ile beyan edilen faturalarda dahil olmak üzere tüm faturalar altında davalının güncel cari borç bakiyesinin yer aldığı ve anılan faturanın davalıya tebliğ edildiği değerlendirilmekle birlikte, davalı tarafından ticari defter ve belgelerin sunulmadığı göz önüne alındığında anılan davacı tarafından davalı adına düzenlenen işbu fatura muhteviyatı mal/hizmetin davalıya tesliminin ispata muhtaç kaldığı; Neticeten davacının davasının kabulü halinde takip ve dava konusu (15.836,23 TL – 1.221,30 TL =) 14.614,93 TL lik tutarı talep edebileceği; ihtarla temerrüde düşürülmeyen asıl alacak tutarına takip tarihine kadar faiz işletilemeyeceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının takip ve dava tarihi itibariyle takibe fatura nedeni ile alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş olup bu kapsamda tarafların ticari defter ve belgelerin incelenmesine karar verilmiş olup düzenlenen raporda davacı şirket ticari defter ve belgelerine göre 20.10.2021 takip ve 14.01.2022 dava tarihi itibarıyla davalı borç tutarının takip ve davaya konu 15.826,23 TL olduğu; icra takibine dayanak dava dosyasında mübrez davacı şirketin davacı şirketle ticari ilişkisini takip ettiği 2021 yılı cari hesap ekstresinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 18 adet faturadan 13 adedinin BA-BS Beyan sınırı dahilinde olup, anılan faturaların her iki şirket tarafından bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edildiği ve 13 adet fatura bakımından taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı; nitekim anılan faturalar altında teslim alan şerhlerinin yer aldığı; BA-BS Beyan sınırının altında kalan 5 adet faturadan 4 adedinde teslim alan şerhi bulunmakla birlikte 14.07.2021 tarih, … no.lu, 1.221,30 TL fatura altında teslim şerhine rastlanmadığı; ancak davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı tarafından BA Formu ile beyan edilen faturalarda dahil olmak üzere tüm faturalar altında davalının güncel cari borç bakiyesinin yer aldığı ve anılan faturanın davalıya tebliğ edildiği değerlendirilmekle birlikte, davalı tarafından ticari defter ve belgelerin sunulmadığı göz önüne alındığında anılan davacı tarafından davalı adına düzenlenen işbu fatura muhteviyatı mal/hizmetin davalıya tesliminin ispata muhtaç kaldığı; Neticeten davacının davasının kabulü halinde takip ve dava konusu (15.836,23 TL – 1.221,30 TL =) 14.614,93 TL lik tutarı talep edebileceği tespit edilmiş olup, her ne kadar bilirkişi raporunda davacının yalnızca 14.614,93 alacağını ispatladığı tespit edilmiş ise de davalı tarafından süresinde ticari defterlerin ibraz edilmemesi durumunda HMK’nun 220/3 ve 222/3. Maddeleri gereğince sunmaktan kaçındığınız belgelerdeki (ticari defterlerdeki) kayıtların davacı kayıtlarına uygun olduğunun mahkeme tarafından kabul ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalının defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması karşısında davacının alacaklarını kendi defter ve kayıtları ile ispatladığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, davalının Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 3.165,24.-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 3.165,24.-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.081,08 TL harçtan peşin alınan 182,90 TL peşin harcın mahsubu ile 898,18 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70- TL başvuru harcı, 182,90-TL peşin nispi harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 275,10- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 144 TL tebligat müzekkere gideri, 1.500 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.644 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸
“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”