Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/47 E. 2022/920 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/47 Esas
KARAR NO : 2022/920

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin tekstil sektöürnde örme yaka alanında faaliyet göstermekte olup, davalının ticari ilişki kapsamında örme yaka-bant hizmetleri verdiğini, hizmetler karşılığında tanzim etmiş olduğu faturaların tamamını da … ‘ e gönderdiğini ve teslim alındığını, söz konusu ticari ilişki ile ilgili taraflar arasında herhangi bir ihtilafın söz konusu değilken müvekkilin sipariş edilen malları toplam 17.593,20 TL bedel ve örme yakabant hizmetini üstlendiğini, malları davalıya teslim ettiğini, örme yaka-bant hizmetleri bedelinin faturalardan kaynaklanan alacağın herhangi bir sebep gösterilmeksizin ödenmediğini, müvekkilin davalıdan 17.593,20 TL alacağının oluştuğunu, müvekkil tarafından tanzim edilen faturaların, … tarafından verilen siparişler üzerine yapılan örme yaka-bant bedellerini ihtiva ettiğini, müvekkilinin …” den talimat almadan ve işleri tamamlamadan herhangi bir fatura düzenlemediğini, davalının borçluya gönderileri faturalara ilişkin olarak, davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak herhangi bir itirazda bulunulmadığının da ifade edilmesinin gerektiğini, müvekkil tarafından verilen hizmetlere ilişkin olarak tanzim edilen faturalardan müvekkilinin alacağı olan 17.593,20 TL nin yapılan müteaddit görüşmelere rağmen davalıca türlü bahanelerle ödemenin gerçekleşmediğini, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde davalı tarafça haksız hukuki mesnetten yoksun kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu nedenle haksız yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, davacının davalı firmaya teslim etmediği ürünleri faturalandırıp interaktif vergi dairesinden gönderdiğini, hiçbir şekilde irsaliye teslim etmediğini, faturaların üzerinde teslim alan kısmında isim ve imzanın bulunmadığını, davacı firmaya teslim etmediği ürünler için faturaların geri iade edildiğini, ba bs kayıtlarında mevcut olduğunu, bu nedenle itirazlarının kabulüne davanın reddi ile dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 10/08/2022 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davacınırı ticari defterlerine göre; takip tarihi (08.03.2021) itibariyle davacının davalıdan 17,593,20 TL alacaklı olduğu, Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (08.03.2021) itibariyle davalının davacıdan 5.432,40 TL alacaklı olduğu, Takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki farkın 23.025,60 TL (17.593,20 TL * 5.432,40 TL) olduğu, bu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen iade faturalarının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, Taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan 3 adet toplam 23.025,60 TL bedelli faturalar kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; iadeye konu davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, …. nolu faturaya 4 ay sonra, 02/12/2020-… nolu faturaya 3 ay sonra, … nolu faturaya ise 16 gün sonra davalı yanca fatura düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yanca düzenlenen uyuşmazlık konusu iade/gelmeyen ürünler açıklamalı faturaların davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davalının iade/gelmeyen ürünler açıklamalı faturalarının davacının faturalarından oldukça sonra düzenlendiği bunun da TTK 21/2 md “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturamın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü çerçevesinde davalının yasal süresinden oldukça sonra itiraz konusu yapmış olduğu, Bu itibarla taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığına neden olan davalı yanca düzenlenen gerek davacı ticari iade/gelmeyen ürünler açıklamalı faturaların gerek yasal süresinden oldukça sonra düzenlenmiş olması gerekse davacı taraf ticari defterlerinde yer almaması nedeniyle davalı şirket ispatına muhtaç olduğu, Davalı ispatına muhtaç mezkur iade faturalarının davacı alacağından mahsubunun kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığının (aksine davalının 5.432,40 TL alacaklı olduğunun) kabulünün gerekeceği, Dayalı ispatına muhtaç mezkur iade faturalarının kabul edilememesi halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.593,20 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının bakiye fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 17,593,20 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 5.432,40 TL alacaklı olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkın 23.025,60 TL olduğu, söz konusu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen iade faturalarının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının ispata muhtaç olduğu; mahkemece iade faturalarının kabul edilmemesi durumunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.593,20 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği belirtilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından dava konusu faturaya konu malların kendisine teslim edilmediği iddia edilmiş ise de davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalara süresinde itiraz edilmeyerek itiraz süresi geçtikten sonra iade faturası kesilmiş olması nedeni ile faturaya konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiş olup ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından aksi ispatlanamamıştır. Davalı asil tarafından 21/02/2022 tarihinde ve vekili aracılığıyla 02/03/2022 tarihinde iki adet cevap dilekçesi verilmiş olup mahkememizce davalı asil tarafından verilmiş olan ilk cevap dilekçesine itibar edilmiştir. Söz konusu cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığından iddialarının ispatı bakımından davalıya yemin delili hatırlatılamamıştır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın 17.593,20 TL üzerinden kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 17.593,20 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 3.518,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.201,79 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 212,48 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 989,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 150,10 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.650,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 212,48 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸