Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/443 E. 2023/18 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/443 Esas
KARAR NO : 2023/18

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
K.YAZIM TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine müvekkili şirket tarafından Küçükçekmece … İcra dairesi …. esas sayılı dosyası ile 31/01/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekili icra dosyasına sunduğu 24/02/2022 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine, asıl alacağa faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan bu itirazın usul ve yasaya aykırı olmakla süresi içerisinde işbu davayı açma gereği doğduğunu, davalı şirket vekilinin ödeme emrine asıl alacağa faize ve tüm ferilerine yönelik yönelik itirazlarının kabul edilmemesi gerektiğini, müvekkili şirketin ve davalı tarafın ticari defterleri incelediği takdirde müvekkili şirket ile davalı arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve cari hesap ilişkisinin devam ettiği bu süreçte cereyan eden tüm hareketliliğin en küçük ayrıntısına kadar ticari kayıtlarda yer aldığının görüleceğini, taraflar icra takibine konu alacak miktarında mutabakat sağlamış olup ve bu hususu 31/12/2021 tarihli mutabakat mektubu ile yazılı hale getirildiğini, davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, cari hesaptan kaynaklanan 110.968,69 TL asıl alacak ve takip tarihine(31/01/2022) kadar işleyen 5.100,00 TL faiz ile birlikte toplam 116.068,69 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde gerçek dışı usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum olmadığını, İera takibi başlatıldıktan sonra davalı/borçlu, 03.02.2022 tarihinde 20.000,00-TL ve 17.02.2022 tarihinde 22.094,15-TL havale yoluyla ve 16.02.2022 tarihinde ise 42.146,86-TL çek ile olmak üzere taplam 84.238,01-TL anapara ödemesi yapmış ve 22.02.2022 tarihinde 19.175,11-TL. ve 7.555,66-TL’lik iki adet iade faturası düzenlendiğini, davalı şirket, icra takibi başladıktan sonra farklı tarihlerde, nakit, çek ve iade faturası ile toplamda 110.968,78-TL ödeme yaptığını, ancak davalı borçlu tarafından, icra dosyasının ferileri olan vekalet ücreti (14.976,53-tl), icra tahsil harcı (2.054,42-tl) ve icra harçları (başvurma harcı 80,70-tl, peşin harç 508,34-tl, vekalet suret harcı 11,50-tl) ve her bir ödemenin yapıldığı tarihe kadar işleyen faizlere ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde gerçek dışı usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum olmadığını, davalı şirket tarafından icra takibinden sonra anaparanın kısım kısım (03/02/2022, 17/02/2022, 16/02/2022, 22/02/2022 tarihlerinde) ödenmesi de icra takibinin haklılığını ortaya koyduğunu, bu nedenle davalı şirket vekilinin borca faize ve tüm ferilere karşı yapmış olduğu itirazlarının kabul edilmemesi gerektiğini, öncelikle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması devamında ise haksız ve hukuka aykırı davalı itirazlarının kaldırılarak takibin icra vekalet ücreti icra harçları, ve anapara ödeme tarihlerine kadar işleyecek faizler yönünden devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davalı şirketin anapara ödemesi dışında yapmış olduğu tüm itirazların gerçek dışı olup, müvekkili şirketi zarara uğratma kastı ile yapılmış kötü niyetli itiraz olduğunu, kötü niyetli borçlunun haksız itirazda ulunduğu miktarın% 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, borçlu ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sırasında herhangi bir neticeye ulaşamadığını, dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartının gerçekleştiğini, açıklanmış olan denenlerle, davalı şirketin haksız itirazının iptali için iş bu davayı açmak mecburiyetinde kalındığını, haklı olunan davanın kabulü ile, davalı tarafından icra takibinden sonra asıl alacak ödemesi yapılmış ise de bu asıl alacağın feriler olan icra vekalet ücreti, icra harç ve masrafları, ile asıl alacağın ödeme tarihine kadar işleyen faizlerine yönelik tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olan davalının haksız itiraz ettiği miktarın% 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GERKEÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 110.968,69 TL asıl alacak, 5.100,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 116.068,69 TL üzerinden borçlu aleyhine cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 18/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 24/02/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Dosyaya sunulan 21/11/2022 tarihli Mali Müşavir …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; yanlar arasında davacı tarafından davalıya Temizlik Malzemesi satışı yapılması
şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 110.968,69 TL
alacaklı olduğu,
davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 110.968,79 TL
borçlu olduğu, krş. Farkı haricinde yanlar arasında icra takip tarihinde borç/alacak
rakamı yönünden bir ihtilaf olmadığı,
davalı tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce davacıya 84.238,01 TL ödeme
yapıldığı, yine ödeme emrinin tebliğinden sonra davacıya 26.730,77 TL’lik iade
faturası düzenlendiği, davalının iade faturası herhangi bir ödeme değil, aslında
takip öncesinde davalının davacıdan olan bir alacağı olduğundan, davacının icra
takip tarihinde davalıdan 84.238,01 TL alacaklı olduğu,
davalının yaptığı ödemelerin, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz + vekalet ücreti +
masraflara mahsubu neticesinde 17.02.2022 tarihinde davacının asıl alacak
olarak davalıdan 10.695,82 TL alacağı kaldığı, 17.02.2022 tarihine kadar olan
faizler yapılan ödemelerden öncelikle düştüğünden, artık 17.02.2022 tarihinde
davacının herhangi bir faiz alacağı olmadığı,
dava tarihi olan 11.05.2022 tarihinde davacının davalıdan 10.695,82 TL asıl
alacak + 378,46 TL işlemiş faiz alacağı olduğu,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davalı tarafından icra takibi başladıktan sonra 03/02/2022 tarihinde 20.000,00 TL, 17/02/2022 tarihinde 22.091,15 TL, 16/02/2022 tarihinde ise 42.146,86 TL olmak üzere toplam 84.238,01 TL davacıya ödenmiştir. Davalı tarafından 22/02/2022 tarihinde ise 19.175,11 TL ve 7.555,66 TL olmak üzere iki adet iade faturası düzenlenmiştir. Söz konusu ödemeler ile iade faturaları davacının kabulündedir. Davalı tarafından takibe dayanak yapılan ana para borcunun ödenmesinden sonra icra giderleri, icra vekalet ücreti ve faiz yönünden huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup tarafların ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 110.968,79 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından yapılan ödemeler ile 22/02/2022 tarihli iade faturaları davacının ticari defter ve kayıtlarına işlendiğinden dava tarihi itibariyle davacının davalıdan ana para alacağının kalmadığı kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından takip öncesi faiz talebinde bulunulmuş ise de takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğü yönünde dosyada delil bulunmadığından davacının takip öncesi faiz talebi yerinde görülmemiştir. Yine dava tarihinden önce icra dosyasına dayanak yapılan ana para borcu ödendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının icra takibinden sonra ödeme yapması nedeni ile davalının icra masrafları, icra vekalet ücreti ve ödeme tarihlerine kadar ana paraya işlemiş faiz yönünden sorumlu olduğunun kabulü ile davanın bu alacak kalemleri bakımından kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına yapılan itirazının icra vekalet ücreti, ödeme tarihlerine kadar ana paraya işlemiş faiz ve icra giderleri yönünden İPTALİ ile takibin bu alacak kalemleri bakımından devamına,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişiye yol masrafı + 98,25 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.298,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı10/01/2023

Katip …..
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪