Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/441 E. 2022/666 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/441
KARAR NO : 2022/666

ASIL DAVA : GENEL KURULA ÇAĞRI
ASIL DAVA TARİHİ : 11/05/2022

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/446 ESAS 2022/602 KARAR SAYILI DOSYASI )

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli), Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 14/02/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin, davalı … Turizm Sey. İnş. Tic. A.Ş.’de hissedar olup ayrıca yönetim kurulu üyesi ve şirket temsilcisi olduğunu, Davalı şirketin diğer hissedarları, yönetim kurulu üyeleri ve temsilcilerinin ise … TC kimlik nolu ….ve …. TC kimlik nolu …. olduğunu, dilekçe ekinde sunulan İTO kayıtlarından görüleceği üzere davalı şirket genel kurulunin en son 03.11.2020 tarihinde gerçekleştiğini, işbu tarihten sonra genel kurulun toplanamadığını, son yönetim kurulunda bulunan üyelerin aralarındaki husumet nedeniyle bir araya gelerek karar alma ihtimallerinin bulunmadığını, bu nedenle şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılamadığını, 6102 sayılı TTK’nın “Toplantılar ” başlıklı 409. Maddesinde; “Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır.” hükümleri, aynı kanunun ” Genel kurulun toplanması ” bölümünde yer alan ” Çağrı” başlıklı 617. Maddesinde ” Genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. ” hükümlerinin yer aldığını, 6102 sayılı TTK’nın “Yetkili ve görevli organlar ” başlıklı 410/2. Maddesinde ise; “ Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.
Hükmünün mevcut olduğunu, yukarıdaki paragraflarda belirtilen kanun maddelerinde yer alan nedenler kapsamında hissedarlar arasındaki husumet nedeniyle genel kurulun toplanamaması, şirketin feshine karar verilmesinin önlenmesi, diğer hissedarların gerçekleştirdiği mal kaçırma, usulsüz tasarruflar, kötü niyet içerir eylemler, davalı şirketin ve müvekkilin ileride telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasının önlenmesi nedenlerine istinaden davalı şirket hissedarı olan müvekkile genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ederek, davanın kabulüne, TTK M.410/2 gereği, davacıya Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 12/05/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davacı vekili özetle; müvekkilinin hissedar olduğu şirkete ilişkin olarak genel kurulun en son 03.11.2020 tarihinde gerçekleşmesi, şirket hissedarları arasındaki husumet, genel kurulun bu tarihten sonra toplanamaması sonucunda doğan organ eksikliği, yönetimin başka yoldan sağlanamaması nedenlerinin yanında yönetim kurulu başkanı olan ….’ın şirket aleyhine, şirkete zarar veren borçlandırıcı eylemleri, şirket mallarına ilişkin usulsüz tasarrufları sonucu şirkete ilişkin telafisi mümkün olmayacak zararların oluşmasını, şirketin feshine sebebiyet verilmemesi nedenleri de göz önünde bulundurularak davalı …ne TMK 427/4. hükümleri gereği kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
SAVUNMA:
Asıl ve birleşen davada davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl Davada;Dava, davalı şirkette genel kurul yapılabilmesi için çağrı izni verilmesi istemine ilişkindir.
Birleşen davada;Dava, organsız kalan şirkete TMK’nın 427 nci maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl davada davalı şirketin genel kurul yapabilmesi için izin verilmesini talep etmiş iken birleşen davada davalı şirketin organsız kalması nedeniyle davalı şirkete TMK’nın 427.maddesi uyarınca kayyım atanmasını istemiş olup her bir davanın ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
ASIL DAVADA;
TTK’nın 410/2 nci maddesi hükmü “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” şeklinde olup buna göre pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırmasının ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anonim şirket genel kurulunu toplantıya çağrıya yetkili olanlar esas itibariyle TTK m. 410-412 arasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler göz önüne alındığında genel kurulu toplantıya çağırabilecekler iki kategoride belirlenmiştir. İlk kategoride genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili ve görevli organlar (TTK m. 410) yer alırken; diğer kategoride ise azlık (TTK m. 411-412) yer almaktadır. TTK m. 410 kenar başlığı “Yetkili ve Görevli Organlar” şeklinde yer almaktadır. Dolayısıyla organların çağrı yetkileri aynı zamanda bir görev niteliğindedir.
TTK m. 410/II genel kurulun mahkeme izni ile tek pay sahibi tarafından toplantıya davet edilmesini düzenler. Münferit pay sahibi genel kurulu doğrudan toplantıya davet edemez. Pay sahibinin davet yetkisi yönetim kurulunun toplanması hususundaki sorunların mevcudiyetinden kaynaklanmaktadır.(KARAHAN/BOZGEYİK, s. 663; TEKİNALP, Sermaye Ortaklıkları 2015, s. 304.)
Anılan madde de açıkça belirtildiği gibi tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabilmesi için yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması hallerinden birinin mevcut olması gerekmekte olup davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde yönetim kurulunun halen görevde olduğu,toplantı nisabının oluşturulmasında bir engel bulunmadığı görülmektedir.Davacı vekili ,yönetim kurulu üyeleri arasında husumet bulunması nedeniyle yönetim kurulunun toplanamadığını iddia etmiş ise de,buna ilişkin bir delil sunmamıştır.Kaldıki husumetin bulunması halinde dahi yönetim kurulunun devamlı toplanamamasına bir gerekçe oluşturmamaktadır.Buna göre,genel kurulun tek bir pay sahibi tarafından toplantıya TTK’nın 410/2.maddesi uyarınca çağrılmasına ilişkin şartların oluştuğu kabul edilemeyeceğinden asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesi hükmü”Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hâllerde bir yönetim kayyımı atar:
1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse,
2. Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa,
3. Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa,
4. Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa,
5. Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa.”şeklinde olup buna göre bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa mahkeme tarafından tüzel kişiye yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununda tüzel kişi olan anonim ve limited şirketlerin organsız kalması hâlinde organ boşluğunun nasıl giderileceği hususları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde seçilmiş bulunan yönetim kurulunun görevde olduğu,yönetim kurulunun toplanamaması halinin şirketi organsız bırakmayacağı aşikardır.
Somut olayda davacı vekili,davalı şirketin,yönetim kurulunun husumet nedeniyle toplanamaması nedeniyle şirketin organsız kaldığını ve şirkete TMK’nın 427 nci maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanmasını talep etmiş ise de,davacının,TTK’nın 412 nci maddesi uyarınca davalı şirket genel kurulunu toplantıya çağrıya izin verilmesini isteyerek ve yapılacak genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulunun seçilmesine olanak bulunmaktadır.TMK’nın 427 nci maddesinde açıkça yazıldığı üzere tüzel kişinin(şirketin) organsız kalması tek başına yönetim kayyımı atanmasına gerekçe olmayıp aynı zamanda yönetimin başka yoldan sağlanamaması hâlininde birlikte gerçekleşmesi gerekli olup somut olay bakımından TTK’nın 412 nci maddesi uyarınca gerekli davanın açılıp genel kurul toplanıp yeni yönetim kurulunun seçilmesi mümkün iken bu yola başvurmadan doğrudan TMK’nın 427 nci maddesi uyarınca davalı şirkete yönetim kayyımı atanması istenemeyeceğinden erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davada,
1-Davanın REDDİNE,
Birleşen davada,
1-Davanın REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada,harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 440,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak (BİRLEŞEN DOSYA İÇİN) ve asıl dosya için KESİN olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/06/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪