Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/437 E. 2022/1200 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/437
KARAR NO : 2022/1200

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından mahkememize sunulan 09/05/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine, iş akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshi ile müvekkilinin hak ettiği işçilik alacaklarının tahsili için 26/06/2015 tarihinde Bakırköy …. İş Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, Bakırköy … İş Mahkemesi …. E. …. K. Sayılı …. tarihli kararı ile, davanın kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ve ücret alacağının davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, mahkeme kararının tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 10/01/2019 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu kararın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takip dosyasından gönderilen icra emrinin şirket vekiline 07/12/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ilama dayanan alacak davalı şirket tarafından ödenmediğini, icra takibi kapsamında yapılan işlemler ile davalı şirket adına kayıtlı bir adet araç tespit edildiğini, bu araca haciz konulduğunu, ancak hacizli araç üzerinde vergi dairesi dahil bir çok haciz bulunduğundan alacağın karşılayamayacağının açık olduğunu, davalı şirketin boca batık olduğunu, ilama dayanan alacak icra emri ile istenildiği halde ödenmediğinden İİK m.177 uayrınca davalı şirketin doğrudan iflasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 21/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davalı müvekkili firma adına halihazırda kayıtlı bulunan aracın satış işlemlerine başlanmadan ve bu satış işlemleri nispetinde alacaklılar bakımından sıra cetveli düzenlenmeden ve bu kapsamda müvekkilinin borca batık olduğunun tespiti sağlanmadan davalı müvekkilinin iflasının talep edilmesinin mevcut hukuk düzeni ile örtüşmediğini, şirketlerin iflasına ancak alacaklıların alacağının temini konusunda hiçbir hukuki çare bulunmadığı ve iflas halinde alacaklıların alacağına kavuşma imkanının mümkün olacağı hallerde başvurulmasının gerekmekte olduğunu, davalı müvekkili firma halihazırda faaliyetlerine devam etmekte ve alacaklılarının alacağını temin etmek için ticari işletmesini ayakta tutmaya çalıştığını, müvekkili firma adına kayıtlı aracın satışı yoluna gidilmediğini, bu kapsamda tüm hukuki yolların tüketilmediği sabit olduğundan müvekkili firmanın doğrudan iflasına karar verilmemesi gerektiğini, müvekkili firma borca batık durumda olmayıp halihazırda borçlarını ödemek gayesiyle faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, davalı müvekkilinin alacaklıların alacağını temin edebilmesi için ticari faaliyetlerine devam etmesi ve ancak bu şekilde elde edeceği gelirler nispetinde alacaklılarının alacağını ödeyebileceğini, huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 177. ncü madde hükümlerine dayalı olarak açılmış iflâs istemine ilişkindir.
Davacı vekili,davalı şirketin ilama müstenit alacağın ödenmemesi nedeniyle davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde, davacının, iş akdinin işçi tarafından feshi ile işçilik alacaklarının tahsili istemi ile İş mahkemesine dava açtığı ve dava sonunda verilen kararı icra yoluyla takibe koyduğu,icra emrinin tebliğine rağmen borcun dava tarihi itibariyle ödenmediği hususunda bir tartışma bulunmamaktadır.
Somut olaya uygulanması gereken İİK’nın 177.maddesi hükmü”Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 – 308 inci maddedeki hal varsa;
4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.
(Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır. ” şeklinde olup buna göre ilama müztenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse borçlunun iflasının istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu madde uyarınca davalının iflasına karar verilebilmesi için davacının alacaklı sıfatının dava sonuna kadar devam etmesi gerekir.Oysa,davalı şirket davacıya olan tüm borcunu ödemiş ve davacının alacaklı sıfatının kalmadığı anlaşılmış olup davacının, davalının iflasını talep etme hakkı ortadan kalktığından dava konusuz kalmış olup iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu alacağın ödendiği anlaşıldığından davacının iflas talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacının, davalıdan vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 440,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının kararın kesinleşmesi beklenilmeden talepleri halinde davacıya İADESİNE
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 07/12/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪