Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/43 E. 2023/17 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/43 Esas
KARAR NO : 2023/17

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
K. YAZIM TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi …..’ın müvekkili şirket adına davalı müflis ile
İstanbul İli …. İlçesi …. Mah. … Cad. No.13 adresinde bulunan
taşınmaz için 30.01.2013 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince
39.000,00 TL peşin, 55 adet senetle 45.000,00 TL olmak üzere 84.000,00 TL ödeme
yapıldığını, akabinde sözleşmeye ek olarak 08.05.2014 tarihli bir sözleşme daha imzalandığını,
müvekkilinin ek olarak 16.200,00 TL daha ödeme yükümlülüğüne girdiğini, ilk sözleşmedeki
teslim süreleri güncellendiğini, müvekkilinin bak kaybına uğramamak adına teklifi kabul
ettiğini, ek Sözleşmeye istinaden Bakırköy … Noterinde 08.05.2014 tarihli … Yevm. Nolu
Düzenleme Şeklindeki Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme ile davalının 10.01.2015
tarihinde gayrimenkulü teslim etmesi gerektiğini, müvekkilinin ödemelerinin yaparak ödediği
miktara den gelen senetleri elden aldığını, davalı müflisin sözleşme konusu taşınmazı
müvekkiline devretmediğini, yaptığı ödemeleri iade etmediğini, müvekkilinin B.Çekmece
Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, davalının projesi olan …. Projesi
mağdurları adına yargılamanın devam ettiğini, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …
E. sayılı dosyasına katılma talebinde bulunduğunu, davalı müflisin İflasına karar verilip Bakırköy …İcra Dairesi ….. nolu iflas dosyasında
tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için iflas idaresine
başvurduğunu, iflas idaresinin alacak talebini reddettiğini, müvekkilinin davalı müflise
100.200,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin ödediği senetleri iade almasının ödemelerin
ispatı olduğunu, sözleşmede ki teslim tarihi dikkate alındığında işleyen faizin 168.046,00 TL
olduğunu, müvekkilinin davalının mağdur ettiği binlerce kişiden biri olduğunu,
neticede; davanın kabulüne, müvekkilinin alacağının sıra cetveline kaydına, yargılama
giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müflis şirket hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı
dosyasından 24.03.2021 tarihi itibarı ile iflas kararı verildiğini, Bakırköy …. İcra
Müdürlüğü’nün ….. iflas sayılı dosyadan da tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, Davacının iflas masasında 268.240,00 TL alacak kayıt talep ettiğini, davacı tarafça, alacak
kaydı talebinde bulunurken, alacağın varlığını ispata yarayan yeterli belge sunulmadığını, Sıra
cetveline konu, 167 adet alacak kaydının tek tek incelendiğini, müflis şirket yetkilisine
çıkarılan davetiyeye rağmen katılmadığından beyanlarının alınamadığını, bu nedenle de
dayanağı olmayan kayıtların reddedildiğini,
Neticede; davacı tarafın davayı yasal süresinde açıp açmadığının tespitini, davanın reddini,
davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti
ödenmesine hükmedilmemesine, İflas tarihinden sonraki alacak taleplerinin iflas alacağı
olarak kabulü mümkün olmadığından davacının varsa buna ilişkin talepleri ile faiz, iflas
erteleme kararından iflasın açılmasına kadarki süre için işletilebileceğinden davacının bunu
aşan taleplerinin reddin, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar
verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 12/08/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; davacı şirket yetkilisi ….. ile davalı müflis arasında 26.05.2012
tarihinde “…..San. Tic. Ltd. Şti. Satış Vaadi Sözleşmesi”
akdedildiği, sözleşme ile dava dışı …..’nın davalı müflisten Esenyurt
İlçesi … Köyü … Pafta … Parsel D Blok Giriş Kat 224 nolu dükkan/bağımsız
bölümü KDV hariç 84.000,00 TL bedelle satın aldığı, akabinde bu sefer Davacı şirket
ile davalı müflis arasında 08.05.2014 tarihinde “…. Projesi Tamamla ve Teslim
Ek Sözleşmesi” akdedildiği, Ek sözleşme ile davacının 16.200,00 TL ek bedel
ödemesinin hüküm altına alındığı, yine aynı tarihte davacı şirket ile davalı müflis
arasında 08.05.2014 tarihli Bakırköy ….Noterliği … Yevm. Nolu “Düzenleme
Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi”nin akdedildiği, Noter sözleşmesinde
satış bedelinin 84.000,00 TL olduğu (ek protokol ile belirlenen bedel sözleşmeye dahil
edilmemiş) Sözleşmede Bağımsız Bölümün en geç 10.01.2015 tarihinde teslim
edileceği hükmü bulunduğu,
yanlar arasında akdedilen sözleşmeler ile davacının davalı müflisten alacağı
gayrimenkulün bedelinin 84.000,00 TL + 16.200,00 TL = 100.200,00 TL olduğu,
sayın mahkemece, davacı tarafından sunulan banka hesap ekstrelerine itibar
edilmesi halinde, davacının davalı müflisten aldığı bağımsız bölümün satış bedeli olarak
ilişkilendirilen ödemelerin toplamının 88.820,00 TL olduğu, dolayısıyla davacının iflas
tarihi itibariyle davalı müflisten 88.820,00 TL alacaklı olduğu,
ancak sayın Mahkemenizce davacının elinde bulunan senetlerin, senet bedelinin
ödendiğine işaret ettiğine takdir edilmesi halinde, 82.460,00 TL (ibraz edilen senetler)
+ 8.100,00 TL ek protokole istinaden yapılan ödeme = iflas tarihi itibariyle davacının
davalı müflisten 90.560,00 TL alacaklı olduğu,
davacının faiz talepleri yönünden sayın mahkemece davacının alacaklı olduğuna kanaat edilmesi halinde davacının toplam alacağının belirlenmesi ve bu alacak için ödemelerin yapıldığı
tarihlerden iflas tarihine kadar faiz hesabı yapılıp yapılmayacağı,
veya davacının toplam alacağına bağımsız bölümün teslim tarihi olan 10.01.2015
tarihinden iflas tarihine kadar faiz hesabı yapılıp yapılmayacağı,
veya davacının 10.01.2015 tarihine kadar ödediği bedele iflas tarihine kadar faiz
hesaplanırken, 10.01.2015 tarihinden sonra yapılan ödemelerin, ödeme tarihleri ile iflas
tarihi arasındaki gün kadar faiz hesabı yapılıp yapılmayacağının belirtilmesi halinde,
faiz hesabının yapılabileceği,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava, İİK’nın 235’nci maddesi uyarınca, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davası; alacaklının iflas idaresi tarafından reddedilen alacağına ilişkin olarak, alacağını ispat etmek ve alacağını hüküm altına aldırmak amacıyla açılmaktadır. Bu doğrultuda; alacaklının açmış olduğu kayıt kabul davası, mahiyeti gereği alacak davasıdır ve davacı taraf, alacağının sıra cetveline kaydını ve kabulünü talep etmektedir. Dava, iflas idaresine karşı açılmaktadır. Söz konusu bu davada; tüm dosya kapsamında taraflar arasındaki ilişki, belgeler ve bilgiler dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi gerekmektedir.
İflas idaresine veya basit tasfiye usulü neticesinde iflas müdürüne alacak bildirilirken, kararın kendisine tebliğini isteyen alacaklıya, alacağının ret veya kabulü tebliğ edilmektedir. Kural olarak İ.İ.K.’nın 223/3. maddesi hükmü gereğince; bu alacaklılar bakımından kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 06.03.2017 Tarihli, E. 2016/8334 ve 2017/687 sayılı kararında;
“İflâs, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.” ve “Mahkemece, en son ilan tarihine göre, davanın, hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” şekline ifade ederek, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davasındaki önemine değinmiştir.
Dosya ve tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının dava konusu alacağın masaya kaydı için iflas idaresine başvurduğu; iflas idaresi tarafından davacının kayıt kabul talebinin reddine karar verildiği; red kararının davacıya tebliği üzerine 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde huzurda görülen dava açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ile müflis şirket arasında 26.05.2012 tarihinde “…..San. Tic. Ltd. Şti. Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalanmış olup söz konusu satış vaadi sözleşmesi kapsamında müflis şirkete bir kısım ödemelerin yapıldığı; sözleşmeye konu taşınmazın ise davacıya tapuda devir ve tesliminin yapılmadığı; bu kapsamda davacı tarafından müflis şirkete yapılan ödemelerin iadesinin gerekeceği açıktır. Mahkememizce dava konusu alacağın varlığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda; iflas tarihi itibariyle davacının
davalı müflisten toplam ana para alacağı 90.560,00 TL (mahkememize ibraz edilen senet tutarları olan 82.460,00 TL ile ek protokol kapsamında müflise yapılan ödeme olan 8.100,00 TL’nin toplamı) olarak hesaplanmıştır. Her ne kadar davacı tarafından müflise 100.200,00 TL ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de bir kısım ödemelerin üçüncü kişilere yapılmış olması ve söz konusu ödemelerin satış vaadi sözleşmesi kapsamında müflisin talimatı ile bu kişilere yapıldığının davacı tarafça ispatlanamamış olması nedeni ile davacının bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir. Borçlunun borç senedi üzerindeki zilyetliği kural olarak tek başına borç senedinin borçluya iade edildiğini ispata yetmese bile alacaklının bir kez dahi borç senedini elinde bulundurduğu somut olgularla borçlu tarafından ortaya konulursa, borçlunun salt borç senedi üzerindeki zilyetliği, borç senedinin borçluya iade edildiğine ve dolayısıyla da borç senedindeki borcun sona erdiğine karine teşkil eder. Taraflar arasında imzalanan 26/05/2012 tarihli satış sözleşmesi kapsamında müflis şirkete davacı şirket tarafından sıralı senet verildiği açıktır. Mahkememizce davacı vekiline senet asıllarını sunmak üzere süre verilmiş olup davacı vekili tarafından toplam 82.460,00 TL tutarlı 54 adet senet aslı mahkememize sunularak kasaya alınmıştır. Davacı tarafça mahkememize sunulan senet asıllarına dayalı borcun müflise ödendiği mahkememizce kabul edilmiştir. Yine taraflar arasında imzalanan ek protokol kapsamında müflise 8.100,00 TL daha ödeme yapıldığı sabit olduğundan davacının müflis şirketten toplam alacağının 90.560,00 TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Müflisin bağımsız bölümün teslim tarihi olan 10/01/2015 tarihinde temerrüde düştüğünden bu tarihten iflas tarihine kadar işlemiş 74.453,97 TL’nin de iflas masasına kaydının gerektiği kanaati ile açılan davanın 90.560,00 TL asıl alacak, 74.453,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 165.013,97 TL alacak üzerinden iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 90.560,00 TL asıl alacak, 74.453,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 165.013,97 TL alacağın Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün ….. İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis …..San. Tic. Ltd. Şti.’nin iflas masasına davacı alacağı olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 171,85 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.671,85 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%61,52 kabul oranı) 1.028,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yatırılan 3,80 TL vekalet ücreti, 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarf olunan herhangi bir gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 9.200,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2. madde hükmü uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪