Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/424 E. 2022/743 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/424
KARAR NO : 2022/743

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 29/04/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından …. numaralı “… Poliçesi” ile sigorta teminatı altına alınmış olan ve dava dışı sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından 30.04.2014 tarihinde, yine dava dışı … İnşaat Taah. Tic. A.Ş.’ye satılmış olan, …. marka, paletli ekskavatörde park halindeyken 28.03.2020 tarihinde meydana gelen yangın sonucu maddi hasar oluştuğunu, müvekkili tarafından dava dışı sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye söz konusu hasarın bedeli olarak tespit edilen 49.758,46-USD, 13.10.2020 tarihinde ödendiğini, Dava konusu hasardan davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sigorta bedeli olarak yaptığı ödemenin halefiyet ilkesi, rücuen ve alacağın temliki hükümlerine göre davalıdan tahsili gerektiğini, müvekkili şirket tarafından TTK 1472 md. vd ve TBK 183 vd hükümleri gereği, alacağı temlik aldığından, sigortalıya ödenen bedeli tazminle yükümlü olan davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine karşı davalı/borçlu tarafından haksız ve mesnetsizce itirazda bulunulduğunu, icra takibinin durdurulduğunu, icra takibine konu alacağın ferileri ile birlikte tahsili adına, 22.03.2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, ihtiyati tedbir-ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının UYAP ve TAKBİS den sorgusunun yapılarak, taşınmazlarına banka hesaplarına, 3. şahıslar nezdindeki alacaklarına işbu davanın kararının kesinleşmesine kadar, her türlü tasarruftan önler mahiyette teminatsız olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına, Davalının icra takibine haksız ve dayanaksız itirazının iptaline ve icra takibinin devamına; Müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili tarafından mahkemeye hitaben sunulan 25/05/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kendilerinin hazırlattığı raporlara ve belgelere binaen müvekkili firmadan hak talep etmeleri hem kanuna hem de usule aykırı olduğunu, müvekkili firma, dava konusu makineyi … san. ve tic. a.ş’ye sadece kullanım ve montaj hizmetleri bağlamında sorumlu olmak üzere sattığını ve teslim ettiğini, …nın da dava dışı … inş.taah. tic. a.ş’ye ‘ye sattığını, … firmasının ayrıca sattığı ısıtıcının bakım ve temizliğinden de sorumlu olduğunu, bu bakım ve temizlik işlerinin özel petler ile yapıldığını, bu petlerin temizlik ve bakımdan sorumlu firma tarafından ısıtıcı ve yedek yakıt deposunun yanına konduğunu, bu da riskin sorumlu firma tarafından yaratıldığını ve yangına sebebiyet verdiğinin açık gösterdiğini, müvekkili firmanın kullanım hatalarından kaynaklı sorumluluğunun olmadığını, her ne kadar bahsedilen yangın müvekkili firmanın borusana sattığı yangın ısıtıcısı ile ilişkilendirilse de yangının esas sebebinin kullanım kılavuzunda da belirtilen kullanım şartlarına uyulmamasından kaynaklı olduğunu, , ısıtıcının imalat hatasından ve/veya montaj hatasından kaynaklı olmayıp %100 kullanıcı hatasından olduğunun anlaşılacağını, çünkü temizlik malzemelerinin asla ve kat’a egzos ve ısıtıcının yakınında olmaması gerektiği kullanılm klavuzunda özellikle belirtildiğini, burada yangına sebebiyet veren kök sebep ısıtıcı üretiminden kaynaklı ve/veya ısıtıcı montajından kaynaklı bir hatanın söz konusu olmadığını, tamamen kullanımdan kaynaklı olduğunu, sorumluluğun yangına sebebiyet veren temizlik bezlerinin ısıtıcı egzoz çevresinde biriktiren aracın bakımından sorumlu borusan firmasına ve bu bezler olduğu halde ısıtıcıyı çalıştıran … firmasına ait olduğunu, . bu bakımdan açsa firması olarak müvekkili firmanın hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, haksız ve kötü niyetli takip yapan davacı/alacaklı hakkında icra takibinin konusu olan meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konusundaki yersiz ve kanunsuz taleplerinin reddine, tüm yargılama harç ve giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Ürün sorumluluk sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi (818 sayılı BK’nın 83. maddesi) uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin üçüncü fıkrasında ise; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nın 12/05/1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K.sayılı kararı).
Davacı tarafından,davalı aleyhine girişilen icra takip dosyası incelendiğinde,hem takip talebinde hem de ödeme emrinde,davacının alacağını yabancı para cinsinden istediği,harhangi bir şekilde harca esas değer veya yabancı paranın Türk Lirası karşılığının gösterilmediği,yabancı paranın aynen tazminin istendiği,TBK’nın 99 ve İİK’nın 58/3.maddeleri uyarınca icra takibin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine sigortalısına ödediği tazminat alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı,ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğ edilmesi üzerine borçlu-davalının ödeme emrine itiraz etmesi üzerine huzurdaki itirazın İPTALİ davasının Mahkememize açıldığı anlaşılmış ise de, alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmekte iken bu zorunluluğa uyulmadığı,buna göre davacı vekili tarafından usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinden söz edilemeyeceği,usulüne uygun bir icra takibinin bulunması itirazın İptali davalarında özel dava şartı olduğu anlaşıldığından davanın,HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca usulüne uygun icra takibine ilişkin özel dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulüne uygun icra takibine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 9.324,20 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 9.243,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı, kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 390,00 x 2 saat= 780,00.-TL) X 2 = 1.560,00.-TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 540,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 01/07/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪