Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/403 E. 2023/515 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/403 Esas
KARAR NO : 2023/515

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
K. YAZIM TARİHİ : 16/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı taraf ile müvekkili şirket arasında …. tarihinde gerçekleşeceği belirtilen … Fuarı için 11.11.2020 tarihinde fuar katılım sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından davalı tarafa 13.11.2020 tarihinde 3.618,00- TL nakit ve 17.11.2020 tarihinde de 68.755,68 TL bedelinde dört adet çek (…. Bankası …. Şubesi …, …, …, … seri numaralı çekler) olmak üzere; toplamda 72.373,69-TL ödeme yaptığını, davalı şirkete verilen çeklerin süresi içerinde tahsil edildiğini, …. Fuarı’nın, … tarihlerinde gerçekleşmesi beklenirken; başta pandemi koşulları gerekçe gösterilerek bir çok defa tek taraflı olarak davalı tarafından ertelendiğini, davalının ilgili fuarı … Derneği (…..) ile birlikte düzenlediğini, … Fuarı’nın gerçekleştirileceği tarih taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre, … olarak belirlendiğini, aslında davalı şirketin 26.sını gerçekleştireceği bu fuarın daha önce yapılması gereken bir fuar olduğunu; zamanında yapılmadığını ve ertelediğini müvekkili şirketin sözleşmenin yapılmasından sonra öğrendiğini, müvekkili …. tarihinde yapılacak …. fuarı için hazırlıklarını yaparken davalı tarafça fuar, davalı tarafça müvekkili şirkete gönderilen ekte sunulan erteleme maili ile fuarın …. tarihine; sonrasında …. tarihine ertelendiğini, en son 11.11.2021 tarihli erteleme mailinde ise fuarın tekrar ertelenerek … tarihinde yapılacağı belirtildiğini, sonuç olarak müvekkilinin 11.11.2020 tarihli davalı tarafla imzalamış olduğu fuar katılım sözleşmesi ile …. tarihinde yapılacak … Fuarı, belirtilen tarihte yapılmayarak ….; ….; …. tarihleri olmak üzere 3 defa ertelendiğini, “…. Fuarının sürekli ertelenmesi; ertelenen tarihin sözleşmeden beklenen yararı sağlayamayacağı” gerekçesiyle müvekkili taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi fesh ederek yapmış olduğu ödemeleri talep ettiğini davalı tarafa ihtarname ile bildirdiğini, müvekkili şirkete, davalı tarafın göndermiş olduğu 11.10.2021 tarihli mailde fuarı düzenleyenler arasında uyuşmazlık yaşandığı belirtilerek … Fuarı’nın …. tarihlerinde düzenleyeceği bildirildiğini, müvekkili katılacağı “… Fuarı’nın süresinde düzenlenmemesi; sözleşme öncesinde de fuar tarihinin sürekli değiştirilmiş olması; fuar tarihi olarak belirtilen …. tarihinin müvekkilinin çalışma programına uygun olmaması; kendisi bakımından sözleşmenin ifasınının imkansız hale gelmiş olması; dolayısıyla davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması” gerekçeleriyle sözleşmeden dönme zorunluluğu doğduğunu, belirtilen sebeplerle davalı tarafa Bakırköy …. Noterliği’nden …. yevmiye numarası ile 24 Ocak 2022 tarihinde göndermiş olduğu ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü ihtar ederek yapmış olduğu ödemeleri davalıdan talep ettiğini beyanla ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü, taraflar arasında 11.11.2020 tarihinde akdedilen fuar katılım sözleşmesinden haklı olarak dönen müvekkilinin peşin ödemiş olduğu 72.373,69- TL tutarındaki paranın şimdilik 10.000 TL tutarındaki kısmının, 13.11.2020 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin …. Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davalı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında …. tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarı (….) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğinbi, COVİD-19 salgını nedeniyle fuarın haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususu da kararlaştırıldığını, davacının huzurdaki davanın haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep edildiğini, söz konusu fuarın yapılabilmesi için fuar alanının en az 1 yıl önceden kiralandığını, bunun için reklam ajansları ile anlaşmalar yapıldığını, personel alımı gerçekleştirildiğini, ses ve görüntü sistemleri için anlaşmalar yapıldığını, Ticaret Bakanlığı, TOBB, Belediye ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan prosedür gereği izinler alındığını, fuarın covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamamasının müvekkili şirketi de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkı bulun- duğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, beyanla davanın reddini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları ile dosya mevcut diğer deliller üzerinde SMMM Bilirkişi …. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan 23/01/2023 tarihli raporda; ” İncelenen davacı şirkete ait 2020 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil nitel taşıdığı, davalı …. Fuarcılık A.Ş.’nin inceleme günü olan 17.01.2023 günü, saat 14:00’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve davalı yanın yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, davacı …San. Tic. A.Ş.’nin akdedilen sözleşmeye istinaden yapmış olduğu ödemelerden kaynaklı olarak 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı … A.Ş.’den 72.373,68 TL alacağının bulunduğu ” hususu bildirilmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
Davacı ve davalı tacir olup TTK 18/2 maddesi uyarınca her iki tarafın da ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli olma yükümlülüğü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 26’da bir sözleşmenin içeriğinin, bu sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu temel kuralın istisnası ise 20. maddede (TBK m. 27) ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu açıklanmıştır. Sözleşme serbestisi kavramının temeli irade özgürlüğüne dayalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın irade özgürlüğüne ilişkin hükümleri (m. 12/1, 13, 17/1, 19, 35/1, 48/1, vb.) göstermektedir ki; hukuk sistemimiz kişilerin irade özgürlüğüne sahip olduğunu temel bir ilke olarak benimsemiştir.
Genel işlem koşulları 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’dan önce 818 sayılı BK düzenlemesi içerisinde yer almasa da kamu düzeni, ahlâka aykırılık, kişiliğin korunması, sosyal adalet gibi farklı hukuki dayanaklarla bu husus pek çok yargı kararı ile (örneğin; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli, 1996/3-717 E., 1996/850 K. sayılı kararı) kabul görmüştür. Yine TBK’nın yürürlüğünden önce mevzuatımızda, oldukça sınırlı sayıda ve dar kapsamda da olsa, genel işlem koşullarına ilişkin bazı hükümler yer almıştır (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 766, 1266; 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu m. 24; Sermaye Piyasası Kurulunun Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği m. 47/3 gibi). Bu düzenlemelerden biri de tüketici hukukunda mevcuttur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflara arasında fuar katılım sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu sözleşme kapsamında fuara katılma bedelinin 72.373,69 TL ödediğini, fuarın iptal edilmiş olmasına rağmen davalının ödedikleri bedeli iade etmediğinden bahisle bu bedelin iadesi talebi ile iş bu alacak talebinde bulunmuş olup davalı Fuarın iptal edilmediğini ertelendiğini, kaldı ki sözleşmenin 2. Maddesinde fuar tarihinin değiştirilmesi hususunun davacı tarafça kabul edildiğini bu nedenle bedelin iadesini talep edemeyeceği yönünde savunmada bulunmuştur. Burada irdelenmesi gereken taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinin geçerli olup olmadığı, haksız şart niteliğinde olup olmadığı, ertelenen fuar nedeni ile ödediği fuar katılım bedelinin iadesinin mümkün olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Yukarıda bahsedildiği gibi sözleşme özgürlüğü, bir akdi yapıp yapmama, içeriğini belirleme, akdin karşı tarafını seçme, akde son verebilme ve akdin şeklini belirleyebilme serbestîsi anlamına gelmekte olup, kimse bir akdi yapmaya zorlanamayacağı gibi istediği bir akdi yapmaktan da alıkonulamayacaktır. Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi geçerli bir sözleşme (Fuar Katılım Sözleşemesi) mevcut olup, davacının ve davalının basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğüne sahip oldukları hususu ise izahtan varestedir. Bu nedenle de “Fuar Katılım Sözleşmesi” nin 2. Maddesi tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları hüküm olup geçerli olup, haksız şart olarak kabulü mümkün olmayıp tarafları bağlayıcı olduğundan ve madde metin içeriğinden davalının gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin açıkça düzenlendiği, kaldı ki gelen yazı cevaplarından Fuar tarihinin mücbir sebep ile ertelendiği ve ertelenme ve yeni tarih ile ilgili gerekli bilgilendirmelerin hem internet sitesinden ilan edildiği hem de davacı tarafa mail yolu ile bilgilendirme yapıldığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davacı tarafın sözleşmenin imzalanması sırasında sözleşmenin 2. maddesini bildiği, bu hükme göre de ödenen bedelin iadesini talep hakkının olmadığı, ödeme yükümlülüğünün devam ettiği ve ertelemenin taraflara sözleşmenin feshi hakkı da tanımayacağı düzenlenmiş olup açıklanan gerekçelerle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL peşin harç + 1.066,00 TL ıslah harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 1.056,88‬‬T harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 11.579,79 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır