Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/394 E. 2022/850 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/394 Esas
KARAR NO : 2022/850

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 06.12.2021 tarihli sözleşme, grafik listesi (proje) ve fiyat teklifi ile davalıya ait işin müvekkili tarafından üstlenildiği; davacı müvekkili tarafından sözleşme ile üstlenilen edimlerin tamamının yerine getirildiği; iş bedeli olarak davalı tarafa 10.01.2022 tarih ve 160.022,22 TL bedelli faturanın düzenlenerek tebliğ edildiği; davalının söz konusu faturaya karşılık olarak kısmi ödeme yaptığı, 29.022,22 TL kalan bakiye kısmını ise ödemediği; bu bedelin tahsili için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı; davalı tarafından icra takibinde yetkiye ve borca itiraz edildiği; davalının itirazının haksız olup, iptali gerektiği; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak olan 29.022,22 TL üzerinden iptali ile takibin bu rakam üzerinden devamına, alacağa icra takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasından imzalanan sözleşmenin bir teklif raporu olduğu, bu nedenle davacı tarafından sunulan belgenin sözleşme olmadığı; taraflar arasında imzalanan teklif raporunun bir sözleşme niteliği taşımadığı için geçerliliğinden bahsedilemeyeceği; tarafların iş yapımı noktasında bazı şartlarda anlaşmaya varsalar da, davacı tarafından işin niteliğine uygun olarak yapılmadığı; davacı tarafından eksik ve ayıplı yapılan işlerin tespiti için Gaziosmanpaşa …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığı; açıklanan nedenlerle; öncelikle müvekkil şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, sonrasında ise davacı tarafça da bu hususun bilinmesine rağmen açıkça haksız ve kötüniyetli bir şekilde müvekkil aleyhine icra takibinde bulunması nedeniyle tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nın 115. maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir şekilde icra takibinin başlatılması gerekmekte olup itirazın iptali davaları bakımından yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun bir icra takibinin bulunması HMK’nın 114/2. maddesi anlamında özel dava koşuludur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin E. …., K. …., T. 12/04/2022 tarihli kararına göre;
“Buna göre, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (sözleşmenin yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerekir. Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 818 sayılı BK’nın 73, 6098 sayılı TBK’nun 89. Maddesinin uygulama imkanı olmadığı Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2015 tarih ve 2014/2485 Esas, 2015/922 Karar sayılı kararı)”
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğu; davacının eser sözleşmesine dayalı olarak davalı adına 10.01.2022 tarih ve 160.022,22 TL bedelli fatura düzenlediği; davalının faturaya dayalı olarak kısmi ödeme yaptığı; davacının bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığı; davalının icra takibine itirazı sonucunda davacının huzurda görülen davayı açtığı görülmüştür. Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasının incelenmesinde davalının süresinde ve usulüne uygun bir şekilde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Yukarıda alıntılanılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği üzere eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (sözleşmenin yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerekir. Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinin uygulama imkanı bulunmamaktadır. Faturaya konu iş …./İstanbul adresinde yapılmış olup söz konusu adres Gaziosmanpaşa adliyesi yargı sınırları içerisinde olup davalının adresi ise Ankara adliyesi yargı sınırları içerisindedir. Davacı tarafından itirazın iptaline konu icra takibi ise Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nde açılmış olup Büyükçekmece İcra Müdürlüğü dava konusu alacak bakımından yetkili olmadığından davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yapılan itirazı mahkememizce yerinde bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle davacı tarafından yetkili icra müdürlüğünde açılmış bir icra takibinin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Davaya konu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış bulunması ve bu hali ile itirazın iptali davasına konu edilmesinin mümkün olmaması nedeni ile HMK’nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi ile davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 350,52 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 269,82 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …..
¸

Hakim …..
¸