Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/386 E. 2022/1050 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/386 Esas
KARAR NO : 2022/1050

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin 1980 yılından bu güne Plastik Ambalaj üretimi ile faaliyet gösterdiği, tarafların 100’lü peçete üzerine geçirilecek ambalajın üretimi konusunda anlaştıkları, bu anlaşmaya göre müvekkil davacının, davalı tarafından talep edilen ürünleri üreteceği ve davalının ise bu ürünlerin bedelini ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, yapılan anlaşma üzerine üretimin müvekkil davacı tarafından yapılarak eksiksiz ve ayıpsız olarak davalı tarafa teslim edildiği, davalı şirket adına fatura düzenlenerek gönderildiği, ancak söz konusu faturaya dayalı ödemenin davalı tarafından ürünlerin eksik ve ayıplı olduğu iddiasıyla yapılmadığı, eksiksiz ve ayıpsız teslim edilen ürünlerin halen davalının uhdesinde bulunduğu, huzurdaki dava ikame edilmeden dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, görüşmelerin online usulde yapıldığı ve tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamadığını beyan ederek haklı davanın kabulüne, davalı tarafın %20’den aşağı olamamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 14.920,16 TL asıl alacak, 547,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.467,40 TL üzerinden borçlu aleyhine fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 11/11/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Dosyaya sunulan 28/09/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2021 hesap yılı defterlerinin usulüne uygun, birbirini doğruladığı, faturaları ile uyumlu tutulduğu, Yevmiye, Defteri kebir defterlerinin berat ve Mali Mühürlerinin süresinde alındığı, Envanter defterinin noter açılış ve onayının süresi içinde usulüne uygun yapıldığı, mevcut hali ile HMK 222 Madde ve 6102 s. TTK 64/3 uyarınca davacı taraf 2021 hesap yılı defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın takip ve dava konusu faturasının usulüne uygun, bedeli tahsil edilmemiş, açık temel e-Fatura olduğu, fatura ve muhteviyatının davalı tarafa tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerekeceği, Davacı tarafın Bs formlarını süresinde Vergi dairelerine verdiği, takip konusu faturalarını beyan ettiği, tarafların yetkililerinin e- mail yazışmalarından ticari ilişkinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, 09 Temmuz 2021 tarihli yazışmadan anlaşılacağı üzere davalı yetkilisi tarafından ; “çalışmanın kontrol edildiği, üretime alınması” yönünde talimat verildiği, Takip ve dava konusu faturaların davacı şirketin yasal ticari defterlerine kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından süresinde herhangi bir itiraz/iade yapılmadığı, ayıp vb. ihbarında bulunmadığı, T.T.K 23/3 mad. göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı, Davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığı, Davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalı taraftan; İcra takip tarihi itibarıyla (27.10.2021) 14.920,16 TL alacaklı olduğu, dava, (22.04.2022) tarihi itibarı ile de alacaklı bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, zira davalı tarafından dava dosyasına borcun ödendiğine/kapandığına dair somut bir belge sunulmadığı, Davalı taraf defterleri incelemeye ibraz edilmediğinden, davacı taraf defter ve kayıtları ile faturasına itibar edilmesi gerektiği, bu duruma göre; Davalı tarafın incelemeye defter ve belgelerini ibraz etmemiş olması hususunda HMK.222 Maddesi hükmünün takdir ve değerlemesinin Sayın Mahkemede olduğu, Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığı, davacı tarafın takip talebinde İşlemiş faiz talebinin yerinde bulunmadığı, Temerrüdün takip tarihi (27.10.2021) itibarıyla oluştuğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 14.920,16 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü belirtilmiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın asıl alacak bakımından kabulüne; davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemesi nedeni ile takip öncesi faiz talebinin reddine, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 14.920,16 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.984,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.019,20 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 186,81 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 832,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan 1.300,00 TL bilirkişi masrafı, 94,25 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret toplam 1.394,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%96,46 kabul oranı) hesaplanan 1.344,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 186,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 547,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 46,70 TL’sinin davacıdan; 1.273,30 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸