Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2022/736 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/345
KARAR NO : 2022/736

DAVA :İFLAS
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan iflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 31/05/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takibe geçildiğini, davalıların ödeme emrini tebliğ aldığını, davalıların itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, davalıların müvekkiline olan borçlarını ödememesi nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, bu nedenle davalılar hakkında iflas kararı verilmesini talep ettiklerinden huzurdaki davayı ikame ettiklerini, izah edilen nedenlerle, alacağın tahsili amacıyla depo karan oluşturulmasını, ödenmemesi halinde, davalılann İİK 158 mad. istinaden iflasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalılara usule uygun tebligat çıkarılarak dava dilekçesinin tebliği sağlanmış ise de, davaya herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 156. madde hükümlerine dayalı alacaklıların açtığı adi takipten doğan itirazın kaldırılması ve iflas iflas istemine ilişkindir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 08/062021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, dava dışı şirket tarafından davacı şirkete cari hesap borcu karşılığı veriten 29.03.2019 tanzim ve 15.04.2019 vade tarihli bono alacağının tahsili amacıyta yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali ve davalının iflası talebinden ibaret olduğu, Davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı şirket ticari defterlerine göre; takip tarihi (14.05.2019) itibariyle davacının dava dışı şirketten 247.800,00 TL alacaklı olduğu, Dava dışı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Dava dışı şirket ticari defterlerine göre; takip tarihi (14.05.2019) itibariyle dava dışı şirketin davacıya borcunun bulunmadığı, Davacı şirket ile dava dışı şirket ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 247.800,00 TL olduğu, cari hesap farkının dava dışı şirket tarafından davacı şirkete borç karşılığı verilen 29.03.2019 tarihli 247.800,00 TL bedelli bononun davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, Dava dışı şirket tarafından, davacı şirkete borç karşılığı verilen 29.03.2019 tarihli 247.800,00 TL bedelli bononun davacı şirkette kayıtlı olmadığından dava dışı şirket ticari kayıtlarının uyumsuz olduğu, uyuşmazlık konusu bononun dava dışı şirket tarafından cari hesap borcu kapsamında davacı şirkete verilmiş olduğunun anlaşıldığı ancak davacı şirket cari hesap kayıtlarına işlenmemiş olduğu, Davalı şahısların mezkür. bononun kefilleri olduğundan borçtan sorumlulukları hususundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirlerinde olduğu, davacı yanca uyuşmazlık konusu bononun dava dışt şirket tarafından ödenmediğinden bahisle davalı kefiller ile dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, tahsilde tekerrür olmamak Üzere davacını uyuşmazlık konusu bonodan kaynaklı 247.8300,00 TL alacaklı olduğunun kabıllünün gerekeceği, Davacının 247,800,00 TL asıl alacağına, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş falz tutarı 3.839,20 TL olarak hesap edildiği, takip tarihi itibari ite davacının dava dışı şirket ve kefil olarak borçtan sorumlu olan davalı şahıslardan 251.639,20 TL alacaklı olduğu, bir sonraki celse tarihi olan 08.07.2021 tarihi itibarı ile 370.169,56 TL toplam alacak hesap edildiği, davacı asıl alacağına uygulanacak 1 gün faiz tutarı 113,71 TL olarak hesap edildiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
İİK.nun 173/2 maddesi atfıyla aynı kanunun 166/2 maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’in üzerinde ve yurt düzeyinde dağıtım yapılan gazetelerden birinde iflâs talebi ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya ibraz edilmiş ve iflâs talebine itiraz eden olmamıştır.
İflâs avansı olarak davacı tarafça yatırılmıştır.
Davalıların ticaret sicil kaydı celp edilmiş incelenmesinde;firmaların sicil kaydının faal olarak devam ettiği, firma adresleri itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
2004 sayılı İcra ve iflâs Kanununun 173’nci maddesi “Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulunmazsa,alacaklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir.
İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı inceleme sonunda borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette de bulunmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmi bir belge ibraz ederse iflas yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer.”şeklinde olup hazırlanan depo emri davalılar vekiline tefhim edilmiş ise de,davalılar tarafından bir ödeme bulunmamakla birlikte asli müdahil … Bankası Anonim Şirketi tarafından depo emrine konu borç miktarı Mahkeme veznesine depo edilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,davacı vekili, davalı-borçluların iflasına karar verilmesini talep etmiş,Mahkemece belirlenen ,depo emrine esas miktarı Mahkeme veznesine üçüncü kişi tarafından depo etdilmiştir.Bu ödeme davalılar tarafından kabul edilmemiş,alacaklı da açık bir beyana bulunmamıştır.
Söz konusu ödemenin üçüncü kişi tarafından yapılmasının iflas davasına etkisinin ne olduğu nun tartışılması gerekmekte olup Yüksek Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 26/06/1986 tarih ve 13348/7489 E.K. Sayılı ilamında da belirtildiği gibi “depo emrinde gösterilen paranın davalı veya başkası tarafından ödenmesinin alacaklı tarafından kabul edilmesinin veya edilmemesinin neticeye etkili bulunmadığı”(http://app.e-uyar.com/karar/index/ d08693b2-06db-4cf2-b1fa-56e1d11041bc?q=13348/7489 (Ayrıca bakınız Gönen Eriş, S:78 No:46) anlaşıldığından ödeme nedeniyle iflas davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ödeme nedeni ile iflas davasının esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA
2- Asli müdahil tarafından 15/06/2022 tarihinde yatırılan 410.764,03.-TL paranın karar kesinleştiğinde davacıya ÖDENMESİNE,
3-İİK’nın 164/son maddesi uyarınca,borçluların malları üzerine ilk verilen iflas kararı nedeniyle konulan tedbirlerin hüküm ile birlikte kaldırılmasına,
4-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40 TL Peşin Harcı , 44,40 TL başvuru harcı ile 6,40 TL vekalet harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 58 tebligat + posta masrafı olan 735,10-TL, bir ilan masrafı 1.010,80 TL, bir bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 3.545,90 TL yargılama giderinin davalılardanmüştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından Mahkeme veznesine depo edilen 90.000,00 TL tutarındaki iflas avansının karar kesinleştiğinde davacıyaa İADESİNE,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 546,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalılar vekili ve bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı, müdahil … vekilinin yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup,usulen anlatıldı.30/06/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪