Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/343 E. 2022/823 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/343 Esas
KARAR NO : 2022/823

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 09/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 19/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketi ile müvekkili … arasında 18.09.2019 tarihli Franchise Sözleşmesinin imzalandığı; bu sözleşme gereğince müvekkilinin sözleşmede belirtilen ödemeler karşılığında davalının … markası altında sandviç, pizza ve salataların arzını kapsayan restoranların kurulumunu ve işletilmesi için sisteme dahil edildiği; sözleşeme süresinin 20 yıl olarak öngörüldüğü; müvekkilinin sözleşmede öngörülen süre içinde davalıya ait marka altında tüm gerekleri yerine getirerek restoranı işletmeye başladığı ve bu süreçte her türlü edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına karşılık, davalı tarafça haksız ve hatta sözleşmede öngörülen usule aykırı bir biçimde sözleşmenin feshi yoluna gidildiği; davacı müvekkilinin, 20 yıllık bir sözleşme imzaladığı ve bu nedenle franchise ödemesinde bulunduğu; ancak, davalının haksız feshi nedeniyle 18.09.2019 tarihinde imzalanan ve hüküm sonuç doğuran sözleşmenin 18.09.2039 yılına kadar geçerli olduğu; bu nedenle davalı tarafın sözleşmeyi haksız fesih tarihi olan 15.10.2021 tarihinden 18.09.2039 tarihine kadar oluşan her türlü zararın karşılanmasının usul ve yasal bir bir zorunluluk olduğu; davacının bu çerçevede her yıl elde ettiği karın sözleşmenin kalan süresine göre hesap edilerek tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesinin gerektiği; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 1.000,00 TL Yoksun Kalınan Kar Tazminatı (HMK 107. maddesi uyarınca Belirsiz Alacak) ile 1.000,00 TL Fiili Zarar Tazminatı (HMK 107. maddesi uyarınca Belirsiz Alacak) alacaklarının akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sayın Mahkeme huzurundaki tarafların ticari ilişkisinin ve uyuşmazlığın temelini oluşturan belgenin … numaralı ve 18.09.2019 tarihli Franchise Sözleşmesi olduğu; sözleşmenin 8/d paragrafında, sözleşmenin Franchise Veren tarafından feshedilmesi halinde, sözleşmenin 10. maddesi ve bu madde özelinde 10/h maddesinde belirtildiği üzere Franchise Alanın feshe itirazı olması halinde tahkime başvurması gerektiğini düzenlendiği; Sözleşmenin 10/a maddesi incelendiğinde ise tahkimin …(…) yani Uyuşmazlıkların Çözümünde Uluslararası Tahkim Merkezi’nin yetkisinde olduğunun anlaşıldığı; bu nedenle öncelikle işbu hususun dikkate alarak davanın reddedilmesinin gerektiği; Franchise Sözleşmesi taraflar arasında yürürlükte olduğu süreçte davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacıya çeşitli bildirimlerin yapıldığı; Sözleşmenin, davacı yanın Sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle ve Sözleşmede belirtilen usullere uygun olarak feshedildiği; davacı yanın iddialarının bu anlamda temelsiz kaldığı; nihayetinde Tahkim Şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesine, bağlayıcı hukukun Hollanda hukuku olduğu hususunun dikkate alınmasına, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına; davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava franchise sözleşmesine dayalı haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemli maddi tazminat davasıdır.
HMK’nın 116. maddesine göre;
“İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.”
HMK’nın “Tahkim itirazı” yan başlıklı 116. maddesine göre;
(1) Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder.
(2) Tahkim itirazının ileri sürülmesi, tahkim yargılamasına engel değildir.”
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı arasında 18.09.2019 tarihli Franchise Sözleşmesi’nin imzalandığı ve söz konusu sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunulmuştur. Bu nedenle mahkememizce öncelikli olarak tahkim ilk itirazı bakımından değerlendirme yapılmıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 8. maddesinin d paragrafında, sözleşmenin franchise veren tarafından feshedilmesi ve franchise alanın feshe itirazı olması halinde sözleşmenin 10. maddesi ve bu maddenin h paragrafında belirtildiği üzere tahkime başvurması gerektiğinin düzenlendiği; sözleşmenin 10/a. maddesinde ise tahkimin …. (….) yani Uyuşmazlıkların Çözümünde Uluslararası Tahkim Merkezi’nin yetkisinde olduğunun imza altına alındığı anlaşılmaktadır.
Tarafların sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamının veya bir kısmının çözümünü hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmalar tahkim sözleşmesi olarak adlandırılmakta olup yalnızca iki tarafın iradeleriyle tasarrufta bulunabilecekleri konularda tahkim sözleşmesi yapılabilir. İster bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde isterse bir tahkim şartı şaklinde yapılsın tahkim sözleşmesinin geçerliliği için aranan temel unsurlar geçerli bir tahkim iradesinin varlığı ve yazılı şekil şartıdır. Tahkim sözleşmesinin tabi olduğu şekil 1958 tarihli New York Sözleşmesi’nin 2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre geçerli tahkim şartından bahsedebilmek için taraflarca imzalanmış yazılı bir anlaşma, karşılıklı mektup teatisi veya telgraf aranmaktadır. Tahkim anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Sözleşmenin franchise veren tarafından feshedilmesi ve franchise alanın feshe itiraz etmesi durumunda öncelikle tahkime başvurulması gerektiğinin taraflar arasında imzalanan sözleşmede açık bir şekilde düzenlenmiş olması ve tahkim mercinin de net bir şekilde belirlenmiş olması nedenleri bir arada değerlendirildiğinde taraflar arasında imzalanan tahkim şartının açık ve kesin olduğu ve diğer şekil şartlarını da taşıdığı mahkememizce kabul edilerek huzurda görülen uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 Sayılı HMK’nın 413. maddesi ve 116/1-b. maddesi uyarınca açılan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğinden 6100 Sayılı HMK’nın 413. maddesi ve HMK’nın 116/1-b. maddesi uyarınca açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır