Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2023/93 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/280
KARAR NO : 2023/93

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinini inşaat zemin iş makinalarının imalatı, ithalatı ve ihracatı işiyle uğraştığını, davalıya iş yaptığını bu nedenle düzenlenen faturaların karşılığının ödenmediğini, alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip yapıldığını borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Beylikdüzü Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı kararında:”İcra takibine itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür. Borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz süresi başlamaz. Bu nedenle borçlunun icra dosyasına vermiş olduğu beyan dilekçesi usulüne uygun olarak yapılmış itiraz olarak kabul edilemeyeceğinden ödeme emri tebliğ edilip, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açılacağı göz önüne alındığında davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı tarafça istinaf edilmekle dosya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 17/02/2022 tarih ve … Esas sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya yeniden mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılmıştır.
SMMM Bilirkişisi … tarafından mahkememize sunulan 06/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu uyuşmazlık kapsamında davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan 2018-2019-2020-2021-2022 yılı ticari defterlerinin TTK ve HMK/2 hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, anılan ticari defterlerin davacı şirket lehine delil kabiliyetlerinin mahkemenin takdirinde bulunduğu; 17/06/2022 tarih saat 14.15 itibarıyla mahkeme duruşma salonunda yapılan incelemeye davalı tarafın katılmadığı, dava konusu uyuşmazlık kapsamında ticari defler ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmakla hukuki yorum ve nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket tarafından davalı adına 2018 yılında düzenlendiği görülen takip ve dava konusu bakiye bedele esas 29.175,50 TL toplam tutarında 5 adet faturanın davacı şirket 2018 yılı ticari defterlerine davalı adına zamanında usulüne uygun olarak borç; karşılığında davalı tarafından yapılan 8.000,00 TL çek ödemesinin davalı hesabına alacak kaydedildiği/mahsup edildiği; neticeten davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan ticari defter ve belgeler kapsamında 09/10/2018 icra takip ve 22/03/2022 dava tarihi itibarıyla davalı borç tutarının takip ve konusu edilen 21.175,50 TL olarak yer aldığı ancak, takip ve dava konusu bedele esas faturaların davacı ticari defterlerine zamanında ve usulüne uygun kayıtlı olması alacağın varlığını ispata tek başına yeterli olmayıp, anılan faturalar ve içeriğilmal ve hizmetin de karşı tarafa teslim ve tebliğinin de ispatının gerektiği; Davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği göz önüne alınarak yerleşik Yargıtay Kararları doğrultusunda, celp edilecek BA-BS formların incelenmesi sonucunda davalı tarafın dava konusu faturaları ilgili vergi dairesine BA Formu ile bildirmesi halinde, bu bildirimin fatura kapsamındaki malların teslim edilmiş olduğunu göstereceği hususu gözetilerek,mahkemece dosyaya celbi sağlanan davalıya ait BA BS Formlarının incelenmesi neticesinde; Davalı tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine takip ve dava konusu bedele esas faturalardan sadece 05/04/2018 tarih, 0053 no.lu, 16.679,30 TL bedelli faturanın (KDV Hariç 14.135,00 TL) davacı adına BA Formu ile beyan edildiği; Takip ve dava konusu bedele esas 02/05/2018, 03.05.2018 ve 02/06/2018 tarihlerinde düzenlenen ve toplam bedeli 4.814,40 TL olan 3 adet faturanın BA Formu beyan sınırının altında kaldığı;04/07/2018 tarih, 7.681,80 TL bedelli fatura ise (KDV Hariç 6.510,00 TL)BA Formu beyan sınırı dahilinde olmakla birlikte davalı tarafından ilgili vergi dairesine bildiriminin yapılmadığı; Yukarıda 5. Madde de yer alan tespitler doğrultusunda, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen takip ve dava konusu bakiye bedele esas 5 adet faturadan 12.496,20 TL lik kısmın davalıya teslim ve tebliğinin ispata muhtaç kaldığı; anılan faturalara esas sevk irsaliyelerinin de bulunmadığı; Bu bağlamda davalı tarafından ilgili vergi dairesine BA Formu ile beyan edildiği sabit olan 16.679,30 TL bedelli faturadan davalı tarafından ödenen 8.000,00 TL tutarın mahsubu neticesinde davacının davasının kabulü halinde davalıdan 8.679,30 TL talep edebileceği sonuç ve kanaati ile rapor sunmuştur.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkememizce davacının takip ve dava tarihi itibariyle cari hesaba konu faturalar nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı, tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı olup bu kapsamda davacının ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olması nedeni ile SMM bilirkişi vasıtası ile tarafların defter ve belgerinin incelenmesi için gün tayin edilerek davalı tarafa usulüne uygun olarak inceleme gün ve saati tebliğ edilmiş olup, yapıaln bilirkişi incelemesinde davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının da defterlerini ibraz etmediği tespiti karşısında HMK 222/3. maddesi gereğince davalının sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerdeki) kayıtların davacı kayıtlarına uygun olduğu kabul edilmekle davacının kendi ticari defter ve belgeleri ile davalıdan takibe konu alacak miktarı olan 21.175,50-TL alacaklı olduğunu ispatlamış olması nedeni ile davanın kabulü ile alacağın faturaya dayanması nedeni ile likit olması karşısında davalının alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (4.235,10-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.446,49 TL harçtan peşin alınan 255,75 TL peşin harcın mahsubu ile 1.190,74 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 255,75 TL peşin nispi harç, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 296,85 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 141,50 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 941,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/02/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”