Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/271 E. 2023/273 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/271
KARAR NO : 2023/273

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirketin alacağının sağlanması amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas Sayılı dosyası ile davalı-borçlu hakkında icra takibi yapıldığını, Davalı yetkiye itiraz etmiş, itirazı üzerine dosya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve …Esas kaydına alındığını, buradan yeniden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, söz konusu itiraz üzerine davalı hakkında başlatılan takibin durduğunu, davalı itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında akdedilmiş Konsinye Satış Sözleşmesine göre davalı konsinye alan taraf talep etmiş olduğu konsinye malı, malın evsaf. nitelik ve miktarını da içeren bir sipariş ile satıcı müvekkili şirketten talep etmekte, sipariş üzerine satıcı müvekkili şirket, mülkiyeti kendisinde kalmak kaydıyla, asgari bedel listesi sözleşme ekinde olan konsinye malı davalıya bir sevk irsaliyesi veya irsaliyeli fatura eşliğinde teslim edildiğini, ürün gönderilirken müvekkili şirket tarafından faturalandırılmakta, faturaların 120 günlük vade sonunda alacak-verecek kalmaması halinde iade edilmek üzere nakit taviz olarak davalı konsinye alana 29.500,00 TL ödendiğini, ancak davalı tarafından, süreç içinde bir kısım düşük bedelli iade faturaları kesilmiş ise de teslim alınan ve fakat iade de edilmemiş olan 8.224,15 TL mal bedeli ödenmediğini, bu nedenle davalıya karşı işbu nakit taviz bedeli 29.500.00 TL ile 8.224.15 TL mal bedelinin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü ‘nün …Esas dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin 37.724, 15 TL üzerinden takipte belirtilen şartlarla devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Müvekkili Kooperatifin verdiği hizmetin kamu hizmeti olduğunu, halk sağlığının covit-19 pandemisinde ihtiyaç duyduğu kolonya ve dezenfektan tedarikini sağlamak için çok sayıda firmayla çalışmak zorunda kaldığını, bu kapsamda davacının yetkilisiyle 03.09.2020-27.09.2020 – tarihleri arasındaki e-postalarla çalışma şartları hakkında görüşmeler yapıldığını, akabinde 30. 10. 2020 tarihinde Konsinye sözleşme imzalandığını, müvekkilinin ilaç dışı ürünler satın alma sorumlusu …’in 03.09.2021 tarihinde davacının yetkilisine gönderdiği e-posta da 25.000,00 TL + KDV firma açılış ücreti alınır. (Ücretin iadesi yoktur.) Çalışma şartlarından biri olarak yer almıştır. Davacının yerkilisi 16.10.2020 tarihli cevap mailinde çalışma prosedürlerinin şirket yönetimi tarafından kabul edildiği cevabını e-posta ile ilettiğini, Davacının yetkilisinin -16.10.2020 – tarihli çalışma prosedürlerinin kabul edildiği e-postasının akabinde 25.000.00TL + KDV 29.500,00 TL’yi 18.11.2020 tarihinde müvekkilin …. Bankası hesabına ödendiğini, firma açılış ücretinin ödenmesi üzerine muhasebe kaydının yapılabilmesi için müvekkil Kooperatif 07.12.2020 tarihinde açılış bedeli temel faturası düzenlenmiş, davacı firma tarafından ödemesi yapılan faturaya itiraz edilmediğini, Müvekkili kooperatifle, taraflar davacı arasında imzalanan Konsinye Sözleşmesi ile yeni firma açılış değerlendirme formu şartlarına uygun olarak 12/07/2021 tarihine kadar ürün aldığını, yeni firma açılış değerlendirme formu e-postalarda kabul edilen çalışma şartlarına göre alınan ürünlerin ödeme vadesinin 120 gün olduğunu, Müvekkili kooperatifin taraflar arasında imzalanan konsinye sözleşmesi ve ticari hayatın örf ve adetleri gereğince davacıya hesap mutabakatı yaparak ödeme yapmak için davacıya ulaşmak istendiğinde hesap mutabakatı yapmadığını, Müvekkili kooperatifin davacıya hesap mutabakatı yapılmayı beklerken davacı görüşme yollarını kapatarak kötü niyetli icra takibi başlattığını, oysaki müvekkili kooperatifin 8.004,15 TL borcunu inkâr etmediğini, aksine ödemeyi yapmak için hesap mutabakatı yapmayı talep ettiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyası ve İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimatla 21/08/2022 tarihli alınan raporda Davacı Firmanın, 11.12.2020 – 12.07.2021 Tarihleri arasında davalı … Konsinye sözleşmesi kapsamında 7 ayrı kalemde Fatura ile TOPLAM 10.359,74 TL tutarında mal satıĢı yaptığının tespit edildiğini, 2021 yılı cari hesap ekstresi incelemesinde; 22.01.2021 – 01.07.2021 tarihleri arasında, davalı tarafından 9 adet iade faturası (toplam 2.135,59 TL tutarında) düzenlenerek davacı … mal iadesi yapıldığını, Davacı … ise, satışı yapılan 8.224,15 TL’lik mal bedelinin davalı tarafından ödenmediğinin bildirildiğini, Taraflar arasında mutabık kalınan Açılış Bedeli 29.500 TL. hizmetin ifa edilip edilmediği hususundaki tespit ve değerlendirmeye göre ve davalı … diğer 8.224,15 TL borcunu inkar etmediğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 17/01/2023 tarihli Bilirkişi …. tarafından sunulan raporda Davalı tarafın defterlerinin sair vesaikin muhasebe kayıtlarının 6102 Sayılı TTK m 64, 65, 66 ve 82. Mad. VUK. M. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK m. 222 gereğince mevcut haliyle davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı ile davalı arasında cari hesap bakiyesi olan 8.224,15 TL tutarında bakiyede ihtilaf bulunmadığı, her iki tarafın bu bakiyeyi kabul ettiği ve resmi kayıtlarında bulunduğu, davacı alacağının kabulü halinde 12/08/2021 takip ve dava tarihi olan 18/03/2022 itibariyle davacının davalıdan tarafların ticari defterlerine göre 8.224,15 TL asıl alacak alacağı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde;taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu Konsinye Saatış Sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen fatura nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmakta olup belirlenen uyuşmazlık konusu dikkate alındığında ispat yükü davacı üzerindedir. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması da göz önünde bulundurularak tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda ve talimat yolu ile alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde, her iki raporda da davacının 29.500-TL alacağının olmadığı, 8.224,15-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun açılış kapanış tasdiklerini yaptırmış olmaları da gözönünde bulundurulduğunda lehlerine delil niteliğine haiz olduğu,yine taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile birlikte bu kayıtlar değerlendirildiğinde davacının 8.224,15TL lik alacağını ispat ettiği anlaşılmakla bu kısım üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı taraf bu bedel bakımından davacının hesap mutabakatı yapmamış olması nedeni ile icra inkar tazminatına mahkum edilmemeleri gerektiği yönünde beyanda bulunmuş ise de davacının hesap mutabakatına yanaşmaması davalının kabulünde olan bu bedelin ödenmesine engel teşkil etmediğinden alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.644,83-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın 8.224,15-TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.644,83-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 561,79 TL harçtan peşin alınan 455,62 TL peşin harcın mahsubu ile 106,17 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70- TL başvuru harcı, 455,62-TL peşin nispi harç, 11,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 547,82- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 8.224,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 86,25 TL tebligat müzekkere gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.086,25- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 228,11 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 858,14-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 277,20-TL’nin davalıdan, 1.042,80-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”