Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/226 Esas
KARAR NO : 2022/1053
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu tarafından hakkında başlatılan icra takibine itiraz haksız ve hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, davalı borçlu, davacı alacaklı ile beton dökümü işi için anlaşmış olup ve davacı işini yerine getirmiş, beton dökümünü yapmış ve işinin hizmet bedelini davalıdan talep ettiğini, ancak davalı yaptırdığı işin, hizmet bedeli olan fatura alacağını müvekkile ödemediği gibi takip dayanağı olan iş bu faturaya dayalı icra takibine de davalı, 29.06.2021 tarihinde itiraz ettiğini, neticeten; Davalı borçlunun Büyükçekmece ….. İcra müdürlüğü, … esas sayılı dosyası ile aleyhine girişilen takibe haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 5.312,95 TL asıl alacak üzerinden fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 22/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 29/06/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği görüldü.
Dosyaya sunulan 28/09/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.03.2021) itibariyle davacının davalıdan 5.312,95 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin Sayın Mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, Takip konusu alacağın davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 22.02.2021 tarihli …. nolu 5.312,95 TL bedelli faturadan kaynaklı olduğu, Mezkur fatura içeriğindeki ürünlerin davalı şirkete teslimi hususu ile ilgili olarak; mezkur faturaya ilişkin dosyaya sunulan sevki irsaliyesi incelendiğinde irsaliyenin teslim alan kısmında sadece imza bulunduğundan mezkur fatura içeriğindeki ürünlerin davalıya tesliminin davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacağının (alacağa konu fatura içeriğindeki malların teslimi açısından) ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 5.312,95 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü belirtilmiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.312,95 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.062,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 362,93 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 100,24 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 262,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 41,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.041,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvurma harcı ve 100,24 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.312,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ve davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/10/2022
Katip …
¸
Hakim …
¸