Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/219 E. 2022/1209 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/219
KARAR NO : 2022/1209

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 03/03/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; …… ŞİRKETİ’nin 2019 yılında, ….. SANAYİ VE
TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 1996 yılında kurulduğu, dış giyim eşyalarının toptan ticareti
ve pamuklu kumaş boyama, pamuk-polyester karışımı kumaş boyama, rotasyon baskı alanında
faaliyette bulundukları, konkordato talep eden gerçek kişinin söz konusu şirketlerin ortağı, kanuni
temsilcisi olduğu, şirketlerin banka kredi borçlarına kefaleti bulunduğu, çeşitli nedenlerle (Covid-
19 Pandemi süreci, kurların ve faiz oranlarının yükselmesi, kontrolsüz büyüme, alacakların tahsil
edilememesi, vb.) finansal krize girildiği, faaliyetlerine devam imkânı sağlanması durumunda
alacaklıların alacaklarına tam olarak kavuşacakları ancak takip ve icra baskısı altında iflâs etmeleri
durumunda adi alacaklıların alacaklarının bir kısmına kavuşamayacakları ve bu çerçevede vade
konkordatosu talep edildiği belirtilip nihai olarak 2004 sayılı İİK’nın 287’nci maddesinde
belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, gerekli görülmesi durumunda sürenin 2 ay
daha uzatılmasına, akabinde 289’uncu madde gereği 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine,
287/2 maddesi gereği geçici komiser tayinine, 297/2 maddesi doğrultusunda malvarlıklarının
korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına, tüm takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile
durdurulmasına, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet
verilmesine, İcra İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu
konkordatonun tasdikine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine, ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçlular vekilinin talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçlular hakkında 07/06/2022 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri …., … ve …. tarafından mahkememize sunulan 31/05/2022 havale tarihli raporunda özetle;
…… ŞİRKETİ YÖNÜNDEN ;
Şirketin dava dosyasındaki verilerden, şirket merkezi toplantısından ve tesis ziyaretinden
elde edilen bilgiler ışığında şirketin halen faal olduğu,
şirket kayıtlarına göre personel maaşlarının ödendiği, kamuya olan yükümlülüklerin
genel olarak yerine getirildiği,
şirketin net işletme sermayesini kaybetmediği, Mart 2022 itibariyle 116 işçi istihdam
ettiği, satışlarının devam ettiği, elinde mevcut stokları, taşınmazları, makine tesisat ve
cihazları, taşıtları ve demirbaşları bulunduğu, çalışma kabiliyetinin devam ettiği,
şirketin 31.03.2022 tarihli kaydi değer bilançosunda, kaydi öz kaynaklarının (+)
20.945.212,21 TL olarak hesaplandığı ve borca batık olmadığı, 31.03.2022
tarihli rayiç değer bilançolarında ise şirketin rayiç öz kaynaklarının (+) 10.840.569,02
TL olarak hesaplandığı ve borca batık olmadığı, dosyaya sunulu olan borçlu şirkete ait ön projenin uygulanabilir olduğu. Ancak, kesin
mühlete geçilmesi halinde ön projenin revize edilmesi gerektiği, 31.03.2022 tarihli rayiç değer bilançosuna göre şirketin
net işletme sermayesini kaybetmediği,
projedeki öngörüler ve oluşan finansal veriler kapsamında şirkete ait konkordato revize
ön projesinin hali hazırdaki durum kapsamında başarıya ulaşma ihtimalinin kuvvetle
muhtemel olduğu,
yapılan incelemede; konkordato talep eden şirketin şirket kayıtlarında, alacaklı sayısının
250 ve alacak tutarının 125 milyon sınırlarını aşmadığı tespit edildiğinden alacaklılar
Kurulu oluşturulmasına yer olmadığı,
….. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ YÖNÜNDEN ;
Şirketin dava dosyasındaki verilerinden, şirket merkezi toplantısından ve tesis ziyaretinden
elde edilen bilgiler ışığında şirketin halen faal olduğu,
şirket kayıtlarına göre personel maaşlarının ödendiği, kamuya olan yükümlülüklerin
genel olarak yerine getirildiği,
şirketin net işletme sermayesini kaybetmediği, Mart 2022 itibariyle 1 işçi istihdam ettiği,
satışlarının devam ettiği, elinde mevcut stokları, taşınmazları, makine tesisat ve cihazları,
taşıtları ve demirbaşları bulunduğu, çalışma kabiliyetinin devam ettiği, şirketin 31.03.2022 tarihli kaydi değer bilançosunda, kaydi öz kaynaklarının (+)
4.434.431,38 TL olarak hesaplandığı ve borca batık olmadığı, 31.03.2022
tarihli rayiç değer bilançolarında ise şirketin rayiç öz kaynaklarının (+) 3.584.374,97 TL
olarak hesaplandığı ve borca batık olmadığı, 31.03.2022 tarihli rayiç değer bilançosuna göre şirketin
net işletme sermayesini kaybetmediği, dosyaya sunulu olan borçlu şirkete ait ön projenin uygulanabilir olduğu, ancak kesin
mühlete geçilmesi halinde ön projenin revize edilmesi gerektiği,
projedeki öngörüler ve oluşan finansal veriler kapsamında şirkete ait konkordato revize
ön projesinin hali hazırdaki durum kapsamında başarıya ulaşma ihtimalinin kuvvetle
muhtemel olduğu,
yapılan incelemede; konkordato talep eden şirketin şirket kayıtlarında, alacaklı sayısının
250 ve alacak tutarının 125 milyon sınırlarını aşmadığı tespit edildiğinden alacaklılar
kurulu oluşturulmasına yer olmadığı,
…. YÖNÜNDEN ;
Davacılardan ….. isimli şahsın tacir ve dolaysıyla da iflasa tabi
olmadığı,
borçlu gerçek kişi …..’IN huzurdaki derdest davada konkordato
talep eden ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …… şirketlerin tek
ortağı ve münferiden imza yetkilisi olduğu ve aynı zamanda konkordato talep eden
şirketin banka borçlarına müteselsil kefil olduğu, davacı borçlunın kendisine ait şahsi borçlarının olmadığı, konkordato talep etmesinin,
“….. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …… Şirketi’nin banka
kredilerine olan kefalet borçlarından ve söz konusu şirketlerin ödeme güçlüğüne
düşmesiyle borçlarını ödeyemeyecek durumda olmalarından kaynaklandığı,
davacı borçlunun konkordato projesinin başarıya ulaşmasının, borçlu şirketlerin
konkordatosunun başarıya ulaşması ile doğru orantılı olduğu ve borçlu şirketlerin
projeleri ile sıkı sıkıya bağlı olduğu, gerçek kişi yönünden, dosyaya sunulu olan borçlu şirkete ait ön projenin uygulanabilir
olduğu, ancak, kesin mühlete geçilmesi halinde ön projenin revize edilmesi gerektiği,
,
SONUÇ OLARAK ;
Borçlular; …. San. ve Tic. Ltd. Şti., …… Şirketi ve gerçek
kişi ….. yönünden bahsedildiği gibi, borçluların kaydi ve rayiç mali tablolarında borca batık olmadığı, sürecin
başarıya ulaşma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu, kesin mühlete geçmeleri yönünde
bir engel bulunmadığı, ancak mevcut projelerini revize etmeleri gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri …, … ve …. tarafından mahkememize sunulan 18/11/2022 havale tarihli raporunda özetle;
…… ŞİRKETİ YÖNÜNDEN ;
Şirketin 26.09.2022 tarihi itibari ile Çorlu’da bulunan fabrikasındaki üretim faaliyetlerine son verdiği, dışarıdan fason hizmet almaya başladığı, yaklaşık 100
çalışan kişinin iş akitlerinin fesh edildiği, söz konusu husularda şirket tarafından
heyetimize herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadığı, tüm bu hususların
heyetimize yapılan ihbarlar neticesinde öğrenildiği, yine bu yapılan işlemlerin 10
günlük gibi çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştiği,
Borçlu şirketin hemen mühlet öncesinde, gerek makine tesisatının bir kısmının,
gerek şirket aktifinde olan stoklarının, gerekse şirkete ait senetli alacakların grup
şirketlerinden ve borçlu şirketin tek yetkilisi ve gerçek kişi olan Mustafa
Muslihan’ın çocuklarının hissedar olduğu ….. Boya’ya devredildiği,
mühletten sonra ….. Boya ünvanının …olarak değiştirildiği,
mühlet içerisinde borçlu şirketin satışlarının söz konusu şirket üzerinden yapıldığı,
borçlu şirket tarafından gerek konkordatonun amacına aykırı, gerekse dürüstlük kurallarına aykırı olduğu değerlendirilebilecek işlemler yapıldığı şüphesinin
oluşması nedeniyle, heyetimizce ivedi bir şekilde bilirkişi görevlendirilmesi
yapılarak, şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle varlıklarının rayiç değer tespitinin
yaptırıldığı, teknik bilirkişilerce yapılan tespitler ve şirket kayıtları incelendiğinde,
mühlet içerisinde şirketin 75 ton stoğunun kayıtlara yansıtılmayan bir biçimde şirket dışına çıkartıldığı, stoktaki bu değişime dair herhangi bir kaydın
bulunmadığı, bir diğer ifade ile şirkete ait yaklaşık 19 milyon TL’lik stoğun
şirkette olmadığının tespit edildiği,
30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in kaydi değerli özkaynakları (+)
22.149.465,16 TL iken, 30.09.2022 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden
hazırlanan bilançoya göre özkaynakları (-) 8.164.755,60 TL olmakla borçlu şirketin,
rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olduğu,
borçlu şirket yönünden İİK 292 md. belirtilen şartların oluştuğu, şirketin konkordato
öncesi ve sonrası şüpheli işlem ve eylemleri nedeni ile alacaklıların zarar uğrama
ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu,
….. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ YÖNÜNDEN ;
Şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle 6.894.554,00 TL net satışa karşılık 276.416,52 TL kâr raporladığı, 30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in kaydi değerli özkaynakları (+) 4.644.259,22 TL iken, 30.09.2022 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre öz kaynakları (+) 4.489.775,21 TL olmakla borçlu Şirket, rayiç değerler üzerinden borca
batık durumda olmadığı,
şirketin konkordato ön projesinde 16 milyon TL borca yer vererek, bu borcu ödeyecek
şekilde projeksiyon hazırlamasına rağmen, gerek mühlet tarihinde gerekse mevcut
durumda şirketin borçlarının 25 milyon TL olduğu, şirketin en önemli konkordato
kaynaklarının alacak tahsilleri olduğu, bu alacakların 17 milyon TL’sinin ….. A.Ş.’den
olan alacak olduğu, yine borçlu şirketin zaten ….. A.Ş.’nin satışlarına aracılık ettiği,
mevcut durumda ….. A.Ş.’nin konkordatosunun başarıya ulaşma ihtimali ortadan
kalktığından, şirketin göstermiş olduğu performans dikkate alındığında, mevcut
durumda 25 milyon TL olan borçlarını ödeyebilecek bir kaynak yaratmasının mümkün
olmadığı, dolayısıyla borçlu şirket yönünden mali durumunda iyileşme olup
konkordatonunu başarıya ulaşma ihtimali olmadığının değerlendirildiği, borçlu şirket
yönünden de İİK 292 m. b fıkrasındaki şartların oluştuğu,
…. YÖNÜNDEN ;
Borçlu gerçek kişinin iflasa tabi tacir olmadığı, ….. ….. A.Ş.’nin 1.302.382,81 TL Banka
kredi borcuna, ….. Teks Ltd. Şti.’nin 476.452,18 TL banka Kredi borcuna kefaleti olmakla
birlikte, her iki şirketin yaklaşık 53 milyon TL’lik çeklerinde de imzası olması nedeniyle
sorumluluğu olduğu, gerçek kişinin rayiç değerli mal varlığının 5.400.000,00 TL olarak tespit
edildiği, dolayısıyla kefil olduğu borçları karşılayacak bir mal varlığı bulunmadığı, gerçek
kişinin kefil olduğu borçların ödenmesinin, tamamen asıl borçluların konkordatosunun başarıya
ulaşmasına bağlı olduğu, yukarıda izah edildiği üzere her iki borçlu şirket yönünden de
konkordatonunu başarıya ulaşması ihtimali ortadan kalktığından, gerçek kişinin de
konkordatosunun başarıya ulaşması ihtimali olmadığının değerlendirildiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce görevlendirilen kayyım heyeti olan …,… ve …. tarafından mahkememize sunulan 07/12/2022 havale tarihli raporunda özetle;
…… ŞİRKETİ YÖNÜNDEN ;
Şirketin 26.09.2022 tarihi itibari ile Çorlu’da bulunan fabrikasındaki üretim faaliyetlerine son verdiği, dışarıdan fason hizmet almaya başladığı, yaklaşık 100 çalışan kişinin iş akitlerinin fesh edildiği, söz konusu husularda şirket tarafından herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadığı, tüm bu hususların yapılan ihbarlar neticesinde öğrenildiği, yine bu yapılan işlemlerin 10 günlük gibi çok
kısa bir zaman diliminde gerçekleştiği,
borçlu şirketin hemen mühlet öncesinde, gerek makine tesisatının bir kısmının, gerek
şirket aktifinde olan stoklarının, gerekse şirkete ait senetli alacakların grup
şirketlerinden ve borçlu şirketin tek yetkilisi ve gerçek kişi olan ….
’ın çocuklarının hissedar olduğu ….. Boya’ya devredildiği, mühletten
sonra ….. Boya ünvanının …. olarak değiştirildiği, mühlet içerisinde
borçlu şirketin satışlarının söz konusu şirket üzerinden yapıldığı,
borçlu şirket tarafından gerek konkordatonun amacına aykırı, gerekse dürüstlük kurallarına aykırı olduğu değerlendirilebilecek işlemler yapıldığı şüphesinin oluşması nedeniyle, heyetimizce ivedi bir şekilde bilirkişi görevlendirilmesi yapılarak, şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle varlıklarının rayiç değer tespitinin yaptırıldığı, teknik
bilirkişilerce yapılan tespitler ve şirket kayıtları incelendiğinde, mühlet içerisinde
şirketin 75 ton stoğunun kayıtlara yansıtılmayan bir biçimde şirket dışına çıkartıldığı,
stoktaki bu değişime dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, bir diğer ifade ile şirkete
ait yaklaşık 19 milyon TL’lik stoğun şirkette olmadığının tespit edildiği,
Yönetici kayyım olarak atanmamızın hemen öncesi ve sonrasında, şirketin
kayyım talimatlarına aykırı davranarak geriye dönük usulsüz fatura kesildiği ve
firmaların borçlarını azaltacak kayıtlar işlendiği, yine 75 ton eksik kumaşa ek
olarak bu sefer 20 ton kumaşın daha akıbetinin belli olmadığı, 20 ton kumaş ile
ilgili olarak gerek yazılı, gerek sözlü sorularımıza herhangi bir cevap
verilmediği,
gerek komiser heyeti olarak görev yaptıkları dönemde, gerekse yönetici kayyım
olarak görev yaptıkları dönemde, tüm ihtarlara rağmen mühlet sonrası alınan
mal ve hizmet bedellerinin ödenmediği, yine işten çıkartılan 90 personelin
Eylül/2022 döneminden kalan 300.000,00 TL maaş bakiyesinin ve 500.000,00 TL
tazminatlarının ödenmediği,
30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in kaydi değerli özkaynakları (+)
22.149.465,16 TL iken, 30.09.2022 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden
hazırlanan bilançoya göre özkaynakları (-) 8.164.755,60 TL olmakla borçlu
şirketin, rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olduğu,
borçlu şirket tarafından sunulan alacaklardan feragat yazıları dikkate alındığında,
30.09.2022 tarihi itibariyle hesaplanan borca batıklık (-) 8.164.755,60 TL –
12.088.473,33 TL vazgeçilen alacak = (+) 3.923.717,73 TL borçlu şirketin rayiç
değerli özkaynakları hesaplanmakla, borçlu şirketin rayiç değerler üzerinden borca
batık olmadığı,
26 Aralık 2020 tarih ve 31346 sayılı Resmi Gazete ‘de Ticaret Bakanlığı tarafından
yayınlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin (borca batıklık
durumu) Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ” hükümleri dikkate alındığında borçlu şirketin 30.09.2022
tarihi itibariyle (-) 2.357.101,46 TL borca batık durumda olduğu, borçlu şirket tarafından sunulan alacaklardan feragat yazıları dikkate alındığında,
30.09.2022 tarihi itibariyle hesaplanan borca batıklık (-) 2.357.101,46 TL –
12.088.473,33 TL vazgeçilen alacak = (+) 3.923.717,73 TL borçlu şirketin rayiç
değerli özkaynakları hesaplanmakla, borçlu şirketin rayiç değerler üzerinden borca
batık durumda olmadığı,
borçlu şirket yönünden İİK 292 Md. belirtilen şartların oluştuğu, şirketin konkordato
öncesi ve sonrası şüpheli işlem ve eylemleri nedeni ile alacaklıların zarar uğrama
ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu, komiser talimatlarına aykırı hareket ettiği, mal
varlığının korunması için iflasın açılması şartlarının oluştuğu,
….. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ YÖNÜNDEN;
30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in e rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre özkaynakları (+) 4.489.775,21 TL olmakla borçlu Şirket, rayiç
değerler üzerinden borca batık durumda olmadığı,
ancak mahkemece ….. A. Ş.’nin iflasına karar verilmesi halinde, borçlu
şirketin aktifinde en büyük alacak kaleminin ….. ….. A.Ş. ‘den olan 16.918.328,98
TL olduğu, ….. A. Ş.’nin iflasına karar verilmesi halinde, ….. Ltd. Şti ‘nin …..
A.Ş. ‘den olan alacağını tahsil etme imkanının ortadan kalkacağı, dolayısıyla rayiç değerli özkaynaklar (+) 4.489.775,20 TL – 16.918.328,98 TL tahsili imkansız hale
gelen alacak = (-) 12.428.553,78 TL ….. Ltd. Şti.’nin rayiç değerli özkaynaklar üzerinden borca batık duruma geleceği,
26 Aralık 2020 tarih ve 31346 sayılı Resmi Gazete ‘de Ticaret Bakanlığı tarafından
yayınlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin (borca batıklık
durumu) Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ” hükümleri dikkate alındığında borçlu şirketin 30.09.2022
tarihi itibariyle (-) 12.332.016,72 TL borca batık durumda olduğu, borçlu ….. Ltd. Şti.’ne ait 19.927 kg. kumaş stoğunun satıldığı beyan edilmiş ise
de, ticari defter kayıtlarında satış gözükmediği gibi, şirket hesaplarına intikal
eden bir bedel de olmadığı, söz konusu kumaşların akıbeti hakkında tarafımıza
herhangi bir bilgi verilmediği, ….. A.Ş. ’de olduğu gibi ….. Ltd. Şti.’de …., … ve …’e muvazaalı satışlar yaptığı ve söz konusu
firmaların tüm ihtarlarımıza rağmen borçlu oldukları tutarları ödemediği, borçlu şirket yönünden İİK 292 Md. belirtilen şartların oluştuğu, şirketin konkordato
öncesi ve sonrası şüpheli işlem ve eylemleri nedeni ile alacaklıların zarar uğrama ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu, komiser talimatlarına aykırı hareket ettiği, mal varlığının korunması için iflasın açılması şartlarının oluştuğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ve iflâsın açılması ile ilgili durumlar İİK m. 292’de düzenlenmiştir. Hükme göre
“a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa,
b)Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa,
c)Borçlu 297’nci maddeye aykırı davranır ve komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa,
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse” konkordato talebinin reddine karar verilir. Mahkeme konkordato talebini reddederken aynı zamanda borçlunun da iflâsına kendiliğinden karar verir. Konkordato talebinin reddedilmesi ve borçlunun iflâsına karar verilebilmesi için doğrudan iflâs sebeplerinden birinin bulunması şart değildir. Doğrudan iflâs sebepleri mevcut olmasa bile borçlunun iflâsına karar verilebilir.
Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılması hâllerinden üçüncüsü; borçlunun İİK m. 297’ye aykırı davranması ve komiserin talimatlarına uymaması ya da borçlunun alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla hareket ettiğinin anlaşılmasıdır (İİK m. 292/c).Borçlunun, komiserin talimatlarına uymaması hâlinde de borçlu hakkında verilen mühletin kaldırılmasına ve aynı zamanda borçlunun iflâsına karar verilebilir. Komiserin talimatlarına aykırılık hâli değerlendirilirken; borçlunun, komiserin hangi talimatına uymadığı tespit edilmeli ve komiser tarafından verilen talimatın hukuka uygun olup olmadığı hususu değerlendirilmelidir. Çünkü, komiserin hukuka aykırı talimatının borçlu tarafından yerine getirilmesi bir başka hukuka aykırılıktır.
İcra ve İflâs Kanunu m. 297/c’nin uygulama alanı bulabilmesi için komiserin özellikle işletmenin faaliyeti ile ilgili veya borçlunun tasarruf işlemleri ile alakalı hukuka ve kanuna uygun talimatlarının mevcut olması gerekir. Çünkü, komiserin tüm talimatlarının borçlu tarafından kayıtsız şartsız yerine getirilmesi düşünülemez. Bu halde mahkemenin geçici veya kesin mühleti kaldırırken aynı zamanda borçlunun iflâsına da karar verilebilmesi için doğrudan iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması gerekir. Borçlu iflâsa tâbi bir sermaye şirketiyse, sermayesinin borca batık olup olmadığının da araştırılması gerekir. Çünkü, komiserin talimatına uymamak mühletin kaldırılması için yeterli bir nedense de iflâs kararı için başlı başına yeterli bir neden değildir..
İcra ve İflâs Kanunu m. 292/1-c’ye sonradan eklenen “ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa” ibaresi ile kötü niyetli olarak konkordato geçici mühlet talebinde bulunan borçlunun iflâsına karar verilmesi düzenleme altına alınmıştır. Borçlunun konkordato geçici mühlet talebinde bulunmasındaki esas amacı ekonomik durumunu iyileştirmek ve borçlarından kurtulmak değil de alacaklılarını zarara uğratmaksa; borçlunun kötü niyetli olduğu kabul edilir ve borçlunun iflâsına karar verilir. Borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiğinin anlaşılması hâli genel itibariyle geçici mühlet içerisinde değerlendirilmektedir. Geçici mühlet içerisinde böyle bir durumun tespit edilebilmesiyse alacaklılar açısından daha faydalıdır. Böylece, kesin mühlete geçmeden kötü niyetli ve alacaklılarına zarar verme kastında olan borçlunun iflâsına karar verilecek ve alacaklıların daha fazla zarar görmesi önlenecektir.Ancak aynı durumun kesin mühlet içerisinde gerçekleşmesi halinde de aynı hüküm uygulanacaktır.
Maddede yer alan “zarara uğratma amacıyla hareket” ile kastedilen, borçlunun İİK m. 277 – 284’de düzenlenen iptale tâbi tasarruflarda bulunması ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 19 anlamındaki muvazaalı işlemleridir. Mahkeme, borçlunun iptale tabi tasarruflarını ve muvazaalı işlemlerini tespit ederken yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde hareket eder. Yaklaşık ispat kuralları dışında bir araştırma yapılması hâlindeyse, mahkemenin tasarrufun iptaline ilişkin yargılamayı bizzat kendisinin yapması gerekir ki bu söz konusu değildir. Özellikle, mühlet içerisinde borçlunun malvarlığının tamamına ihtiyati tedbir konulduğu için söz konusu tasarrufları ve muvazaalı işlemleri mühlet içerisinde yapması pek mümkün değildir.
Yapılan böyle işlemler gerek İİK m. 292/1-c anlamında borçlunun alacaklılarını zarara uğratma amacıyla hareket etmesi gerekse de İİK m. 177 anlamında borçlunun alacaklılarının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması veya bu işlemleri yapmaya teşebbüs etmesi kabul edilip, aynı zamanda doğrudan iflâs sebebi teşkil eder.
Yukarıda yapılan genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde;
….. ….. A.Ş. Yönünden;
Şirketin 26.09.2022 tarihi itibari ile Çorlu’da bulunan fabrikasındaki üretim faaliyetlerine son verdiği, dışarıdan fason hizmet almaya başladığı, yaklaşık 100 çalışan kişinin iş akitlerinin fesh edildiği, söz konusu husularda şirket tarafından komiser heyetine herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadığı, tüm bu hususların komiser heyetince yapılan ihbarlar neticesinde öğrenildiği, yine bu yapılan işlemlerin 10 günlük gibi çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştiği,borçlu şirketin hemen mühlet öncesinde, gerek makine tesisatının bir kısmının, gerek şirket aktifinde olan stoklarının, gerekse şirkete ait senetli alacakların grup şirketlerinden ve borçlu şirketin tek yetkilisi ve gerçek kişi olan ….’ın çocuklarının hissedar olduğu ….. Boya’ya devredildiği, mühletten sonra ….. Boya ünvanının … olarak değiştirildiği, mühlet içerisinde borçlu şirketin satışlarının söz konusu şirket üzerinden yapıldığı,borçlu şirket tarafından gerek konkordatonun amacına aykırı, gerekse dürüstlük kurallarına aykırı olduğu değerlendirilebilecek işlemler yapıldığı şüphesinin oluşması nedeniyle, komiser heşyetince bilirkişi görevlendirilmesi yapılarak, şirketin 30.09.2022 tarihi itibariyle varlıklarının rayiç değer tespitinin yaptırıldığı, teknik bilirkişilerce yapılan tespitler ve şirket kayıtları incelendiğinde, mühlet içerisinde şirketin 75 ton stoğunun kayıtlara yansıtılmayan bir biçimde şirket dışına çıkartıldığı, stoktaki bu değişime dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, bir diğer ifade ile şirkete ait yaklaşık 19 milyon TL’lik stoğun şirkette olmadığının tespit edildiği,komiser heyetinin yönetici kayyım olarak atanmasından hemen öncesi ve sonrasında, şirketin kayyım talimatlarına aykırı davranarak geriye dönük usulsüz fatura kesildiği. firmaların borçlarını azaltacak kayıtlar işlendiği, yine 75 ton eksik kumaşa ek olarak bu sefer 20 ton kumaşın daha akıbetinin belli olmadığı, 20 ton kumaş ile ilgili olarak komiser heyetince gerek yazılı, gerek sözlü sorulara herhangi bir cevap verilmediği,30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in kaydi değerli özkaynakları 22.149.465,16 TL iken, 30.09.2022 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre özkaynakları (-) 8.164.755.60 TL olmakla borçlu şirketin, rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olduğu, Borçlu şirket tarafından sunulan alacaklardan feragat yazıları dikkate alındığında, 30.09.2022 tarihi itibariyle hesaplanan borca batıklık (-) 8.164.755,60 TL —12.088.473,33 TL vazgeçilen alacak (+) 3.923.717,73 TL borçlu şirketin rayiç değerli özkaynakları hesaplanmakla,borçlu şirketin rayiç değerler üzerinden borca batık olmadığı, komiser heyeti tarafından tespit edilmiş olup borçlu şirket ,komiser heyeti raporlarında belirtildiği gibi borçlunun komiser talimatlarını aykırı davrandığı ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile hareket ettiği,İİK’nın 292.maddesi uyarınca iflas kararının verilmesinde borca batıklık şartının aranmaması ve tespit edilen işlemler gerek İİK m. 292/1-c anlamında borçlunun alacaklılarını zarara uğratma amacıyla hareket etmesi gerekse de İİK m. 177 anlamında borçlunun alacaklılarının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması veya bu işlemleri yapmaya teşebbüs etmesi kabul edilerek şirket yetkilisinin İİK’nın 177.maddesi uyarınca duruşmaya davet edilmesine rağmen gelmemesi de gözönüne alınarak davacı şirket hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak borçlu şirketin iflasına karar vermek gerekmiştir.
….. TEK…… VE TİC.’,LTD. ŞTİ. Yönünden;
30.09.2022 tarihi itibariyle borçlu Şirket’in e rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre özkaynakları () 4489.775,21 TL olmakla borçlu Şirket, rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olmadığı,Ancak mahkememizce ….. A. Ş.’nin iflasına karar verilmesi halinde, borçlu şirketin aktifinde en büyük alacak kaleminin ….. ….. A.Ş. *den olan 16.918.328,98 TL olduğu, ….. A. Ş.’nin iflasına karar verilmesi halinde, ….. Ltd. Şti *nin ….. A.Ş. ‘den olan alacağını tahsil etme imkanının ortadan kalkacağı, dolayısıyla rayiç değerli özkaynaklar (+) 4.489.775,20 TL — 16.918.328,98 TL tahsili imkansız hale gelen alacak (-) 12.428.553,78 TL ….. Ltd. Şti.’nin rayiç değerli özkaynaklar üzerinden borca batık duruma geleceği,Borçlu ….. Ltd. Şti.’ne ait 19.927 kg. kumaş stoğunun satıldığı beyan edilmiş ise de, ticari defter kayıtlarında satış gözükmediği gibi, şirket hesaplarına intikal eden bir bedel de olmadığı, söz konusu kumaşların akıbeti hakkında komiser heyetine herhangi bir bilgi verilmediği, ….. A.Ş. ‘de olduğu gibi ….. Ltd. Şti.’de …, … ve ….’e muvazaalı satışlar yaptığı ve söz konusu firmaların tüm ihtarlara rağmen borçlu oldukları tutarları ödemediği, komiser heyeti tarafından tespit edilmiş olup borçlu şirket ,komiser heyeti raporlarında belirtildiği gibi borçlunun komiser talimatlarını aykırı davrandığı ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile hareket ettiği,İİK’nın 292.maddesi uyarınca iflas kararının verilmesinde borca batıklık şartının aranmaması,borçlu şirket vekili tarafından verilen feragat dilekçesinin doğrudan iflas koşullarının oluşması nedeniyle geçersiz olması ve tespit edilen işlemler gerek İİK m. 292/1-c anlamında borçlunun alacaklılarını zarara uğratma amacıyla hareket etmesi gerekse de İİK m. 177 anlamında borçlunun alacaklılarının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması veya bu işlemleri yapmaya teşebbüs etmesi kabul edilerek şirket yetkilisinin İİK’nın 177.maddesi uyarınca duruşmaya davet edilmesine rağmen gelmemesi de gözönüne alınarak davacı şirket hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak borçlu şirketin iflasına karar vermek gerekmiştir.
… yönünden;
Şirket yetkilisi gerçek kişinin konkordatosunun tasdikinin diğer borçlu şirketlerin konkordatosunun tasdikine bağlı bulunması ve yetkilisi olduğu,şirketi yönetirken komiserlerin talimatlarına uymadığı gibi alacaklıların zararına hareket ettiği anlaşıldığından iflasa tabi olmayan gerçek kişi yönünden kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-)Borçlu …. (T.C. NO : ….’nın konkordato talebinin feragat nedeni REDDİ ile bu borçlu hakkında Mahkememizce verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
B)1-İİK’nın 292/1 nci maddesi uyarınca borçlu şirketlerin konkordato talebinin REDDİ ile mahkememizce verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi ” …. Mah. … SK.NO:… Zeytinburnu / İSTANBUL ” olan …… ŞİRKETİ ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi ” … Mah. … SK.NO:… Zeytinburnu / İSTANBUL ” olan ….. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 08/12/2022 günü saat: 14:43 itibariyle ayrı ayrı İFLASLARINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
C)-Konkordato komiser heyetinin ,konkordato komiserliği ve yönetici kayyımlığa ilişkin görevlerine son VERİLMESİNE,
D)-Borçlular hakkında verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
E)-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
F)-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
G-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
H-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
I-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 595,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekilleri ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı bir kısım müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”