Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/206 E. 2022/419 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/206
KARAR NO : 2022/419

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, İstanbul nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/11/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili üniversite tarafından Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ….. esas sayılı davada davalı şirketlerden ….. İnş. Tic. Ltd. Şti hakkında yapılan araştırma sonucunda İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün 27/10/2021 tarih ve … sayılı yazsının mahkeme tarafından taraflarına tebliğ edildiğini, anılan şirketin tasfiye sonucunda 15/12/2020 tarihinde sicilden terkin edildiğini ve bu doğrultada taraflarına ihya davası açması hususunda kesin süre verildiğini, Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi, sicilden terkin edilen şirket yönünden davanın devamı için huzurdaki davanın açılmasının zorunlu olduğunu, ihyası istenen şirketin müvekkili üniversitenin …… kayıt numaralı “…. İnşaatı” işinin ihalesini iş ortağı şeklinde kazandığını, kendilerine yer teslimi yapıldıktan sonra münakit olunan ihale sözleşmesi ve eki ihale dökümanına aykırı olarak ve müvekkilinin ihtarlarına rağmen ihale işini süresinde tamamlamadığını, üniversitenin ihale sözleşmesini feshettiğini ve iş için yeniden ihale açıldığını, ….. İnş. Tic. Ltd. Şti. Ve iş ortağı dier şirketin fesih işlemine karşı Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı davayı ikame ederek fesih işleminin haksızlığının tespiti ile uğradıkları zararın tespitini istediklerini, söz konusu dava sonucunda fesih işleminin usul ve yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin söz konusu fesih işlemi sonrasında ihale konusu işin tamamlanması için ikinci bir ihaleye çıktığını ve böylece kamu zararı oluştuğunu, müvekkili üniversite tarafından bu kamu zararının tahsili için Afyonkarahisar …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esasına kayıtlı davanın açıldığını, ihyası istenen şirketin ticaret sicili kaydının silindiği 15/12/2020 tarihinden önce müvekkili üniversiteye olan borcunun açık olduğunu, ihyası istenen şirketin terkinden önceki kayıtlı olduğu müdürlüğün İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü ve tasfiye memurunun da … olduğunu, anılan nedenlerle ihyası istenen şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı … müdürlüğü vekilinin 23/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket etmediğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, beyanla davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuruna dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen tasfiye memuru davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle; 6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … YAPI TEKNİK İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin tasfiyesine karar verildiği, son tescilini 15/12/2020 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 15/12/2020 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adreslerinin Küçükçekmece / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; TTK’nun 543’ncü maddesi uyarınca, tasfiye halinde bulunan şirketin tasfiyesinin kapanması ve terkin işlemlerinin yapılabilmesi için tüm borçlarının tasfiye edilmiş olması, TTK’nun 545’nci maddesine göre yapılan sicilden terkin işleminin hukuka uygun bir terkin işlemi sayılabilmesi için tasfiyenin de usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olması gerekmektedir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise , tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçek- leştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının,ihyası talep edilen şirket aleyhine açtığı davanın yürütülmesi ve taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca davalı ….’ın şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Teknik İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Afyonkarahisar … Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …(T.C.NO:….)’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvuru harcının tasfiye memuru olan davalı …..’tan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 10 tebligat + posta ücreti 170,25 TL yargılama giderinin tasfiye memuru olan davalı …..’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı tasfiye memuru …..’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 450,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili,davalı sicil müdürlüğü vekili ile davalı tasfiye memurunun yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.14/04/2022

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”