Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/130 E. 2022/158 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2022/158

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Davalı …. SİTE YÖNETİMİ ile davacı müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalıya; …. numaralı, 29.06.2021 tarihli ve 72.588,75 TL bedelli – … numaralı, 30.07.2021 tarihli ve 141.620,53 TL bedelli fatura düzenlendiğini, 29.06.2021 tarihli ve 72.588,75 TL bedelli faturanın 5.899,65TL tutarındaki bakiyesi ile 30.07.2021 tarihli ve 141.620,53 TL bedelli faturanın 44.584,12TL tutarındaki bakiyesini ödemediğini, zira davalı tarafa, Büyükçekmece …. Noterliği 20.08.2021 tarihli, …. yevmiye nolu ihtarname ile faturanın ödenmesi hususunda ihtarname tebliğ edildikten sonra davalı borçlu, fatura bedelinin bir kısmını ödediğini, bunun üzerine davalı tarafla defalarca irtibata geçildiğini, davalının borcunu ödememekte direndiğini, davalı şirketin, borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak borcun tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı ise borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı borçlunun itirazının iptali ile borçlunun kötü niyetle haksız ve mesnedsiz itirazından dolayı da %20 icra inkar tazminata, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

Dava; Hizmet sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.

Her ne kadar davacı vekili iş bu davayı mahkememizde ikame etmiş ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra aynı kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlenmiş,ayrıca Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış ve Kanun’un 87. maddesi uyarınca, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüke- ticiye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yasanın 3. maddesinde;
– Mal: “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektro- nik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar”,
– Satıcı: “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi”
-Tüketici: “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”,
-Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu alacağın ticari nitelik arz etmeyen hizmet sözleşmesinden doğduğu, davalı site yönetiminin tacir olmadığı, tüketici olduğu, 6502 sayılı TKHK’nun 73.md gereğince tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğu , kamu düzeninden sayılan görevle ilgili düzenlemelerin taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince davanın usulden reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2- Taraflardan birinin, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince ,
-Bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden ,
-Görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten,
-Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiği, aksi taktirde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,

3-HMK’nun 20 md gereğince, kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,

4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlen- dirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,

5- Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların nihai karar ile birlikte değer- lendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 10/02/2022

Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪