Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2023/257 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/12
KARAR NO : 2023/257

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirketin dijital baskı işi ile iştigal ettiğini, …. Baskı Makinesini davalıdan KDV dahil 168.000 TL bedelle satın aldığını, davalı firma yetkililerinin müvekkilleri ile yaptıkları görüşmeler ve …. üzerinden yaptıkları görüşmelerde dava konusu makinenin KDV dahil 168.000 TL bedel ile alımı hususunda anlaşmaya vardıklarını, söz konusu bedelin 50.000 TL’si peşin olarak, kalan 118.000 TL’si nin muhtelif tarihli senetlerle ödendiğini, peşin olarak ödenmesi kararlaştırılan 50.000TL’nin davalı yetkilisi olan …’in şahsi hesabına açıklama yazmadan gönderilmesinin istendiğini, müvekkili … ın şahsi hesabından Davalı şirket yetkilisi …’in şahsi hesabına 04.01.2021 tarihinde 50.000 TL gönderildiğini, taraflar arasında 07.01.2021 tarihinde sözleşme yapılarak müvekkili tarafından senetlerin davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından da makinenin teslim edildiğini, Makinede sürekli arıza çıkmaya başlayınca, teknik servis çağırıldığını, ancak makinedeki sorunların gitmediğini , tarafların makinenin ve makinede kullanılmak üzere alınan boyaların iadesi hususunda anlaştıklarını, 14.09.2021 tarihinde makinenin davalı şirkete iade edildiğini, makinenin iadesi sonrasında müvekkili tarafından davalıya verilen vadesi gelmemiş toplam 83.400 TL’ lik senedin iade edildiğini, vadesi gelmiş senetlerle ödenen bedeller iade edilse de yetkilisi olmadığını, gönderilen 50.000 TL’nin açıklama kısmında bir şey yazmadığından, gönderilen paranın ne için gönderildiğinin ispat külfetinin davacıda olduğunu, Davaya konu makinenin iade edilmesinin ayıptan kaynaklı olmayıp, davacının senetleri ödemede zorlanmasından kaynaklandığını, iyi niyet çerçevesinde iade teklifinin kabul edildiğini, malın iadesinin gerçekleştiğini ve malın değerinin geri verildiğini, davacının senetlerin iade edildiği, senetler ve senede karşı miktarların iade edildiğini açıkça kabul ettiğini, … adına gönderilen 50 000 TL’nin iade edilmediği ve kullanma bedeli olarak alınmadığı iddia edilmişse de bu iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının müvekkilinin makinesini boya sipariş ederek kullandığını malda eskimeye sebebiyet verdiğini, Buna rağmen makine için alınan bedellerin iade edildiğini, … hesabına ödenen 50,000 TL müvekkiline yapılmış bir ödeme olmayıp … hesabına yapılan borç kapama ödemesi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Kadıköy … Noterliği, Esenler Sosyal Güvenlik Merkezi, Türkiye Noterler Birliği, …, …., ….bank müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 09/02/2023 tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan raporda Davacı tarafından davalıdan 07.01.2021 tarihinde 118.000,00 TL bedelle Dijital Baskı Maki nesi satın alındığı, Davacının davalıya fatura bedeli olarak 118.000,00 TL lik senetlerle ödeme yaptığı, Davacının 14.09.2021 tarihinde dava konusu makineyi davalıya iade ettiği, iade faturasının da 118.000,00 TL olduğu, Davalının iade makine bedelini, gerek davacıdan alınan senetlerin geri iadesi gerekse davacıya malzeme satışı ile 118.000,00 TL olarak ödediği, Dav acının davalıdan alınan makinenin gerçek bedelinin 118.000,00 TL değil, 168.000,00 TL olduğunu iddia ettiği ve davalı adına … hesabında …. e açıktan ödenen 50 .000,00 TL nin iadesini talep ettiği, Davalının ise … hesabından gönderilen 50.000,00 TL nin borç kapaması için gönderildiğini iddia ettiği, Davacının iddia ettiği 50.000,00 TL nin … hesabından … hesabına 04.01.2021 tarihinde gönderildiği, havale dekontunda herhangi bir şerh olmadığı, Davacı ve davalı arasında dava konusu makine ve makineye malzeme alınması haricinde başka bir ticari ilişki gözükmediği, sunulan … yazışmalarının sadece dava konusu makinenin alımı ve sonrasında makinede meydana gelen arızaları içerdiği, …. yazışmalarında makinenin 50.000,00 TL ’lik kısmının resmi olmayan hesaplardan ödeneceği ve 100.000,00 TL + KDV olarak fatura kesileceğinin bildirildiği, 50.000,00 TL ’nin gönderilme tarihi 04 .01.2021 dava konusu makinenin faturasının tarihinin ise 07.01.2021 tarihi olduğu, tüm bu tespitler ışığında davacının … hesabından …’e gönderdiği 50.000,00 TL ’nin dava konusu makine için gönderildiğinin gözüktüğü, davacı dava konusu makineyi iade ettiğinden, resmi olan 118.000,00 TL ’lik kısım haricinde ödemiş olduğu 50.000,00 TL ’yi de talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için ispatın hukukî niteliği üzerinde de durmakta fayda bulunmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir” şeklindedir.
Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir.
“…mesajlarının hatalı değerlendirildiğine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; HMK’nun 199.maddesinde belge kavramı ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” şeklinde düzenlenmiştir.Bu halde davalı yanca delil olarak dayanılan … mesaj kayıtlarının 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesi anlamında belge niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. HMK’nun 202.maddesinde de (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Davalı delil olarak ,davalı ile whatsapp aracılığı ile gönderilen mesajlara da dayanmıştır. Taraflar arasındaki yazışmalara göre , davacı tarafından davalının babasına olan borcu için toplamda 1.425 USD’nin ödendiği, ödenecek 1075 USD nakit kaldığının davacı tarafından yazıldığı, bu bakiyenin davalı tarafından mesajlarda teyid edildiği anlaşılmıştır….” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi, … Esas, …. Karar.
“…Somut olayda, uyuşmazlığın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedel isteğine ilişkin olduğu, davacının inançlı işlemin varlığına dair delil olarak dayandığı 22.05.2013 tarihli sözleşmenin fotokopi niteliğinde olması ve davalılar tarafından kabul edilmemesi nedeniyle hükme esas alınması mümkün değil ise de; davacının dayandığı … yazışmalarının HMK’nin 202/2. maddesi uyarınca delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla yukarıda değinilen hususlar da gözetilerek tarafların dayanmış olduğu tüm deliller toplanıp, birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı hukuki nitelendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiştir….” T.C. Yargıtay …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık …. Bankasından davacılardan … tarafından davalılardan … adına gönderilen 50.000,00-TL nin davacı şirket hesabından dijital baskı makinasının alımına ilişkin ön ödeme olarak davalı şirket adına davalı …’e yapılıp yapılmadığı, ödemenin … adına borç kapama ödemesi niteliğinde olup olmadığı, bedelin iadesinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmakta olup davalı savunmasında yapılan ödemenin borç kapama ödemesi olduğu, ödemeyi makina ödemesi için yapmadığı yönündedir. Banka havalesine dayanılmış olup havale kural olarak bir ödeme aracıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Bu yasal karinenin aksini iddia eden davacı taraf olduğundan ispat yükü davacı üzerindedir. Tarafların temsilcisi oldukları şirketin ticari ilişkisi dışında ve dijital baskı makinasının alımı dışında aralarında ticari ilişki bulunmadığı 09.02.2023 tarihli rapor ile de sabittir. Gerek taraflar arasındaki yazışmalar, gerekse de dinlenen tanık beyanlarından davacının yaptığı bu ödemenin baskı makinası için gönderildiği, makinanın iadesi ile davalının da ön ödemenin iadesi yükümlülüğünün doğduğu, şirkete ait işlemlerin tarafların kendi hesaplarından yapıldığı ve yine yazışmalar ve bunu doğrular nitelikteki tanık beyanlarından açıklama yazılmamasının davalı tarafından özellikle talep edildiği anlaşılmakla davacının karinenin aksini ispat ettiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar verilerek ödemiş olduğu 50.000-TL nin temerrüd tarihi olan 06.12.2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davacının ödemiş olduğu 50.000-TL nin temerrüd tarihi olan 06.12.2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile 2.291,62 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 853,88 TL peşin nispi harç, 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 946,08 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 500,80 TL tebligat müzekkere gideri, 2.000 TL Bilirkişi ücreti toplamı 2.500,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”