Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1185 E. 2023/248 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1185 Esas
KARAR NO : 2023/248

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
K.YAZIM TARİHİ : 17/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı firma tarafından, … tarihleri arasında düzenleneceği ilan edilen … Fuarına katılmak üzere müvekkili firma ile davalı firma arasında bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca belirlenen tarihte düzenleneceği ilan ve beyan edilen fuara katılım bedeli olarak 9 adet müvekkil firma çeki düzenlenerek davalı firmaya verildiğini, bu 9 adet çekin toplam tutarının 27,491.89 TL olduğunu, çeklerin tamamının ödemelerinin müvekkili firma tarafından yapıldığını, davalı firmanın pandemi koşullarını bahane ederek sözleşme gereği … tarihleri arasında gerçekleşmesi gereken fuarı erteleyip … tarihinde düzenleneceğini ilan ettiğini ve müvekkili firmaya bildirdiğini, müvekkili firma ile davalı firma arasında imzalanan sözleşmenin 2 maddesine göre “Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayarak, işbu Form’da belirtilen Düzenleyici’nin … Merkezi’nde (kısaca …) organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı, bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi katılımcının maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb. hususlarda, düzenleyici’nin sektörüntalebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşme fesih sebebi değildir. katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder.”denildiğini, firmanın bu fuar için bu güne kadar yaptığı tüm hazırlık ve masrafların boşa gittiğini ve 22 aylık bir ertelemenin tarafları arasında akdedilen fuar katılım sözleşmesindeki 2.madde de yer alan koşulların hiçbirisine uymadığını, 2 yıla yakın bir süredir düzenlenmeyen ve 2022 yılı sezonu için (tekne sezonu) de düzenlenmeyeceği açıkça anlaşılan bu fuar için müvekkili firmadan Eylül 2020 yılından bu yana para alınmasının haksız bir durum yarattığını, müvekkili firma için sözleşmenin feshi sebebini doğurduğunu, Beyoğlu …. Noterliği’nin 01.02.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin davalı firmaya bildirildiğini, haksız olan ödemelerin iadesini talep ettiklerini, ihtarnameye rağmen davalı firma müvekkiline herhangi bir para iadesinde bulunulmadığını, müvekkilinin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı firma tarafından bu takibe haksız olarak itiraz edildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve İhtar tarihinden ticari faizle birlikte takibin devamına karar verilmesini, haksız olarak yapılan itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile ücreti vekaletin borçlu davalıya yükletilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı davasını haksız yere ikame olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, söz konusu fuarın iptal olmadığını, yeni tarihinde aynı yerinde yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, bu duruma katılımcının itiraz etme hakkı olmadığını, bunun fesih sebebi olmadığını, davalı şirketin, Fuar Katılım Sözleşmesini feshetme ve yapmış olduğu ödemeleri talep hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, davanın reddine, davacı taraftan %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı’nın alınarak müvekkiline verilmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava fuar katılım sözleşmesi nedeni ile ödenen katılım ücretinin iadesine ilişkin açılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 136. maddesi “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.
” hükmünü amirdir.
Borçlunun sorumlu olmadığı, sonradan meydana gelen imkânsızlık çoğunlukla beklenmeyen hal ya da mücbir sebep şeklinde görülmektedir. Mücbir sebep, kural itibariyle sorumlunun kusurunu ortadan kaldırır. Bu bakımdan asıl olan sözleşmeden doğan borçların ve bu suretle de sözleşmelerin ifa yoluyla sona ermesi olmasına karşın; mücbir sebep niteliği taşıyan bir olayın meydana gelmesi, borcun ifasını tam veya kısmi olarak imkânsızlaştırarak borcu ifa dışında bir olguyla tam veya kısmi olarak sona erdirme, borcun ifasını geçici bir süreliğine erteleyebilme, ifayı güçleştirme ya da gereği gibi ifa etmemeye sebebiyet verebildiğinden sözleşmesel sorumluluk açısından önem arz etmektedir. Mücbir sebebin varlığından söz edilebilmesi için birtakım unsurların varlığının bir arada bulunma zorunluluğu vardır. Bu unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:
– Kişiyi sorumluluktan kurtaran olay unsuru (doğa olayları, hukuki olaylar, sosyal ve beşeri olaylar, sözleşmede kararlaştırılan olaylar),
– Olayın borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelmesi,
– Sözleşmeden doğan bir borcun ihlal edilmesi,
– Borca aykırılığın kaçınılmaz olarak gerçekleşmesi,
– Olayın hiç kimse tarafından öngörülememesi,
– Mücbir sebep ile borcun ihlal hali arasında illiyet bağı bulunması
Söz konusu unsurların bir araya gelmesi ile birlikte şayet borcun ifasının gerçekleşmesi imkansız hale gelmiş ise TBK m.136 gereği borç sona erer. Taraflar arasındaki hukuki ilişkide mücbir sebep değerlendirmesi yapılırken öncelikle aralarında akdedilen sözleşmede mücbir sebep halinin kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, kararlaştırılmışsa da o çerçevede mücbir sebep halinin yorumlanması gerekmektedir.
İşbu davanın yasal dayanağını oluşturan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin incelenmesinden; taraflar arasında … tarihinde yapılacak … Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı ve bedelin nakit ve çek olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmayan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. maddesi ile davalının tek taraflı olarak fuar tarihlerini değiştirme hakkının bulunduğu, fuar tarihinin tek taraflı olarak değiştirilmesi durumunda dahi davacının ödeme ile birlikte sözleşme ile yüklendiği diğer edimlerini yerine getirme yükümlülüğünün devam edeceği imza altına alınmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … tarihinde yapılacak … ve Aksesuarları Fuarı için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı ve davacı tarafından fuar katılım sözleşmesi kapsamında belirlenen ücretin davalıya ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafından ertelenen fuar huzurda görülen dava açılmadan önce … tarihinde gerçekleştirilmiş olup yeni fuar tarihine ilişkin bilgilendirmenin davacıya yapıldığı ve davacının söz konusu fuara katılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde davalı tarafın sözleşmeye konu fuarı tek taraflı olarak erteleme yetkisinin bulunduğu, erteleme durumunda dahi sözleşmenin ayakta kalarak davacının ödeme yükümlülüğünün devam edeceğinin sözleşme ile kararlaştırılması karşısında fuarın ertelenmesinin, “Fuar Katılım Bedeli” olarak davalıya verilen ödemenin iadesi talebinde bulunma hakkı doğurmayacağı, davacının sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünün devam edeceği başka bir deyişle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin erteleme durumunda dahi ayakta kalmaya devam edeceği açıktır. Bu nedenle mücbir sebep nedeni ile sözleşmeden kaynaklanan borçların sona ereceğinin kabulünün mümkün değildir. Nihayetinde hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine; davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispatlanamadığından şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 489,70 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 309,80 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪