Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1165 E. 2023/187 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1165
KARAR NO : 2023/187

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu dava dilekçesinde özetle ; Davalı şirket ile aralarında kira sözleşmesi olduğunu, davalının kira bedellerini ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibine başvurulduğunu, davalının bahse konu icra takibine borcu olmadığını beyan ederek itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ancak davalıdan olan alacaklarının yapılacak bilirkişi incelemesi ile açıkça ortaya çıkacağını, bu nedenle davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kaldırılmasına, bu davada talep edilen kira bedellerinin ödenmesine, ödenmemesi halinde davalının iflasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA ;
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 01/02/2023 havale tarihli cevap dilekçesini özetle ; Mahkemece takdir olunun iflas avansının verilen kesin süre içerisinde mahkeme veznesine depo edilmediğinden davanın reddinin gerektiğini, geçmiş tarihli bilgi ve belgeler ile davacının mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacının sanki kira ilişkisi 2018 yılında başlamış gibi bir dava dilekçesi sunarak, uyuşmazlığın kendi aleyhine olan kısmını gizleme çabasına girdiğini, davacı ile müvekkili şirketin ilişkisine dair tüm sürecin izah edileceğini, davacının kira başlangıç tarihinden önce müvekkili şirketten kira bedeli tahsil ettiğini, müvekkili şirketin kira ilişkisi boyunca hem harabe haldeki mecura tadilatlar yapmak hukuki sorunlarını çözmek zorunda bırakıldığını, hem de kötü niyetli davacının talepleri sebebiyle ve mahkemenin eksik incelemeleri nedeniyle kira ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin bir kira borcu olmadığı gibi yüklü miktarda alacağı olduğunu, müvekkilinin icra dosyasına yaptığı itirazının kaldırılmasının davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, müvekkilinin davacının taşınmazına 2018 yılında yapmış olduğu eklentiler sayesinde 40m2 yer kazandırdığını, hem kazandırılan bu yerin, hem de bu yere yapılan masrafların zorunlu masraflar niteliğinde olduğunu, müvekkilinin davacıdan olan alacağının tahsili için davacı aleyhine takip başlattığını, davacının hangi aylara ilişkin kira bedeli talep ettiği takip talebi ve ödeme emrinden anlaşılmadığını, müvekkili hakkında iflas kararı verilebilmesi için takibin kesinleşmesinin gerektiğini, iflas avansının kesin sürede depo edilmemiş olması nedeniyle davnın usulden reddine, aksi halde müvekkilinin borcu bulunmaması sebebiyle aleyhine açılmış olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 155. maddesi uyarınca başlatılan iflas yolu ile takibe yapılan itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
(Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır.
İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 kararı sayılı ilamı)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 156 ve devamı maddeleri uyarınca iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacının Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının kendisine verilen kesin süre içerisinde iflas avansını mahkeme veznesine depo etmediği anlaşıldığından davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’NUN 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıladan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı,davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.23/02/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”