Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1097 E. 2023/6 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1097 Esas
KARAR NO : 2023/6

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/12/2022
KARAR TARİHİ : 04/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın kendisine ait …. plaka numaralı aracı ile seyahat etmekte olduğu esnada …. plaka numaralı araç kendisine sol ön çamurluk hizasından çarparak hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, kazanın 01/10/2022 tarihinde gerçekleştiğini, kaza anında müvekkilinin kendi şeridinde ve makul bir hızda seyir halinde bulunduğunu, karşı tarafın ters istikametten gelerek oldukça hızlı bir halde sağ yöne doğru dönmeye çalıştığını ancak müvekkilini görmediğini ve kontrolünü sağlayamayarak müvekkilinin aracının sol ön çamurluk hizasına çarparak aracının iki kapı, sol aynı, sol çamurluk, sol yan, arka tampon kısmına hasar meydana getirdiğini, aynı zamanda aracın değer kaybı yaşamasına sebebiyet verdiğini, kaza tarihine kadar aracını temiz ve özenli kullanıp, tüm bakımlarını eksiksiz olarak yaptırdığını, kaza tespit tutanağına göre davacı müvekkilinin söz konusu kazanın gerçekleşmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, ekspertiz raporu, kaza tutanağı ve sigorta dosyası incelendiğinde karşı tarafın kusurunun %100 olacağının anlaşılacağını, sonuç olarak müvekkili …’ya ait … plaka numaralı …. marka … Model aracında meydana gelmiş olan değer kaybının tespit edilerek, 01/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’nden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir
T.C.İstanbul BAM …. HD … Esas – … K. Sayılı 28.06.2019 K.T kararında da “TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olmaları da dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü halinde hem kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacak hem de uygulamada büyük bir kargaşa yaşanacağından mahkemece taraflar arasındaki davanın zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur.” açıkça menfi tespit davalarında arabuluculuk dava şartının aranmasına ilişkin vurgu yapılmıştır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir
Dava konusu dosya incelendiğinde; Davacının davasını 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra 05/12/2022 tarihinde açtığı, dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; davacının arabuluculuğa 14/12/2022 tarihinde dava açıldıktan sonra başvurduğu, arabuluculuk son tutanağının 23/12/2022 tarihinde düzenlendiği, 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinda açıkça dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat şartının arandığı bu nedenle dava şartı noksanlığının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL peşin harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.04/01/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪